Yücel KEMANDİ

Yücel KEMANDİ

Neler oldu bize?

Neler oldu bize?

Bugünkü yazımda hiçbir siyasi partiyi, kişiyi, kurumu, hedef almadığımı bilmenizi isterim. Yazdıklarım toplum içinde olan, Türkiye’de yaşayan bazı insanların tespitleridir. Yazdıklarıma yanlış diyenler doğrularını yazarlarsa bende çok mutlu olacağımı ve köşemde değerlendireceğimi bilmelerini isterim.

Tarihimizde bizi yönetenlere baktığımızda, toplumun en dürüst, en güvenilir, en cesur, insanları olduğunu görür, bunu da her zaman gururla anlatır, belki de onlarla avunuruz.

Cumhuriyet döneminde ise  iktidara gelenler, gücü ellerine geçirdikten sonra bambaşka bir yol takip ettiklerini anlatırız. Cumhuriyetin ilanından günümüze kadar iktidar olanlar bilerek ya da bilmeyerek isteyerek ya da istemeyerek hep aynı yolun yolcusu oldular.

Artık toplumun gözünde İktidar partisi demek ya da siyasetle uğraşmak, çalıp çırpan insanların buluşma noktası demek. Politikacı demek, yalan söyleyen insan demek.

Hatta toplumun gözünde partili olmak demek, haram yiyen insan demek. Bir partiyi savunmak ise, rüşvet alan menfaat için konuşan insan demek.

Toplumun gözünde partili olmak demek,  hakkı olmayana el uzatan paraya, mala, servete tapan insan demek.

Toplumun gözünde partili olmak demek,  mütevazı yaşamayan, gösteriş, şatafat içinde yaşayan, israf denizinde yüzen insan demek, ya da Harun değil Karun demek.

Toplumun gözünde partili olmak demek, mevki makam düşkünü, güç düşkünü insan demek.

Türkiye’de iktidara gelenler maalesef, bu gerçeği bütün çıplaklığıyla dünya alemin gözleri önüne sermiştir.

Sonuçta dünya rüşvet liginde en başlardayız! Biz ve bizim gibi ülkeler dünya yolsuzluk liginde şampiyonluğa oynamakta!

Onları iktidara getirenlere baktığımızda, bizde onlardan farklı değiliz. Çalıp çırpmak bizde. Rüşvetçilik bizde. Hakkı olmayana el uzatmak bizde. Ayaküstü kırk yalan söylemek bizde. Üçkâğıtçılık, katakullicilik bizde. Her türlü ahlâksızlığı yapmak bizde. Bunlar yetmiyormuş gibi yaptığımız yanlışlara fetva vermek kılıf hazırlamakta bizde.

Kimse kendi kendini aldatmasın, biz ve tüm İslam ülkeleri bu halde dersem fazla abartmış olmam bunu da bilmenizi isterim.

Tarih buyunca “Önce ahlâk” diyenlere ne oldu? İktidar olduktan sonra dinin ruhunun ahlâk olduğunu neden unuttular? Her türlü ahlâksızlığı neden yapanlara pirim verdiler? İktidar olunca İslam düşmanlarının dediklerini tüm dünyaya ispatlamak için birbirleriyle neden yarışır hale geldiler?

Evet, dinin ruhu ahlâktır. Ruhu yoksa dinden geriye ne kalır? Ruhsuz bir beden kalır. Ruhsuz bedenin de bir cesetten ibaret olduğu unutulmamalıdır!

Sahiden bizi yönetenlere neler olmuş, neden böyle olmuş dersiniz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yücel KEMANDİ Arşivi