EYYAM!
2017 yılında yapılan futbol zirvesinde UEFA’nın Finansal Fair Play Direktörü Andrea Traverso bir sunuş yapmıştır. Türk futbolunun röntgeni niteliğini taşıyan bu sunuşu 50 kişiden az kişi izlemiştir. Bu sunuşta Türkiye’de takımların transfer ve maaş harcamalarının yüzde doksanlara yaklaştığı, oyunculara değerlerinin üzerinde ödeme yapıldığı, Avrupa’nın en yaşlı liglerinden olduğu, altyapıya yatırım yapılmadığı kıyaslamalı verilerle ortaya konmuştur. Fakat bu zirveyi hazırlayan sunan abilerimiz çok önemli bir detayı atlamışlardı. Hakemler, evet yanlış duymadınız hakemler! Türkiye’de topun oyunda kalma süresi, birçok üçüncü dünya ülkesinden bile geride, neden? Siz bir yabancı oyuncu kiralıyorsunuz, iyi performans gösteriyor. Bonservisini alıp, takıma monte ettiğinizde kiralık olduğundaki performansından eser kalmıyor neden? Aslında bu iki soru ya da sorun iç içe sorunlar. O yüzden konuyu tek cevapta vermek en doğrusu. Çünkü Türkiye’de birçok takım maçlarda yazılmamış kurallarla mücadele ediyor. Skoru aldıklarında, başlıyorlar yatmaya, sedye ile kenara geliyor. Tribünden bakıyorsunuz, oyuncu oyun alanı dışına çıktığında Asteriks’in kudret şerbetini içmiş gibi dönüyor... Sürpriz! Bir pozisyon sonra kramp girdi. Hadi biraz daha acı çekelim, çektirelim... Bırakmıyorsunuz oynayalım! Yabancı oyuncular ilk geldiklerinde piyasalarını düşürmemek için canla başla mücadele ediyorlar. Bir süre sonra bakıyorlar ki, ülkede düzen böyle değil, ortama ayak uyduruyorlar.
Konyaspor galibiyet hasretini Kasımpaşa maçıyla sonlandıracağını ümit ediyordum. Fakat maçın hakemini hesaba katmadan bu ümidi içimde yaşamıştım. Karşılaşmanın ilk dakikalarında Kasımpaşa sert oyununa, sadece seyirci kalan hakem Atilla Karaoğlan, aslında ilerleyen dakikaların resmini çizmişti. Hakemler en çok her şeyi görmesi gereken bir konumda, gözlerini nasıl oluyor da her şeye kapatabiliyorlar, inanın anlamakta güçlük çekiyorum. Bir hakemin sahadaki takımın niyetini çözmesi bu kadar zor olmamalı. Hakemin standardı olmalı, çelişkili kararlar vermemeli. Bir önceki pozisyona verdiğini, bir sonraki pozisyona vermediğinde kendisi ile çelişen kişiye biz ne söylersek boş. Hakem hocaları sonuca etki etmeyen kararlar verdiğinden belki performansını başarılı bulurlar. Fakat hakem sonuca değil oyuna etki etmiştir.
Kasımpaşa takımı birçok defa rakibimiz olmuştu. Ama inanın kendilerini bu kadar aciz gördüğümü hiç ama hiç hatırlamıyorum. Puandan keyif aldıkları aşikâr, peki oyun! keyif aldılar mı? Hakemle aynı sinyalde buluşup futbol oynamayı engelledikleri için! Kendilerine sormak lazım...
Konyaspor'un pas oyunu zaman zaman gözlerin pasını silerken, zaman zamanda tepkiler alabiliyor. Fakat bu oyun anlayışı bizim sistemimizin bir parçası, bazen tepki çeken goller yiyeceğiz. Sehic yediği golde büyük bir hata var. Ancak Sehic'de bir insan o da hata yapabilir. Bize o kadar çok şey katıyor ki, bu kadar da kredisi olsun bir zahmet. Günümüzde futbol saniyelerin hesaba katıldığı bir oyun haline dönüştü. Artık oyuncular topu alıp sağbekten bindirip 15 dakika topla oynamıyor. Siz topu şişirip uzaklaştırdığınızda iyi bir takım 15 saniye içinde size yeni pozisyon yakalayabiliyor. Yani topa sahip olacaksak, top oynayacaksak bu hatalar olacak. Soner oynadığında değil, oynamadığı maçlarda kıymeti daha çok anlaşılan oyunculardan, sanırım dün gözler bir parçada olsa da Soner'i aramıştır.
Bir lafımda Kasımpaşa teknik heyeti ve kulübesine olacak. Ben hayatımda oyuncu grubunu bu kadar yönetemeyen bir teknik heyet görmedim, yedek oyuncular kulübenin üzerine çıkıp taraftarlar ile didiştiler. Hayır amacınız ne? Maçın sonlarında olayı bu hale getiren hakem, Kasımpaşa cephesini izlemekle yetinirken, Konyaspor kulübesine elini korkak alıştırmadı.
Tek başına 10 dakikayı yata kalka bitiren Ertuğrul, tribünlere hareket çeken, şişe atan Ertuğrul bir de maç sonuç verdiği demeçte Konyaspor'u ben ligde tuttum diye açıklama yapması tamamen talihsizlik... 11 maçta 23 gol yiyerek mi kurtardı Konyaspor'u? Maç içinde yeterince dinlense de demek ki kondisyonu yetersiz kalmış olacak ki düşünmeden bu açıklamaları yapmış olacak!
Hakem Atilla Karaoğlan’ın 46 dakika boyunca yatan Ertuğrul'a 90+4'de sarı vermesi koskocaman bir eyyamın resmiydi. Konyaspor geçtiğimiz hafta da 1-1 berabere kaldı ancak iki takımın futbolunu tüm ülke yere göğe sığdıramadı. Futbol, rakibinizde futbol oynadığında gözlere hitap eden bir oyundur. Burada defans ofans oyunundan bahsetmiyorum. Tamamen oyunu çirkinleştirmekten bahsediyorum. Oyunu soğutup yatmak üzere olan bir sistem, sistem değildir. Bu Türk futboluna ihanettir. İlhan hoca 4-4-2 sistemine döndükten sonra Soner'i beklerdim açıkçası, ancak birazda oyuncusunu korumak istediğini düşünüyor ve saygı duyuyorum. Amilton nasıl kötü kanat olunurun her maç yeni bir resmini çiziyor. Son olarak; İkpeazu, çalışmanın resmi olan İkpeazu, bu takımda daha fazla süre almalı.
Maç sözü; İyi olan kolaydır, zor olan adil olmaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.