Gelecekte Afganistan
Afganistan’ın son iki asırdaki esas felaketinin sebebi, Rusya ve İngiltere’dir. 1800’lerden itibaren karadan denize açılmaya çalışan Rusya ve denizden, Dünya ana karasına hükmetmeye çalışan İngiltere’nin çatışma noktası Afganistan olmuş ve tilki ayının kavgasına Great Game yani “Büyük Oyun” denilmektedir. Bunun da esas sebebi Afganistan’ın stratejik konumudur.
İbn-i Haldun’dan sonra siyaset sosyolojisinin acımasız uygulayıcısı hiç şüphesiz, 3İ’ler yani İran, İsrail ve İngiltere’dir. İran dili ve esnekliğiyle, İsrail kaba tıfıllığı ve dayı parasıyla bunu başarırken, İngiltere arkeoloji, turist kadın/altın eksenli istihbaratı ve saha çalışmalarıyla başarmıştır. Bugün dünyanın sosyolojik fay hatlarının esas mimarı ve bunun da ilk uygulama alanı olan, Osmanlıdan Ortadoğu, Ortadoğu’dan da Arap Baharı üzerinden BOP çıkaran, Sykes-Pico’nun ilk versiyonu Afganistan’ı ikiye bölen Durand Hattı 1893 yani Pakistan-Afganistan arasındaki, caminin tam ortasından geçen kanlı Peştunistan’dır.
İngiltere’nin Hindistan’ı işgalinden sonra yıkılan Türk-İslam devleti Babürler, esasen Afganlılarla yapılan savaşlarda zayıfladılar. Afgan Dürri Dürran’ı yani inciler incisi Ahmet Şah, Delhi’yi defalarca talan etmişti. Ancak demirden gemi, top ve tüfeklerle gelen İngilizlere karşı, mertlik bozulmuştu. İngilizler kısa sürede Hindistan’da çift sürüyordu.
Kutsal inekleri Müslümanların tepesine çıkaran İngilizlere karşı geçmişin onurlu Müslümanları, Diyobend ve Aligarh medreselerini kurarak ilk Taliban hareketini başlattılar. Avrupa’nın yükseldiği dönemde Rusların Deli Petro’su ve Japonların Meiji reformu başarılı olurken; Osmanlı’nın Avrupa esaslı Nizam-ı Cedit kurumları kısmen başarılı olmuş, Hindistan ve Çin tamamen çökmüşlerdi. Konular bugünküyle aynıydı: Afyon ve coğrafya.
Pakistan’ın kuruluşuyla sonuçlanan ilk Taliban hareketinden sonra, Rusların işgali altında parçalanan ve Pakistan’daki akrabalarına sığınan Afganlar, burada ikinci Taliban hareketini kurdular. Esasen bugün Doğu-Güneydoğu’da dahi yaşayan ve halk tarafından ihtiyaçları karşılanan, geleneksel medreselerde yetişen öğrenciler gibi olan, II. Taliban Hareketi Ruslardan sonra çıkan iç savaşa karşı çıkan ve kısa sürede Pakistan’ın desteğiyle Afganistan’ı ele geçirmişlerdi (1994-2001).
Afyon’u yasaklayan, NASA üssünü gezdirmelerine rağmen ABD’nin UNOCAL petrol firmasına ihale ve misafirleri Usame Ladin’i vermeyen Molla Ömer liderliğindeki II. Taliban Hareketi, 11 Eylül olayları kumpasıyla, resmen yıkılmışsa da geçici olarak şehirlerden kırsala kışlalardan evlerine çekilmişti.
Kırsala ve topluma daima hâkim olan Taliban’ın III. Versiyonu, Medreseler, Dağlar ve Guantanamo’da Amerika’nın rahle-i tedrisinden geçtikten sonra, 15 Ağustos 2021 tarihinde tek mermi atmadan Kabil’deki başkanlık sarayına çıplak ayaklarıyla kurulmuştur.
Kurduğu hükümetle ve verdiği mesajlarla, II. Taliban döneminden daha uzman görülen III. Taliban’ın önüne, tarihte Afganistan’a kimseye nasip olmayan kırmızı halı serilmiştir.
Aşağıdaki nedenlerden dolayı normal şartlar altında, Afganistan’ın gelecek on yıllarda altın çağını yaşayacağını düşünüyorum:
- İngiltere ve ABD’nin ibretlik akıbetinden sonra Rusya ve Çin dâhil kimsenin bir daha Afganistan’ı işgal etmeye cesaret edememesi,
- Afganistan’ın insanlık için terör, göç ve uyuşturucu merkezi olmasını kimsenin istememesi,
- Yuvası dağılmış Afganistan’a kimin babalık yaptığı önemli değil, önemli olan o ailenin başında birinin bulunmasının herkesin işine gelmesi,
- Orta Asya enerji kaynakları ve Afgan dağlarındaki madenlere Küreselciler ve Çin’in ihtiyaç duyması,
- Asya’nın gözcü noktası olan Afganistan’daki güvenli yol için Taliban’a ihtiyaç duyulması,
Wahan üzerinden 76 km’yle komşu, 100 milyar dolar keş parası elinde ve Kuşak-Yol Projesine tarihin en önemli kavşağını, Kabil-Peşaver/Wahan-Çin-Türkistan eklemeye hazırlanan Çin, umarım tarihten ibret alır.
Demir atlarla havadan gelen kovboy, gururunun kurbanı olmuş ve Afgan kobrasının mağarasına girmişti. Böylece karanlıktaki avcı, av olmuştu: 20 yılda 2 trilyon dolar ve binlerce ölüyle, bir gece arkasına bakmadan, geldiği gibi havadan kaçmıştı. Zamanı dakikalarla ölçen ve zaman sorunu olmayan, yirmi yıl sonra bile intikam aldığında acele ettim diyen Peştunvali’ler kazanmıştı. Güneş, Doğu’dan doğar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.