İnanmak ve çalışmak
Yıllar önce Amerika’da yaşayan yaşlı bir kayıkçı geçimini; Mississippi Nehri’nin bir yakasından öteki yakasına doğru yolcu taşıyarak sağlıyordu. Yaşlı kayıkçı kayığındaki küreklerine, herkesin dikkatini çeken bir yazı yazmıştı. Küreklerden birinin üstüne “inanmak”, diğerine ise “çalışmak” yazmıştı. Bunun ne anlama geldiğini soranlara ise kayıkçı şöyle yanıt veriyordu:
“Nehri Karşıdan karşıya geçmek için her iki küreğe de ihtiyaç vardır. Çalışmaksızın inanmak veya inanmadan çalışmak, sizi olduğunuz yerde döndürür durur. Yaşam yoluna da tek kürekle çıkmam, nehri tek kürekle geçmekten farksızdır. Yerimizde döner durur, hiç bir yere gidemeyiz.”
Konyaspor oyuncuları, hocalarına ve arkadaşlarına inanıyor ve beraberce takım ruhuna uygun bir şekilde çalışıyorlar. Başarı geldikçe hırs artıyor ve daha fazla inanıyor, daha çok çalışıyorlar.
Konyaspor, iyi kapanan takımlara karşı bu sezon kilidi açmakta oldukça zorlanıyor. Özellikle takım otobüsünün çekildiği Malatya maçından sonra Konya’ya gelen takımlar bundan sonra 3 stoper oynayacak gibi görünüyor.
Lidere İlk mağlubiyetini yaşatan Antalyaspor, yine bir ilki başararak evinde mağlup olmayan Konyaspor’la oynayacağı maç için oldukça moralli geliyordu. Antalyaspor gerçekten puan alabilme adına dersine iyi çalışmış, karşılaşmanın ilk yarısı, Konyaspor’un birinci bölgesinde hemen hemen hiç baskı yapmadan beklediler. Topla çıkmayı seven Konyaspor nasıl olsa bağlantıları Amir ve Soner’le kuracağı için top onlara geldiğinde üç-dört oyuncu baskı kurup hataya zorladılar. İlk yarı 30-35 metrede oynanan oyunda istediklerini aldılar. Kısır bir ilk yarının ardından hocadan hamleler bekliyorduk.
İlhan hoca sahada serseri mayın gibi gezen ne yaptığı belli olmayan, adeta bal yapmaz arı gibi dolaşan, Amar’ı çıkarıp, Amir’i biraz daha öne atar Mpoku ve Soner ile orta alanı daha dinamik hale getirir diye düşünmüştüm. Fakat sarı kartı olan Soner’i çıkartmasını da yadırgamıyorum. Çünkü gerçekten hakem tarafından kıyıma uğradıklarını düşünüyorum. Nasıl oluyor da bu kadar basit kartlar gösterebiliyorlar inanamıyorum. Mpkonun girişiyle birlikte Antalyaspor geride 5 oyuncu çakıldı. Artık süreye oynayıp 1 puana yatacaklardı. İlhan Hoca bu defa da süratli bir oyuncu olan Michalak ve hava hakimiyeti olan Ahmet Hassan kozunu oynadı. Burada bir parantez açmak gerekirse çakılı oynayan Antalya gibi takımlar karşısında Cikaleshi’nin çıkması yerine Ahmed Hassan ile beraber oynamaları gerektiğini düşünüyorum. 80.dakikaya kadar Amar’a sabreden hoca nihayet kilidi açacağı oyunculardan Çekici’yi sahaya sürmüştü. Antalyaspor oyuncuları, ortadan gelen Çekici ve Mpoku, kanattan saldıran Michalak ve Serdar onlara geriden destek veren Skubic ve Guilherme ile adeta köşeye sıkışmıştı. 60.dakikadan sonra ayağı aksayan Serdar’ın sakatlanıp oyundan çıkması hepimizi endişelendirdi. Umarım ciddi bir problemi yoktur. Dakikalar ilerledikçe Abdülkerim ve Ahmet bile zaman hücuma destek vermeye başladılar. Oyunda tek eksik olan şey goldü ve bunun için 90+2’i beklemek zorunda kalmıştık. Yüzde 60 topa sahip olan, hava toplarında rakibini ezen, ikili mücadelelerde nal toplatan takımın bugün berabere kalması gerçekten hepimizi üzecekti. Neyse ki Ahmed Hassan’ın indirdiği topa Çekici harika bir tek vuruş yapıyor ve atkıları çılgınca sallatıyordu.
Bugün ki hakem performansı, rakibin kapanması, takım üzerindeki baskı ve buna rağmen son dakika golüyle de olsa kazanılan 3 puanın tek açıklaması olabilir. Kayıkçının küreğinde ki yazan inanmak ve çalışmaktan başka bir şey değildi.
Maçın sözü; İnandığınız zaman, aklınız o şeyi yapmanın yollarını bulur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.