Virüsün üssü neresi?
Haftalardır virüsle yatıp virüsle kalkıyoruz. Hoş virüsle yatıp kalkamayanlarımız da oldu bugünlerde. Binlerce insanımız karantinaya, gözlem altına alındı. Öncelikle yaşlılarımızdan virüse yenik düşenlerimiz oldu. Yakınlarını kaybedenlere sabır, hastalarımıza şifa dilerim. Tedbir amaçlı gözetim altında olanlara da kolaylıklar dilerim.
Televizyonlarda uzmanlar günlerdir virüslerle ilgili tıbbi bilgileri veriyor. Virüsten korunmak için alınması gereken tedbirler alındı, alınmaya devam ediyor. Birincil / Primer tedavi için yani hastalığa yakalanmamak için öncelikle yapılması / yapılmaması gerekenler, tavsiyeler öneriler anlatılıyor. Bu konuda herkes hem kendisinin, hem de toplumun sağlığı için çok duyarlı olmalı.
Tabi herkes duyarlı olmayabiliyor. Mecbur kalınmadıkça dışarı çıkmayın denildiği halde özellikle yaş grubu 60-65 ve üzeri olanlar risk altındasınız denildiği halde çarşı, pazar, parklar da sorumsuzca dolaşıyorlar. Tavsiye kararına uyulmayınca sokağa çıkmamaları için 65 yaş ve üstüne sokağa çıkma yasağı konmak zorunda kalındı. İtalya’da gençleri eve katamadıklarından salgının geldiği boyuta bakın. Türkiye’de de yaşlıları eve katamıyoruz. Bir araya gelinmesin dendiği halde asker uğurlama adı altında binlerce insan otogarlarda niye bir araya gelir. Bu ne umarsızlık, bu ne duyarsızlık! Millet tavsiyelere uymayınca yetkililer düğün, nişan toplantıların yapıldığı yerleri, kafe, kahvehane, pavyon, eğlence mekânları, kütüphane benzeri diğer toplantı merkezlerinin hepsini organizasyonlara kapattı.
İyi de bu virüs daha evvel yoktu da şimdimi ortaya çıktı. Bu virüsün üssü neresi? Dünya çapında nasıl neden yayıldı? Birçok devleti, milleti mağdur etti. Öncelikle Çin de ortaya çıktı birden. Diğer ülkeler İran’da niyeyse dini eğitim merkezi Kum şehrinde, Avrupa’da İtalya (VATİKAN burasıda dini merkez), başta olmak üzere Yunanistan, İspanya, Hollanda, İngiltere de nasıl ortaya çıktı? Koskoca dünya etki altına girdi.
Alınan tedbirler noktasında sağlık bakanlığımız takdire şayan bir çaba gösterdiler. Yurt dışından umreden ve diğer ülkelerden gelenleri gözlem amaçlı yurtlara yerleştirme ve hasta olanları hastanelerde bakımı açısından gerekli tedbirleri aldılar. Hepsi özveriyle çalışıyorlar. Sağlık çalışanlarına, doktorlara, emeği geçen görevlilere teşekkür ederiz. Bu üstün çabalarını tebrik ediyorum.
Diğer ülkelerdeki uygulamayı görmeyince elimizdeki nimetlerin farkına varamıyoruz. İtalya da sağlık sistemi çabalarına rağmen hazırlıksız ve yetersiz kaldılar. İngiltere ve Hollanda’nın sağlık tedbirleri tam bir skandal: Tedbirleri sürü tedavisiymiş bu ne demek biraz açalım. Salgının yayılmasına müdahale etmeyeceklermiş. Virüs topluma yayılacak insanlar bağışıklık kazanıp kendiliklerinden iyileşeceklermiş. Oh ne ala memleket. Bunu bizdeki deyimlerle açıklarsak; ölen ölsün kalan sağlar bizimdir. Dayanıksız, hastalıklı, yaşlı insanlar ölsün, onlardan ve mali yüklerinden kurtulalım diyorlar. İki farklı tavır. Bir bizim tavrımıza bakın. Bir de onların tavrına bakın, modern Batı’nın sakladığı çirkin yüzü ortaya çıktı.
Suya sabuna dokunmadan öylesine geçmek yok. Kişisel ve çevre temizliğine azami dikkat edilmeli. Korunmanın bir yolu bu. Hastalanmışların ve bünyesi zayıf olanların toplu alanlardan uzak durması lazım. Bağışlık sistemimizi kuvvetlendirmeliyiz.
Virüsün üssü neresi: Virüsten en fazla kim veya kimler faydalanıyorsa, herkes zarar ederken kimler kar ediyorsa, bu krizde batan, iflas eden fabrikaları öldüm parasına kimler satın alıyorsa, evraka deyip buldum buldum diye millete kim aşı satarsa yani karlı çıkarsa virüsün üssü odur. Virüs üretip patent alan kimlerse bu işin mucitleri, parsayı toplayanlar VİRÜSÜN ÜSSÜ onlardır. İtiraf edip suçlarını üstlensinler. Korona’ sız, KURAN’ lı günler dilerim. VESSELAM.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.