Göztepe bize acımazdı
Öncelikle yaşadığımız deprem nedeniyle tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Şiddeti yüksek olmasına rağmen şükürler olsun ki yaralanma ve ölüm olmadan bu afeti atlattık.
Allah bir daha yaşatmasın inşallah.
Konyaspor’un son dönemde aldığı sonuçların coşkusu depremin korkutucu etkisiyle ne yazık ki olumsuz bir ruh haline döndü.
Ama bir şekilde hayata dönülmesi gerekiyor..
Güzel bir İzmir deplasmanını geride bıraktık.
Bu sezon ilk deplasmanımdı İzmir..
Hafta sonu İstanbul’u etkisi altına alan sis nedeniyle tüm Türkiye’nin hava ulaşımında sorun yaşandı.
Konya’dan birkaç gazeteci kardeşimizle birlikte İstanbul aktarmalı İzmir yolculuğumuz tam başlamadan bitmek üzereyken, alternatif bir çözüm ile İzmir’e zorda olsa ulaşabildik.
Maçtan bir gün önce başlayan sıkıntılı anlar Abdülkerim Bardakçı’nın sakatlık haberiyle arttı.
Sakatlık haberini gazetemizin internet sitesinde yayınladıktan sonra taraftarın verdiği tepki şaşırtıcıydı benim için.
Birçok taraftarımız sakatlık haberine inanmadığını gördüm.
Adı başka kulüplerle transferde sıklıkla anılan Abdülkerim’in sakatlık bahanesiyle Göztepe maçında oynamak istemediği iddiası bir çırpıda gündem oldu.
Elbette bu noktada kulüp yetkililerinin görüşleri esas alınır.
Oyuncunun maç öncesi yapılan son idmanda darbeye bağlı alt adalesinde sorun yaşadığı ve kadrodan çıkarıldığı bilgisi bizlere iletildi.
Yok Abdülkerim’in menajeri Konyaspor ile yaptığı görüşmeyi sonlandırmış, yok futbolcu illa Galatasaray’a gitmek için yönetimi sıkıştırıyormuş gibi türlü türlü iddialar gün boyu dolaştı durdu.
Konyaspor’un bu sorunu yakın zaman içinde çözüme kavuşturması gerekiyor.
Ya futbolcuyla sözleşme uzatılacak, ya da talipli kulüplerle oturulup anlaşılacak.
Aksi taktirde bu dedikoduları önleme şansınız olmaz ve iyi giden Konyaspor bir anda kendisini kargaşanın içinde bulur.
Gelelim maça..
Göztepe bize ters gelen bir takım.
Geçtiğimiz sezon yine İlhan Palut idaresinde ligin son dönemecinde alınan galibiyetin dışında kazanma yüzdemizin hiç olmadığı bir rakiple karşılaştık.
Göztepe’nin bu sezon ligde bulunduğu yer itibariyle maça mutlak galibiyet için çıkması da maçın zorluk derecesini artırıyordu.
Beklediğim gibi büyük bir taraftar baskısı altında maç başladı.
İlk 15 dakikada da çok baskı yedik.
Sadece biz değil hakemde atmosferden etkilendi ve maçı elinden kaçırma noktasına geldi.
25’de gelen golün ardından baskı daha da artarken, ha yedik ha yiyeceğiz dakikalarında bir de rakibin sert müdahalelerine maruz kalan Konyaspor saha içinde resmen dayak yemeye başladı.
27’de Arslanagic’in Bytyqi’ye attığı tekme nasıl olur da kırmızı kartla cezalandırılmaz anlamak mümkün değil.
İşte o an ‘Eyvah’ dedim..
Konyaspor burada lime lime edilecek.
Ancak 45’te iş tersine döndü..
Göztepeli Yalçın’ın Çekiçi’ye yaptığı hareket artık görmezden gelinecek türden değildi.
45+6’da ise Göztepe’nin elle attığı gol VAR müdahalesiyle iptal edilirken hakemlerin bir şekilde adaletten kopmayacaklarına ikna oldum.
Rakibin 10 kişi kalmasına rağmen ikinci golü bulmamamız halinde sıkıntı yaşayacağımızı düşünerek ikinci yarıyı izlemeye başladık.
55’de direkten dönen top ve sonrasındaki pozisyonlar endişelerimizi haklı çıkartsa da 72’de gelen golle maçı kazandığımızı ilan ettik.
79’den sonra değişiklik hakkı biten Göztepe’de Kerim Alıcı’nın sakatlanması rakibi 9 kişi bırakırken, buna kayıtsız kalmayan Konyaspor maçı rölantiye alarak skoru artırma ve rakibi ezme düşüncesine kapılmadan maçı tamamladı.
Bu durum elbette tartışılır.
Geçtiğimiz sezon lig şampiyonunun 1 golle belirlendiği göz önüne alınırsa bu centilmenliği fazla iyimser buluyorum.
90 dakika küfür yiyen bir takımın futbolcuları bence oyunu rölantiye almamalı ve gerekeni yapmalıydı.
Tersi olsaydı Göztepe bize acır mıydı?
Sonuçta hikayesi ve aksiyonu bol, heyecanı yüksek bir maçı geride bıraktık.
Lig üçüncülüğü ile milli araya giren Konyaspor için daha güzel günler görmek dileğiyle hepinize sağlıklı ve huzurlu günler diliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.