Tökezlemek
Futbolda ve hayatta yaptığımız seçimler ve attığımız adımlar bizi kimi zaman zafere ulaştırırken, bazen de başarısızlığa götürebilir. Başarıya ulaşmak, günlük yaşantımızı ve hayat motivasyonumuzu katlarken; başarısızlık söz konusu olduğunda bu durumu kabullenmek oldukça zordur. Yapılan önceki adımlar unutulur ve eleştiriler ve değişik tepkiler almaya başlarsınız.
Peki, atılan tüm adımlarda, alınan tüm sorumluluklarda ya da girilen her mücadelelerde zafere ulaşmak mümkün müdür? Sahada hep kazanmanın bir formülü var mıdır? Elbette yoktur. Ancak bazı adımlar vardır. Bu adımlara uyduğunuz sürece mücadeleniz boyunca galibiyete yakın olan taraf olursunuz. Puan kayıpları elbette olur olacaktır. Fakat bunları açıklarken en mantıksız olanı bahaneler üretmektir. Çözüm arayan kimse bahaneler arkasına sığınmaz. Tabi ki toplumumuzda bu kadar gerçekçi olmak nasıl karşılanır ayrı bir soru işareti, genelde mavi boncuklar dağıtılır. Oyuncular yedek kalmaktan rahatsız olacak kadar çalışmaya başladığında farkında bile olmadan güçlenmeye başlarsınız. Bulunduğu durumla yetinmek Anadolu takımlarının genel alışkanlıklarındandır. Bu yüzden bir çok Anadolu takımı sezonun ilk yarısında zirveye oynarken sezon bitiminde düşme potasının hemen üzerinde yer alır. Futbol takımları adım adım ilerlediğinde basamak basamak çıktıklarında başarı yakalarlar. Sezona şampiyonluk parolası ile çıkıp küme düşen bir çok takım bulunuyor. Hocalar hızla gelişen ve değişen futbola ayak uydura bildikleri sürece başarılı olurlar. Bunun son örneğini Avrupa şampiyonasında gördük. Takım oyunu oynamayı başaran takımlar ve sürprizlere çıkış arayan takımlara karşı önlem alan takımlar başarılı olurlar. Fakat her maçı kazanmak diye bir futbol anlayışı henüz ve hiçbir zaman var olmayacaktır.
Bütün bunları yazmanın nedeni tabi ki Giresun maçıyla doğrudan alakalı bir durum değil, fakat bu ligin açık ara en kötü kadrosunu kuran takımın namağlup bir takım karşısında çıkış araması puanla tanışmasını tasarlamak kadar doğal bir durum söz konusu olamaz. Konyaspor yukarıda saydığım bir çok maddeyi geride kalan haftalarda kısmen dahi olsa başarmış bir takım ki tarihinin en iyi başlangıcını yapmış durumdalar.
Giresun takımı ile karşılaşmayı değerlendirecek olursak Konyaspor’un olası pas bağlantılarını kesecek hamleleri yaptılar. Amaçları hızlı hücumlara çıkarak sonuca gitmekti. Fakat kazandıkları topları o kadar kötü kullandılar ki takım içinde bir futbol aklının olmaması bugüne kadar neden gol sevinci bile yaşayamadıklarını gösterir gibiydi. Kaleyi gördükleri her yerden şut çekmek sadece siz yanıltıcı istatistik verir.
Konyaspor cephesine geçersek İlhan Palut geldikten sonraki en kötü oyunu oynadılar dersek sanırım yanlış olmaz. Futbolda bazen oyuncular gerçek performanslarını sahaya yansıtamazlar. Sanki öyle bir durum vardı. Ortada bir yemek vardı belki ama bir şeyler eksikti. İster yağ deyin ister tuz ister salça bu yemekte eksik vardı. Buna rağmen direkten dönen top yakalanan duran toplar ve ceza sahasında futbol şansının yanınızda olmadığı durumlardan dert yanıyorsak yolumuz yanlış diyemeyiz. Giresun maçında olası puan kaybını aslında düşünmüştüm. Fakat itiraf edeyim Giresun takımını bu kadar takım hüviyetinden uzak beklemiyordum. İlerleyen haftalarda bir değişiklik onlar için olmazsa olmaz görünüyor. Bu anlayış ile ligde tutunmaları oldukça zor görünüyor. Konyasporlu oyuncuların aklı bir parça da olsa Trabzon maçında kalmış olabilir. Fakat bunlar bahane değil her ne kadar puan olarak üzerlerinde olsak da isim olarak Giresun’da hafta içi Fenerbahçe ile karşılaşacak.
Michalak transferini kim neden yaptı sorusunun cevabını henüz sahada göremedik. Umarım ilerleyen günlerde bizi yanıltır. Mücadele ve azminden zerre şüphe etmediğim Cikalleshi ise Trabzon maçıyla Ahmet Hassan ile bir revizyona gidilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sezon başladığın beri karşılaşma saatleri konusunda bizi oldukça şaşırtan federasyon ve paydaşı yayıncı kuruluş bu anlayıştan ne zaman vazgeçecek merak ediyorum. Giresun sezonun diplerinde olsa da deplasmandan alınan puan bizi rahatsız etmemeli.
Maçın sözü; Zaferler yazabilmek için tüm sokakları gezmek gerekmiyor. Ama bir iki sokakta tökezlemek kesinlikle gerekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.