Düşmek mi zor kalmak mı?
Konyaspor matematiksel olarak olmasa da psikolojik olarak olmak ya da olmamak maçına çıkıyordu. Ligde ki hemen hemen her takımın birbirine maç ikram ettiği, ikramı da diğer takımın reddettiği maçlar izliyoruz. Bu ligden düşersek büyük iş başarmış oluruz. Seyircinin, taraftarın hatta seyyar satıcının bu maçı alamazsa artık hangi maçı alacak dediği haftalar artık yavaş yavaş geride kalıyordu. Elimizde tutunacağımız maç olarak bir Malatya maçı kalmıştı. Her şeyin terse döndüğü, ligin ilk yarısındaki Malatya maçına karşılık, kaderin bir cilvesi gibi her şeyi düze çıkarmaya gitmiştik. O Malatya ki ligin ilk yarısında topladığı 24 puan ile zirve yarışından kopmamış yeniden Avrupa şarkıları söylemeye başlamışlardı. Gelinen noktada durumları çok iç açıcı değildi. Bir anlamda onlarından olmak ya da olmamak maçı diyebiliriz. İkinci yarı henüz puanla tanışamamış yeni hocaları ile yeni bir başlangıç için kolları sıvamışlardı. Çok gol yiyor az atıyor puan alamaz bir tavırla ikinci yarının en kötü oyununu oynuyorlardı. Karşılaşmayı iki farklı yarı olarak değerlendirmek gerekirse, İlk yarı futbol adına olumlu olabilecek ne varsa ikinci yarı olumsuz her şeyin başınıza gelmesini talihsizlik olarak açıklamak yetmez. Karşılaşmaya çok iyi başlıyorsunuz sağlı sollu ataklar yapıyorsunuz ilk yarının son anlarında başınıza gelecek en olumlu şeyle karşılaşıyorsunuz, sezon başından beri bekleneni veremeyen oyuncunuz penaltı kazandırıyor. Bunun sonucunda rakip 10 kişi kalıyor ve takım ve bireysel moral açısından da önemli olan penaltıyı gole çeviriyor. Tribünler ikinci yarının başladığı günden beri puan alamayan takımlarına yönetimlerine sallamaya başlıyor. Konyaspor adına her şey olumlu giderken, ikinci yarının başlarında skoru artırabilecek akınlar gerçekleşse de yeteneksizlik laubali tavırlar ve konsantre olamama! adına ne derseniz deyin, Kayseri ve Kasımpaşa maçlarında da gördüğümüz ruh hali bir panik durumu oluştu.
Malatya teknik ekibi, net vuruşları olan Umut yerine daha çok fizik kalitesi olan, kontra atağa yatkın, adam eksilten kanat forvet Bifouma’yı oyuna olarak ibreyi kendi lehine çevirmeyi hedefledi. Rakip sahaya eksik olmasına karşı etkili hücumlar düzenleyen Malatya maçı kazanma adına Kjartansson’u oyuna dahil edip çift forvet ile baskı yapmaya başladı. Konyaspor ise buna karşılık Levan ve Ömerali’yi kenara alırken Thuram ve Hurtado sahadaydı bence hoca topu ayağında tutup zamanı eritme adına yaptı bu hamleleri ama keşke fizik kalitesi yüksek oyuncular ile bu maç özelinde süreyi eritseydi. Şahsi tercihim Jevtovic ve Volkan olurdu. Jonsson’un da görsel olarak düşüşü artarak devam ediyor. Fenerbahçe maçında tek başına yetmeyebilir.
Son on dakika karambolden geçebilecek tek noktadan dahi geçerek girse de golü yediniz! Malatya ise bekleyip kontralardan sonuca gitmeyi umdu. Maç bu bölümde iki tarafa da gitti geldi. Son bölümde Serkan Kırıntılı’nın yaptığı bindiği dalı kesmek değil! Çünkü bindiğin dalı kesersen sadece sen zarar görürsün sen bütün şehri ateşe verdin! Bana göre Konyaspor’da ki kariyeri de bu sezonla bitmiştir. Daha öncede yazdığım gibi 3 kalecinin gönderilip Ozan Can ile devam edilmesi fikrini savunuyorum. Kırmızı karttan sonraki sonra iki takımda süre eritip maçtan fazlasını kaybetmeme adına skora razı bir tavır sergiledi.
Ligin kalan 27 puanın kaçını alırsak ligde kalırız ? Hafta sonu Fenerbahçe ile yapacağız. Teknik direktörü olmayan, cezalı oyuncular, sakatlıklar, zirveden kopma ve içinde bulundukları kaos karşısında biz ne yapacağız ? Ligden düştük, lig bitti mi?
Önümüzde Fenerbahçe maçından hariç, Deplasmanda Beşiktaş ve Trabzonspor ile içerde ise Sivasspor , Başakşehir,ve Alanyaspor maçları var. Artık birlik beraberlik yanında akıllı oynamakta gerekiyor. Her puanın önemi var. O ya da bu şekilde biz son 3 sırada değiliz ve her ne kadar bulunduğumuz sıra bizden çok alttaki rakiplerinde puan kaybından olsa da henüz düşmedik. Beklenenin aksine şampiyonluk için mücadele eden rakiplerimizin üzerindeki baskı bizimle oynadıkları zaman bizdeki baskıdan daha fazla olacak. Sürpriz puanlar çıkabilir. Çok zor olsa da 12-13 puan imkansız değil ve bize yetebilir. Bu sene düşme barajıda aşağılarda olacak gibi. Bu takım düşerse bu şehir düşer ümitlerimiz azalsa da saçımızı başımızı da yolsak bu takımı ligde tutmak için her şey yapılmalı çünkü eğer ligde kalamaz ise kaybettiğimiz tek şey ligden düşmek olmayacak!
Günün sözü; Kendinize bir bakın kaybettiğiniz sadece puanlar mı yoksa inanç ve güvende mi var?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.