Galatasaray maçını kazanmış bir Konyaspor’un Karagümrük maçından galibiyet çıkarma şansını düşük bulmuştum. 
Çünkü istikrarsızlığımızın farkındaydım. 
Ayrıca rakip bizden çok daha teknik ve iyi silahları olan bir takımdı. 
Maçın oynanacağı sahayı görünce ise birazda olsa umutlarım arttı. 
Dedim ya daha teknik bir takım diye rakip için. 
İşte bu saha bizim için avantaj olur düşüncesiydim. 
Maçın ilk bölümünde ise beklentim gerçekleşti. 
Daha çok topa sahip olan ve oyun kuran taraf bizdik. 
İlk yarının sonlarına kadar da Karagümrük bocaladı durdu. 
Ancak maçın hemen başındaki penaltı pozisyonunu es geçmeyelim.
Sahada futbolcular es geçti ama biz bari isyan edelim. 
Balkovec’in 5.dakikada Shengelia’yı biçmesi nasıl olurda penaltıyla cezalandırılmaz anlamak mümkün değil. 
Hadi hakem süzemedi peki VAR niye devre girmez?
İşte bu noktada kart yeme pahasına futbolcuların isyan etmeleri ve hakemi baskı altına almaları gerekirdi.  
Elbette yenilgi bu pozisyona bağlanamaz. 
Ancak maçın hemen başında bulunacak gol maçın tüm seyrini değiştirirdi.. 
Bu kadar kötü sahada maçın hemen başında öne geçmenin avantajıyla da 3 puana ulaşmak zor olmazdı. 
Bizim adımıza bir hedef maçı daha puansız geçildi. 
Ligde 3 büyükler olarak adlandırılan takımlara karşı 9 puan alıp kendi ayarımızdaki rakiplere puan saçma alışkanlığımız maalesef sürüyor. 
Ligin şaka kaldıracak bir tarafının olmadığını artık anlamalı ve adımlarımızı bu doğrultuda atmalıyız. 
Ligdeki hiçbir takımın yeri garanti değil.
Takımlar arasındaki puan yakınlığı birkaç hafta içinde tüm sıralamayı değiştirecek türden.
Seri galibiyetlerle en alttaki ekibin 8-9 basamak yukarı çıkması mümkün gözükürken, aynı şekilde seri puan kayıplarıyla sıralamada 8-9 basamak aşağılara inmekte söz konusu.. 
Şimdi ligi bırakıp kupaya odaklandık. 
Yarın son 16 turunda çok zorlu bir rakip ile çeyrek finale yükselme maçına çıkacağız. 
Ligde sallayıp yıkamadığımız Gaziantep FK karşısında işimizin kolay olmadığı bir gerçek. 
Rakipte Sumudica’nın görevden ayrılması bizim adımıza bir avantaj olabilir. 
Küçük çaplı kaos yaşayan Gaziantep ekibi karşısında tur biletini almasını beklediğim takımımıza kupa yolculuğunda başarılar diliyorum. 
Umarım yolun sonu final olur..    
Konyaspor transferde ise haddini bilerek adımlar atıyor ve şartlarını zorlayarak kadro derinliği oluşturmaya çalışıyor. 
Sanırım taraftarın da flaş bir transfer beklentisi yok. 
Mevcut durumu ve yönetimin bakış açısını herkes biliyor. 
İlk transfer olan Zymer Bytyqi’nin yerinde bir hamle olduğunu ilk maçtan gördük. 
Her ne kadar oyuna geç alındığını düşünsem de yaptığı asist ile kalitesini gösterdi.
Bu ayarda yapılacak birkaç hamle ve derinliği oluşturmak için yapılan Süper Lig seviyesinin altında takviyelerle ara dönemi kapatacak gibi gözüküyoruz. 
Transferin şüphesiz ki en tartışmalı imzası ise teknik direktör İsmail Kartal’ın oğlu Emre Kartal’ın 3.5 yıllık imza atması oldu. 
1922 Konyaspor’da oynatılmasını beklediğim genç futbolcunun transferi bence etik olmadı. 
Bu noktada sadece şunu sormak istiyorum.
İsmail Kartal şuan görevde olmasa bu transfer yapılır mıydı?