Atasözlerinde sıklıkla karşımıza çıkan, okul yıllarında kompozisyonlar yazdığımız, büyüklerimizin de sıklıkla tembihat verdiği "Bugünün işini yarına bırakma" öğüdü, sadece sözde değil, hayatımızın pek çok alanında da büyük bir öneme sahiptir. Bu güzel öğüt, zamanın değerini anlamak, sorumlulukları zamanında yerine getirmek, erteleme veya geç kalma alışkanlığından kaçınmak için çok kıymetli bir öğüttür.

Her şey zamanında yapılınca güzel ve anlamladır. Vaktinde yapılmayan iş sonra yapılsa bile kıymeti harbiyesi olmayacaktır. Mesela orucu her zaman tutabilirsiniz (bayramlar hariç) ama üzerimize farz olan ramazan orucunun kıymetlisi ve makbule geçeni zamanında yani On bir ayın sultanı Ramazan ayında tutulanıdır. Elbette kazaya bırakabilirsiniz ama genellikle o mübarek ayda tutulan oruçlar gibi haz vermeyecektir.

Ya da bir öğrenci sorumluluk alanındaki ders ve ödevleri vaktinde yapmalıdır. Sınav sonrası değil sınav öncesi hem de düzenli bir şekilde çalışmak daha değerlidir. Madem ki vakit nakittir ve zaman en kıymetli hazinemizdir. O halde vakti iyi kullanmak, her şeyi zamanında yapmak güzel olanıdır.

"Bugünün işini yarına bırakma" nasihatı aynı zamanda bize zamanı etkili bir şekilde kullanma, öncelikleri belirleme ve sorumluluklarımızı zamanında yerine getirmek için güzel bir yol göstericidir. Randevumuz varsa zamanında gitmek, planlanmış işimiz varsa zamanında yapmak aynı zamanda sistem ve disiplini de beraberinde getirir. Mesela iş hayatınızda yapmanız gereken ama ötelediğiniz işleri düşünün. önce klasörler artacak, işler yığılacak ardından da mutlak suretle panik ve stres baş gösterecektir. Bunun bir adım ötesi ise kaostur.

Kaos pozisyonuna düşmemek, işlerimizi planlı ve nizami bir şekilde yapmak için zaman planlamasını iyi yapmamız yeterli olacaktır. Bugünün işini bugün yapalım ki yarın iki günlük iş yapmak durumunda kalmayalım.

Sağlıcakla kalın....