Doğanın nimetleri saymakla bitmiyor. Çiçeği, böceği, tozu, toprağı, yer altı ve yer üstü zenginlikleri kısaca milyonlarca canlı ve cansız varlık insanlığın hizmetine sunulmuş.

Bu sayısız ve eşsiz nimetler içerisinde bitkiler de var. Bu bitkiler, binlerce yıldır insanlığa ilham ve sağlık vermiş. Yani bitkiler sadece doğanın bir parçası olmakla kalmayıp insanların sağlığına, yaşamına ve kültürüne dokunuşlar yapıp zenginlik katmış.

İsmini bile bilmediğimiz binlerce çeşit ottan sağlık fışkırmış. Yılan sokması için bir bitki, ateşlenme için bir başka bitki, ishali, kabızlığı kesmek için başka bir bitki.

Sinizüt rahatsızlığım vardı ve hayat kalitemi ciddi bir şekilde düşürüyordu. Bir arkadaşımın tavsiyesi ile “cırt atan” diye tabir edilen Ebu Cehil Karpuzu ya da acı kavun olarak da adlandırılan bir bitki ile tanıştım. Bir damlası ile iki gün çok af edersiniz salya sümük aktı ve sinizütüm kesildi. Elbette bu şifalı bitki mahir eller tarafından kullanılmalı. Lütfen bilmeden bunu kullanmayın. Maazallah acı sonuçlar doğurabilir. Çünkü uzmanlar sinüzit ve basur gibi rahatsızlıklara iyi geldiği düşünülen "acı kavun" bitkisinin, sanıldığının aksine kullanıldığında bünyede kalıcı hasar bırakabileceği belirtiyor. Aman dikkat!

Yine hepimizin bildiği kırlangıç otu ile göz tedavisi yöntemi var. Ben kullanmadım ama çevremde bunu kullanan ve faydasını gören var.

Lokman Hekim biz insanlığa bir yol açmış ve bitkilerle şifanın yolunu göstermiş. Bugün de modern tıp ile birlikte alternatif tıp biliminden yararlanılıyor. Zaten birçok ilacın hammadesi de doğada gizli. Mesela en ünlü ilaç olan aspirin gibi ağrı kesicilerin ana maddesi olan salisilat, ağaç kabuklarından elde ediliyor.

Bitkiler aynı zamanda vitaminler ve mineraller bakımından zengindir. Bağışıklığı güçlendirir. Topraktan geldik toprağa gideceğiz ve bizim en büyük dostumuz toprakta yetişenler.

Şifa niyetiyle, kalın sağlıcakla…