En Değerli Hazinemiz Okumak ve Yazmak!
Saygıdeğer okurlarım;
Bir kitabı okumak ve o kitabın inanılmaz hayal dünyasına kapılmak kitabı okuyan kişi için bambaşka bir duygu yaşatmaktadır. Yazar hayal gücünü kullanarak romanına konu olan inanılmaz olayları zihnindeki zaman dilimine göre tasarlaması, olayları kendi üstün yeteneğini kullanarak örüntüleyip okuyucuya aktarması gerçekten taktire şayan bir başarıdır!
Kitaba aktarmak bir yana inanılmaz kelime değirmeninden kelimeleri öğüterek okuyucunun anlayıp okuyabileceği şekilde bir roman kitabı tasarlamak bambaşka bir üstün yetenek unsurdur! Örneğin bir şiir kitabı okuduğumuzda şiirin akıcılığına hayran kalırız. Çünkü şiirde bazen aşktan, sevdadan, hasretten ya da umuttan o kadar güzel bahseder ki okurken şiirin içinde kayboluruz.
Şair kalemi eline alıp o anki hissiyatıyla o güzel ifade eder ki kimi zaman içinden geçen duygu ve düşünceleri, şiir olur, mısra, mısra dökülür kitap yapraklarına!
Her kesimden insanın kitap okuma tercihleri farklılık gösterse de duygu ve düşüncelerde farklılık gösterebilir. Kimimizin okurken hayran kaldığı roman kitabı kimimiz için sıradan gelebilir ya da ilgi çakıcı bulunmaz.
Yani her insanın kitap okuma tercihleri farklılık gösterebilir. Burada asıl en büyük görev roman ve de şiir kitabını kaleme alacak yazara düşmektedir. Her kesimden insana hitap edebilecek kitabı kaleme alma yeteneğine sahip olabilmek ve bu yeteneği icra edebilmek bir yazarın en değerli serveti olsa gerek.
Kitabın o inanılmaz huzur verici yapısıyla okurken hayran kaldığımız kitapların o inanılmaz şiirsel yapısıyla aşktan, sevdadan ya da hasretten dem vurması duygu ve düşüncelerin şiir kitaplarında tercüman bulmasının en güzel göstergesidir.
Şimdi bir çoğumuz kitap okumaya hiç zamanım yok dese de aslında hayatımızın rutin koşturmacasında ruhumuzu dinlendirmek için kitap okumaya zaman ayırmamız gerekir. Hatta okumakla da kalmayıp okuduğumuz kitabın aklımızda kalan kısımlarını bir günlük misali bir kenara not almalıyız. Bu sayede hayatın yoğun akışında ruhumuzun dinlenmesine olanak sağlamalıyız.
Okumak kadar yazmak da çok önemlidir. Zira dille ya da sözle anlatamadığımız/anlatamayacağımız duygularımızı ve düşüncelerimizi kalemi elimize alıp yazarak ifade edebiliriz. Yani yazmak bir anlamda anlatamadıklarımızın içimizde kalanların dışa vurumudur. Gönlümüzün tercümanıdır.
Kitap okumak ise kitabı okurken o inanılmaz akışıyla ruhumuzun dinlenmesine imkan sağlamaktır.
Fırsat buldukça kitap okumaya özen göstererek ruhumuzun dinlenmesine imkan tanıyalım. Fırsat buldukça da duygularımızı ve düşüncelerimizi kaleme döküp duygularımızın düşüncelerimizin kalemle tercüman bulmasına olanak sağlayalım.
Okuma ve yazmanın paha biçilmez değerini hayatımızın her daim bir parçası yapalım. Okumak ya da yazmak bu hayatta sahip olacağımız en kıymetli servetimizdir. Toplumun okuma yazma bilmeyen bir çok kesiminin keşke ben de okuma ve yazma bilseydim dediğini belki de bir çoğumuz duymuşuzdur! Ne yazık ki onlar bu servete sahip değil. Birçoğu da elindeki hazinenin kıymetini bilmiyor. Yani okumuyor, yazmıyor. Öyle ise bu okuma ve yazma servetine sahip olduğumuz için sonsuz şükür etmeliyiz.
Uzun lafın kısası; her daim okuyalım, yazalım.
Okuma ve yazma servetimizi her daim hayatımızın bir parçası yapmak için zemin hazırlayalım.
Bilindiği üzere 8 Eylül Okuma ve Yazma Günü’dür okuma ve yazmanın bu denli önemli olduğu günde okuma ve yazmanın değerini ve kıymetini anlamamak imkansız. Bu güzel ve özel servetimizi en müstesna bir şekilde hayatımızın rutini veya merkezi hâline getirmeliyiz.
8.Eylül Okuma ve Yazma Günü şimdiden kutlu olsun!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.