Deprem: Toplumsal Manipülasyon
Deprem olduğu günden beri toplum olarak birlik içinde hareket etmeye gayret gösterdik. Yıkımın etkisini hafifletmek için herkes seferber oldu. Kimi parasıyla, kimi gönüllü olarak, kimi gıda, giyecek ile kimisi de duası ile depremzedelerin yanındaydı.
Bir şekilde samimi olan herkes işin ucundan tutmuştu. Peki ya bu durumdan kendilerine çıkar sağlayanlar olmadı mı? Tabii ki bu insanlar yine ortaya çıkıverdi. Kimi kendini yardım ediyormuş gibi gizleyerek kimi ise aşikar yaptı. 2 büyük depremden sonra sosyal medya da hükümet aleyhine paylaşımlar çoktan başlamıştı.
Devlet nerede diye çığırtkanlık yapanlar olmuştu. İnsanların acısı üzerinden onları manipüle edip onların ağzından devleti kötüleyecek sözler aradılar. Bu milletin ordusuna sayısız iftiralar atıldı ekşi sözlük ve twitter’da. Böyle yıkımın büyük olduğu yerde devleti gecikmekle suçladılar. Biri çıkıp baraj patladı diye yalan haber paylaşarak arama kurtarma çalışmalarını sekteye uğrattı.
Malum şarkıcının biri de kendimizi sahipsiz hissediyoruz diye açıklama yaparak belli bir kesimi yine galeyana getirdi. Malum Fetö’cüler de boş durmadı ve bir sanatçının derneği üzerinden Afad ve Kızılay’ı aciz göstermeye çalıştılar.
Vicdansızlar ölenler üzerinden prim ve algı yapmaya başlamıştı. Kendini gazeteci sananlar Diyanet’e vakıf ve dini cemaatlere saldırmakta gecikmemişti. Kinlerini nefretlerini bu acı olayda bile kusabiliyorlardı. Yağmacılar hırsızlar bile bunlar kadar topluma zarar vermemiştir.
Sahi bu nefret nereden geliyor? Bir olmamız gereken yerde bu azınlık grup neden bir olamıyor? Bugünler de geçer ama o gün yaptıklarımızla hatırlanacağız...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.