UNESCO 2030 Eğitim Hedefleri ve Yeni Müfredat
Dünyada Eğitim 5.0 konuşulurken, çoğu ülke yeni eğitim modelleri konusunda da arayışlarını sürdürmektedir.
Teknoloji, teknolojinin yarattığı imkânlar, toplum ve bütünleşme olarak sıralanan temel kavramlarıyla gündeme ilk olarak Japonya’da gelen toplum 5.0 ‘da amacın teknoloji ile bütünleşen, teknolojinin sunduğu tüm imkanları yaşamla bütünleştiren, imkanları değerlendiren, yeni ve yaratıcı fikirler, buluşlar üreten bir toplum meydana getirmek olduğu alan yazında dile getirilen bilgilerdir.
Eğitim 4.0'dan eğitim 5.0’a geçişi bu düşüncelerin hızlandırdığı söylenebilir. Eğitim 5.0'da, Toplum 5.0’da olduğu gibi insan faktörünün öne çıktığını görebiliriz. Toplumların dijital evrimleşme sürecini çok hızlı gerçekleştirdiğini, yapay zekâ başta olmak üzere birçok teknolojik alanda hızlı değişimlerin yaşandığına hep birlikle şahit oluyoruz. Makinelere artan bağımlılık eş zamanlı olarak insana mutluluk getirecek mi yoksa Transhumanizme mi kapı aralanacak? Tüm bunlara her ülkenin geliştireceği eğitim politikaları ve yetiştireceği insan profilibirinci derecede yön vereceği kanaatindeyiz.
Eğitim 4.0’da sıkça dile getirilen teknolojik gelişmelere ve eğitimin ihtiyacı olan eğilimler yok sayılmadan yapılacak sağlıklı değerlendirmelerle, Eğitim 5.0 yolculuğuna atılacak adımlarla; sürdürülebilir, ilkeli, milli ve manevi değerleri göz ardı etmeyen, öğrenme merkezli bir eğitim sisteminden söz edilebileceği de konunun uzmanları tarafından sıklıkla ifade edilmektedir.
Her ülke bu yaşanan zorunlu ve kaçınılmaz değişimi kendi şartlarına ve köklerine bağlı olarak toplumsal gerçeklerine göre yönetmek zorundadır.Dijital çağda, teknolojide, eğitimde köklü değişimlerin yer aldığı ve yaşandığı bir dünyada yalnızca teknolojik gelişmelerin öncelikli olacağı ve eğitime uyarlanacağı alanda yenilikler yapmak değil, aynı zamanda insana özgü olan farklılaştırılmış, bütüncül eğitim modellerinin hayata geçirileceği yeni müfredatlar geliştirmek ve bu alanlarda yenilikler yapmakta zorunluk halini almıştır.
Yapay zekanın ve makinelerin gerisinde kalan bir insan profili, yeniliklerden ve değişimden kaçınan bir anlayış kimseye mutluluk getirmeyecektir. Aileden başlayarak ve insana özgü becerilerin geliştirileceği eğitim uygulamaları hakkında herkes sorumluluk bilinciyle hareket ederse değişen dünyada nesne değil özne olmayı başarabileceğizdir.
UNESCO 2030 Eğitim Hedefleri arasında yer alan sağlıklı ve nitelikli bir yaşam için bahse konu beceriler, kazandırılması gereken değerler, davranışlar ve bilginin geliştirilmesi gibi hedefler de oldukça dikkat çekicidir.
Belirlenen hedefler kısaca şunlardır:
Sözel, sayısal ve teknoloji okuryazarlıkta temel beceriler,
Analitik beceriler,
Problem çözme,
Diğer yüksek seviyeli bilişsel beceriler (kritik düğüme, bilgi ve kanıta dayalı karar verme, sentezleme vb)
Kişiler arası, gruplar arası iletişim ve sosyal beceriler
Yaratıcılık
Sürekli öğrenme
Kalite ve yenilikçiliğin desteklenmesi için ise STEM (Bilim Teknoloji Mühendislik Matematik) tabanlı eğitimin kuvvetlendirilmesi
4 C (Creativity,Criticalthinking, Communicationand Collaboration): yaratıcılık, kritik düşünme, iletişim ve işbirliği
Formal olan ve olmayan eğitim üzerinden eğitim yapıları arasında kuvvetli bağlantıların oluşturulması;
Bilgi, beceri ve yetkinliklerin tanımlanması, doğrulanması ve akredite edilmesi
Eğitimin yaygınlaştırılması ve cinsiyet eşitliğinin gözetilmesi
Sosyal, kültürel, ekolojik ve ekonomik gelişme için yaratıcı ve kritik düşünme becerilerini ve bilgiyi üretip yaygınlaştıran en önemli unsurlar üniversitelerinde devreye girmesi.
Ekonominin, siyasal bakışların, eğitimin covid süreciyle birlikte akıl almaz bir hızla değiştiği/değiştirildiği bir dünyada sadece bilişsel alanda ağırlık verilen eğitimlerin yetersiz kalacağı gerçeğine de, öğrencilerin çok yönlü geliştirilmelerinin ne kadar elzem olduğuna da hep birlikte şahit olduk.
Tüm bu yaşanan değişimlerle birlikte geçtiğimiz haftalarda Milli Eğitim Bakanlığımız tarafından paylaşılan yeni müfredatlar konusunda da düşünceler paylaşılmaya devam ediyor. Bakanlığın paylaşımlarında memnuniyet verici değişiklikler dikkat çekmektedir. Öğrenci Profili bölümünde yapılan‘’yetkin ve erdemli insan’’ vurgusunda özellikle paylaşılan şu ifadeler değişimin doğru okunduğunun bir işaretidir. ‘’…Günümüz eğitim sistemlerinde öğrencilerin sadece akademik başarılarına odaklanmanın doğru olmadığı, ilgili bütün çevrelerce kabul görmektedir. Çünkü eğitim, insanların sadece zihinsel gelişimiyle sınırlı değildir. Gerçek anlamda bütüncül bir eğitim yaklaşımı; zaman içinde, ontolojik açıdan ve bilgiye erişimde bütünlüğüiçermelidir.Yenilenen programlarda öğrencilerin akademik gelişimlerinin yanında bedensel, zihinsel, duygusal ve manevi gelişimlerine de öncelikler verilmesi ve değişiklikler arasında yer alması memnuniyetle karşılanmalıdır.
Yukarıda kaleme aldığımız, UNESCO 2030 Eğitim Hedefleri arasında yer alan sağlıklı ve nitelikli bir yaşam için bahse konu beceriler ile Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinde yer alan yaklaşımlarda dikkate sunulmuştur.
Geçmişini bilen, geleceğe sağlam bakan, Türkiye’nin gücüne, potansiyeline ve geleceğine inanan şahsiyetler olarak inancımızı hiçbir zaman yitirmeyen bir millete mensubuz.
Eğitim politikalarında önceliğimiz; bu toprakların iklimiyle ve ruhuyla bezenerek yetişmiş ve yetiştireceğimiz gençlerimizle, tarihin akışını değiştirmek, insanlığa yeniden umut olmak olmuştur, olacaktır… Bu öncelikler ışığında,sonunda sıfırlar olmadan da eğitim politikaları geliştirmek, dünyada Eğitim 5,0’ın gerisinde/gölgesinde kalmamak, tüm bu söylenenlerin ötesinde bir anlayış gerçekleştirmek, Türkiye yüzyılını birlikte inşa etmek mümkün…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.