İnancımızla dualarınızla
BBN Haber ailesi ile ilkyazımı yazmanın heyecanı ve onuru ile karşınızdayım. Allah nasip ederse bundan sonra buradan yazılarımı sizlere duyurmaya gayret edeceğim, BBN Haber Konya’mıza hayırlı olsun inşallah. . .
Hepimizin bildiği üzere Konyaspor, ilk yarı zorlu günler geçirdi. Takımımız istenilen yerde istenilen puan da kendine sıralamada yer bulamadı. Gerçekçi bakmak gerekirse önümüzde 2 tane senaryo var bunun biri iyi diğeri kötü senaryo…
İkinci devrenin ilk 3 haftası oynayacağımız 3 maçın ilki ligin dibine demir atan Ankaragücü deplasmanı sonra içerde Galatasaray ve yine deplasmanda altımızda bulunan Antalya ile oynayacağız…
İyi senaryo Deplasmandaki iki maçı kazanırsan içerdeki Galatasaray maçının sonucu çok önem arz etmiyor. Ankaragücü ile 8 puanlık fark Antalya ile 4 puanlık fark derin nefes ile geleceğe umutla bakmamızı sağlar…
Kötü senaryoya gelirsek; Evinde yenemediğin ligin dibine demir atan Ankaragücü mağlubiyeti ile lige başlamak, içerdeki Galatasaray maçından puan alsan dahi seni zor duruma sokuyor zira Antalya’ya yenilmen durumunda bir bakıma Ankaragücü’nün ve Antalyaspor’un puanlarının altında kalmak anlamına geliyor. Şu andaki pozisyon aslında ilk 3 haftaya bakıldığında bile Konyaspor'un puan olarak güzel yere gelmesini de sağlayabilir aksine ligin dibine demir atıp çok zor günlerde geçirebilir. Kötü senaryo gerçekleşirse, hoca, yönetim, taraftar ve şehirde bir kaos ortamı oluşabileceğini düşünüyorum. Umalım ki bu hiç gerçekleşmesin! Bu durumda ortada ne yönetim ne teknik heyet kalmaz gibi duruyor…
2020 Yılı ile beraber tertemiz bir sayfa açmak için aslında bir kamp dönemi ve önümüzde 17 maçlık bir zaman dilimi var. Basit bir matematik ile ortada olan 51 puanın yarısı bize yetecektir. ikinci yarı takımın, hocanın, yönetimin ve taraftarın el birliği ile tek yürek olup bu sıkıntılı süreci atlatması gerekiyor.
Elimizde şuanda 14 yabancı bulunuyor, muhtemelen Zuta, Opanesenko ve Diagne ile yollar ayrılacak. Birde sıkıntılı süreçte harcama limiti ile elimiz kolumuz bağlı. Sazı eline alacak skor katkısının yanı sıra kilit açma özelliği olan oyuncular yokluğunu en çok çektiğimiz oyuncu tiplemesi. Transferde Tombala çekmek yerine akılcı davranmak en iyisi, hazır ve kampa yetiştirilmesi adaptasyon sürecini kısaltacaktır.
Ligin ilk yarısında bizim bu pozisyon bitirmemizin aslında temel nedeni bizim nasıl bir takım olduğumuzun belli olmamasından kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Defans takımı diyemem çok gol yiyor, hücum takımı diyemem gol atamıyor. Fakat takım çok kötü de diyemem çünkü güzel oyun oynadığında ağzınız açık kalabiliyor. Fakat yetmiyor önündeki adama pas vermekten aciz bir hale gelebiliyor. Hal böyle olunca ortaya Rus salatası gibi bir şey çıkıyor. Çözüm ise oyuncularında keyif alacağı bir model ve attığınız golü kıymetli hale getirmeye bakıyor. Bizim ligimiz çok enteresan bir hal aldı. Çıta o kadar az ki takımlar arasında toparlayıp zirveye de çıkabilirsiniz, zirveden tepe taklak olup aşağılara pike de yapabilirsiniz.
Transferler elbette çok önemli ama vakit kenetleme vakti neydi o bizi ligde tutan büyülü söz; İnancımızla dualarınızla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.