Trabzon’u bırak Kasımpaşa’ya bak
Bu sezonun en önemli maçıydı Trabzon karşılaşması..
Kazanılması halinde ligde şampiyonluk yarışı bambaşka bir boyut kazanacaktı.
Maçın öncesinde TRT muhabiriyle bir süre sohbet ettik.
Daha önce Konyaspor’un UEFA Ligi’nde oynadığı dönemde de bu arkadaş Konyaspor’u yurt içi ve dışında takip etmişti.
Yıllar sonra bu kez Trabzon’da karşılaştık.
Konyaspor muhabiri olarak maça geldiğini, bugünkü maçı Konyaspor’un kazanıp potaya girmesi halinde artık TRT’nin Konyaspor muhabiri olarak ligin kalan bölümünde daha sık görüşebileceğimizi söyledi.
Ulusal basında 4 büyük olarak kabul edilen ekiplerin dışında çok rastlanır değildir Anadolu kulübü muhabirliği..
Ancak Konyaspor’un ligin şampiyonluk adayı olması bu durumu değiştirmiş anlaşılan.
Gerçi maçın sonucu hesapladığımız gibi olmayınca TRT’nin Konyaspor muhabirliği işi de bir süre daha ötelenmiş oldu.
Trabzon’da bulunduğum 2 gün içinde gördüğüm manzara beni çok etkiledi..
Futbol kültürü ile yoğrulan bir kentte görülmesi doğal bir manzarayla karşılaştım..
Ama kıskanmadım dersem yalan söylerim.
Hele ki lig ikincisi olmamıza rağmen tribünleri bile dolduramadığımız şu dönemde, takımlarına bu kadar bağlı bir toplulukla birlikte olmak farklı bir deneyim oldu.
Şehirde genci yaşlısı, herkesin ilk gündemi Trabzonspor..
Her yer bayraklarla süslü..
Trabzonspor’un logosuna rastlamadığınız bir yer göremezseniz.
Maç için Türkiye’nin dört bir yanından gelenleri görmeyi bırakın kaldığımız otelde yurt dışından sadece maç için gelenlerle karşılaşmak şaşırtıcıydı.
Yılların hasretiyle tam bir kenetlenme içindeler..
Stadyum dışındaki ambiyans stadyum içinde ise bizim için ürkütücü düzeye ulaşmış.
Zaten maçın ilk yarısında da bu atmosferde kaybolduk gittik..
Her ne kadar ikinci yarıda toparlanıp maça ortak olmaya çalışsak da, Mete Kalkavan bizi yanıltmadı..
İnce ince müdahalelerle Konyaspor’un direncini kıran isim oldu diyebilirim.
83’de gelen golün ardından Trabzonspor seyircisinin ve takımın yaşadığı paniği ne yazık ki lehimize çeviremedik.
En kötü 1 puanla bu deplasmandan çıkılması bizi bir şekilde zirve yarışında tutacaktı.,
Olmadı..
Ne diyelim sağlık olsun..
Savunma zafiyetleri, defans kurgusunun maç içinde teknik heyet tarafından bozulması kendi ayağımıza sıkmaması neden oldu.
Maçın en çok eleştirilen isimlerinden birisi de Adil’di..
Ahmet Çalık’ın vefatı sonrası ilk 11’e dahil olan ancak sakatlığından ötürü 1 aydır maçlara iğneyle çıkan Adil’in gerçek kimliğini yansıtamaması normal karşılanmalı.
Burada anormal olan 1 aydır sakatlıkla boğuşan bir futbolcunun yerine transfer yapılamayışı..
Ne yazık ki ara transfer döneminde gerekli müdahaleler yapılamadı ve bunun sonucu da şampiyonluk yarışına devam edilemedi.
Artık lig ikinciliği için mücadelemiz sürecek.
Altımızdaki takımlarla fark yavaş yavaş eriyor.
Trabzon yenilgisini unutmalı ve Cuma günü iç sahadaki Kasımpaşa maçına odaklanmalıyız.
Kasımpaşa, Başakşehir ve Alanya maçları bizim ligdeki sıralamamızı netleştirecek türden maçlar olacak.
O yüzden ayağa kalkmalı ve yeniden hedefe kilitlenmeliyiz..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.