DÜNYA ŞEHİT ÇOCUKLAR GÜNÜ
Dünya da anılan böyle bir gün varmış duyunca şaşırdım; her yıl 23 Aralık günü Dünya Şehit Çocuklar Günü imiş.
Aklıma enteresan sorular geliyor, mesela hangi dünyanın çocukları şehit? Batıda her türlü varlık ve imkânlar içinde ölenler mi? Yoksa ülkesinin varlıkları sözüm ona uygar devletler tarafından sömürüldüğü için, açlıktan, kıtlıktan ve bakımsızlıktan ölen Afrika’daki çocuklar mı? Yoksa halen devam eden İsrail zulmü altında ölen çocuklar mı?
Ayrıca şehit diye kimler adlandırılır? Hoş bu şehitlik bu dünyanın kıstaslarına göre değil; bizim dinimize göre Yaradan’ın belirttiği durumda vefat edenler şehittir. Savunmasız masum insanlar, vatanı için toprağa düşenler, dini, namusu, rızkı için mücadele edenler biz de şehadet şerbetini içenler mertebesinde.
Kuvözdeki bebeklerin çırpınarak hayatını kaybetmesi... Okulda olması gereken çocukların kitapları ve oyuncaklarıyla şehit edilmeleri... Açlık, susuzluk, korku, imha ve ölüm karşısında dehşetten açılmış ve kapanmak bilmeyen çocuk gözleri...
Derileri kimyasal silahlarla yanmış, delik deşik edilmiş, parçalanmış küçük bedenler... Ağlayan anneler, babalar, dedeler, nineler... Şehit çocukların boynuna sarılarak veda eden kediler... Keskin nişancılar tarafından öldürülen 80'lik neneler...
5 yaşındaki şehit torununu kabre indirmeden evvel saçlarını ören dedeler Yersiz yurtsuz kalmış, kendi ülkelerinde sığınacak yer arayan insanlar. Açlık, susuzluk, kış soğuğu da tüm bu dehşetli anlara eşlik ediyor...
Kuşkusuz bu yaşananlar bir savaş değil. Çünkü savaş, güçleri birbiriyle uyumlu iki ordu arasında gerçekleşir.
Gazze'de ise savunmasız, sivil halkın tüm dünyanın gözleri önünde imha edilişine şahit oluyoruz... İnsanlarla birlikte suyu, yiyeceği, barınağı, evi, yuvayı, okulu, fırını, oyun parkını, zeytin ağaçlarını, kuşları, çiçekleri de yok ediyor İsrail...
Daha birkaç gün önce yine şehitlerimiz vardı. Pençe-Kilit Harekatı kapsamında görev yapan 12 değerli evladımızı analarının kucağından, Anadolu’nun kucağına verdik. Allah bütün şehitlerimize rahmet eylesin, yaralılarımıza acil şifalar nasip etsin, geride kalanlara ise sabırlar versin.
Bundan 8 yıl önce Mardin'in Derik ilçesinde yürütülen çukur operasyonları sırasında şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Sezer Aydemir’in annesi Aynur Aydemir, oğlu için yazdığı şiiri hatırlıyorum ve sizlerle paylaşayım
"Bahçesi yeşil çamlar, kuşlar dalında ağlar,
Yiğit beyaz kundakta, nenni Sezer’im nenni
Harput’tan eser rüzgar, tozu dumana katar
Yiğit toprakta yatar, nenni Sezer’im nenni
Semada allı bayrak, gölgesinde er yatar,
Vatan sana minnettar, nenni Sezer’im nenni"
******
Ve yine bir Ana; şehit oğlunun arkasından yazdığı “Oğul” adlı şiirinde duygularını şöyle ifade ediyor:
“Bir ceylan yitirdim Köprülü'nün dağında
Bırakmadılar su içeydi Zap suyunun çayından
Ayırdılar anadan, bacıdan, gardaştan
Sana vuran eller kırılsın oğul.
Yirmi yaşında evlat verilir mi toprağa
Dayanır mı ananın yüreği al bayraklı gelen yavruya
Aslanlar gibi kükredin Hakkari'nin dağında
Sana vuran eller felç olsun oğul...”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.