Duygusallığa yer yok
Konyaspor için son derece kritik bir virajdı geride kalan 3 maçlık periyot.
Başarısız bir dönemin ardından İsmail Kartal ile yolların ayrılması sonrasında İlhan Palut idaresinde takımın nasıl bir görüntü sergileyeceği merak ediliyordu.
Korkulanın tersine kısa süre içinde uyum sorunu sağlanırken, yeni teknik heyetle çıkılan 3 maçta iyi bir grafik yakalandı.
Önce Denizli, ardından Yeni Malatya maçlarının kazanılması, G.Antep maçından da puan çıkarılmasıyla 3 maçlık dönemin getirisi 7 puan oldu.
Kesinlikle takımda gözle görülür bir değişim yaşandı.
Hocanın da dediği gibi kaybolan özgüven bu süreçte yeniden yakalanılırken, takım yine kazanma isteğiyle maça çıkar hale geldi.
Keşke formsuz futbolcular daha az olsa ve sakatlıklar bu kadar artmasıydı.
İlhan hocanın mevkiler için elinde çok alternatif olduğunu düşünmüyorum.
İşte haftalardır formsuz olan isimlerden Kravets’in yokluğunda sadece elinde Cikalleshi hamlesi kalıyor.
Formsuz isimler arasına Miya ve Edouk’u da ekleyebiliriz.
Bunun dışında yine ilk 11 futbolcuları; Musa, Levan, Sehic, Anicic ve Alper gibi isimlerinde sakatlık durumu nedeniyle takıma dahil olamayışı da kadro kalitesinin düşmesine neden oluyor.
Bunca eksiğe rağmen takımın şuan ki durumu memnun edici..
Gaziantep maçına dönersek..
Rakibin bizden birkaç gömlek üste olduğu gayet netti.
Sumudica sonrası bocalama yaşasalar da bize göre daha sorunsuz ve daha dinamik bir kadroları var.
Cuma günü oynanan maçta da bunu sahada gösterdiler zaten.
Kazanmaya daha yakın oynayan taraf olarak daha çok pozisyon ürettiler.
4 golün atıldığı ama golsüz sona eren garip bir maç izledik aslında..
Temposu yüksek olmasına rağmen heyecandan uzak kaldığımız kısır bir maçtı.
Ne yazık ki maçın kırılma anlarında yine hakemler öne çıktı.
42.dakikada Miranda’nın Guilherme’ye yaptığı hareketi izlerken içim acıdı.
Bileği esnemese büyük ölçüde kırılacaktı Guilherme’nin bileği.
Hadi sahadaki hakem bunu göremedi diyelim peki bu VAR ne işe yarar?
Bir de tartışmaya açık bir pozisyon değil.
Miranda baskılı bir şekilde ve birkaç saniye süresince kırmaya yönelik eylemini yapıyor.
Buna nasıl tepkisiz kalabiliyorsunuz?
Şimdi bu maçın VAR hakemi Özgüç Türkalp’in geçmiş vukuatlarını sıralayıp sizi eskiye döndürüp kafanızı şişirmek istemem.
Geçmişte yaptıkları ve yapamadığı hakemliği malumunuz.
Halâ böyle isimlerin hakemlik yapması ve takımların kaderleriyle oynamaya devam etmesi şaşırtıcı ve üzücü..
Sonuçta yine bir hakem hatasıyla belki de çok rahat sonuca ulaşacağımız bir maçtan 1 puanla ayrıldık.
Bu maçı da günahıyla sevabıyla geride bıraktık.
Şimdi son 3 maçımızdan çok daha zorlu bir maça çıkacağız.
Rakip son şampiyon Başakşehir..
9 haftalardır kazanamayan ve düşme korkusu yaşayan bir ekip karşısında son derece kritik bir sınav vereceğiz.
Konyaspor tarihine ismini kazıyan teknik adamlardan Aykut Kocaman’ın karşı takımın başında olması, yıllarca Konyaspor forması giyen Ömer Ali’nin bize rakip olacak olması heyecanımızı arttırmıyor değil.
Hikayesinin çok olacağı bir maç bizi bekliyor.
Ancak duygusallığa yer vermeden, rakibin ismine, ligdeki konumuna, kadroda kimlerin olduğuna ve kimin çalıştırdığına bakmaksızın çıkıp 3 puan mücadelesi vermeliyiz..
Her puanın hayati derecede önemli olduğu haftalardayız.
Ligin sonu yaklaşmadan, bir an önce yeterli puanı bulup kendimizi son 4 takımdan uzağa atmalıyız.
Unutmayalım; acırsak, acınacak hale düşeriz.
Öyleyse önce can diyeceğiz ve Başakşehir maçına da galibiyet için çıkacağız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.