Tufan SOYDABAŞ                     

SÖZSÜZ İLETİŞİM İLE İLGİLİ BİRKAÇ KELAM (4)

Yüzün ifade tarzlarında kaşların da oldukça önemli bir yeri vardır. Hatırlarsak şaşırma ifadesinde ağzımız yuvarlaklaşırdı. Buna da aynı anda kaşlarımızın yukarı kalkması eşlik eder. Yani biri şaşırdığında ağız açılır, iki kaşı da yukarı kalkar. Peki, tek kaşın kalkması neyi ifade eder? Genellikle bunu kendimizi tehdit hissettiğimizde tek kaşımızı indiririz çok şüpheli bir durum ile karşı karşıya isek buna tek kaşımızı kaldırarak tepki veririz. Kaşlarımızı çatmamız ise bizdeki olumsuz ve stres ifade eden bir duygunun harekete geçmesi olarak ifade edilebilir. Biriyle tanıştınız, eğer tanıştığınız kişi tanışma esnasında gülümser ve hemen ardından kaşını kaldırırsa sizin ile tanışmaya ilgi duyduğu çıkarımını yapabilirsiniz. Eğer gülümser kaş hareketi yapmazsa bunda size ilgi duymadığı çıkarımını yapabilirsiniz. Tabi bu hareketler istemsiz yapılır. Daha öncede bahsettiğim gibi saliselerle olan bir şeydir. Eğer bunu yapmacık yapıyorsa kaşlarını çok daha yavaş kaldıracaktır.

Gözlerimiz vücudumuzda en fazla iletişim kurduğumuz organımızdır. Gözler kalbin aynasıdır derler doğrudur efendim. Çünkü gözlerdeki gerçek duyguları gizlemek neredeyse imkânsızdır. Şaşırdığımızda heyecanlandığımızda göz bebeklerimiz büyür. Ancak olumsuz anlarda gözlerimizi kısma eğilimine gireriz. Her ne olursa birisine kısık gözlerle çok fazla bakmayın. Zira karşınızda ki kişi bunu tehditkâr algılayabilir. Eğer birisi ile tanıştığınızda göz bebekleri büyüyorsa bu size ilgi duyuyor anlamındadır. Ancak bu durum tabi odanın aydınlanma durumu ile de alakalı bir durumdur. Zira karanlık odada göz bebeklerimiz akamodasyondan dolayı büyür. Karanlıkta daha iyi görmek için. Aydınlık ortamda da küçülür. Birde gözlerimizi dik dik bakmak nefret ve meydan okumanın bir ifadesi ve aynı zamanda yalan söyleyen kişi de yalanına inanıp inanmadığınızı gözlerinizin içine dik dik bakarak anlamaya çalışır. Fakat birinden hoşlandığımızda da gözlerinin içine uzun uzun bakarız. Bu sırada ayırt edici ipucu, göz bebeklerinin büyüyüp büyümediğidir. Hoşlanıyorsa göz bebekleri büyür değilse küçülür zaten… İyi bir göz teması, beden dilimizin en önemli ögesidir. Utangaç insanlar doğrudan bakmak yerine bedenimizin yanına bakmayı daha çok tercih ederler. Tabi bu Otistik ve Asperger Sendromu yaşayan kişilerde de görülür. Tabi ülkeden ülkeye göz teması farklı anlaşılabilir. Örneğin Yunanlılar ve Araplarla konuşurken fazla göz teması kurabilirsiniz. Ama bunları Japonlara yapmanız çok da doğru olmaz. Bir oturumda konuşmacı konuşmasının yaklaşık yüzde kırkı ve altmışında göz teması kurarken, dinleyiciler bu sürenin yaklaşık yüzde sekseninde göz teması kurar. Eğer siz bu sürenin altında dinleyicilerden bir süre algısı alıyorsanız. Konuşmanızı ya ara verin ya da araya eğlenceli bir şeyler katın. Sonra devam edelim.