Hasan DURUCAN

Hasan DURUCAN

ALLAH ÇARŞINA PAZAR VERSİN

ALLAH ÇARŞINA PAZAR VERSİN

"Dürüst insanı yalanlar, narsist bir insanı ise gerçekler kızdırır." diye direk konuya gireyim. Narsistik örüntülere sahip biriyle birlikteyseniz bunu mutlaka deneyimlemişsinizdir. Ona gerçekleri söylediğiniz zaman inanılmaz bir direnç gösterip reddediyor ve üstüne sizi manipüle etmeye başlayabiliyorlar. Aslında bu durumun asıl sebebi ise; onun kontrolü dışına çıkmaya başlamanızdan dolayıdır. Bu yüzden eğer yalan bile olsa ona inanmanızı ve kesinlikle alternatif bir düşünce üretmemenizi ister. Aksi durumda bir yüzleşme ile karşı karşıya bırakırsanız kızgınlık, öfke benzeri duyguları size göstermekten çekinmeyecektir. Buradan da anlaşılacağı gibi, onlarla yaşamak oldukça güç ve zordur.

****

Peki nedir bu Narsist?

Yunan mitolojisinden bildiğimiz Narkissos öyküsünün birçok versiyonu bulunur. Fakat en bilindiği haliyle Narkissos kendini çok beğenmişliğin öyküsüdür. Bu haliyle, aşırı ben merkezciliğin hazin sonuna işaret ederek, dilden dile aktarılarak bir mesaj vermek istenilir.

Hikaye şöyledir: Güzel bir genç olan Narkissos, suda kendini suretini görür, ona aşık olur ve tatmin edilemez arzularla kendi yansımasını gördüğü suda ölür. Hatta bazı kaynaklara göre öldüğü yerde yerine bir çiçek açar, bu çiçek nergistir. Hikayedeki ana özellik, ilk başta Narkissos’un kendisine duyduğu tuhaf sevgi gibi görülebilir. Kendi suretinin büyüklenmeciliğinden çıkamayan Narkissos'un sonu o görüntüde boğulmak olur. Böyle baktığımızda kendinden bir başkasını göremeyen, ben merkezciliğinin, kibrinin kendi kendine çektiği bir ceza olarak düşünülebilir.

****

Psikolojide ve psikiyatride, narsisizm kişilik yapısı, yaygın bir büyüklenme ve kendini beğenmişlik örüntüsünü ifade eder. Bu kendini beğenmişlik ve büyüklenmeci hal narsisizmin en bilinen biçimidir. Kibirli ya da kendini beğenmiş davranışlar, hak sahibi olma duygusu, empati eksikliği ve diğer bireyleri sömürme / manipüle etme isteği ile karakterize bir kişilik bozukluğu olarak kavramsallaştırılmıştır (Amerikan Psikiyatri Birliği, 2000). Tabi ki her kendini beğenme ya da kibirli tutum sergiliyor olma hali patolojik bir narsisizm belirtisi değildir. Bunun altını çizmekte fayda var.

Patolojik ve normal narsisizm biçimleri arasındaki ayrım, patolojik narsisizmin hem büyüklenmeci hem de kırılgan bir biçimden oluşan heterojen bir yapı olabileceği ihtimali ile daha da karmaşık bir hal almaktadır. Büyüklenmeci narsisizm, patolojik narsisizmin en kolay tanınan biçimidir çünkü aşırı olumlu bir benlik imajına sahip olma, başkalarını sömürme ve teşhirci davranışlarda bulunma gibi uyumsuz kendini geliştirme stratejileri ile karakterize edilir (Rose, 2002; Pincus ve Lukowitsky, 2010).

Patolojik narsisizmin kırılgan ve savunmasız biçimi ise olumsuz benlik imajı, öz eleştiri, öfke, utanç, disfori gibi olumsuz duygusal deneyimler, kişiler arası hassasiyet, alınganlık ve sosyal geri çekilmeler şeklinde kendini gösterir. Kişi benliğinden emin olmamakla beraber, duygusal tutarsızlıklar da yaşar.

****

Dışarıdan gösterdikleri kendine güvenen ve kibirli tavırların aksine içsel olarak oldukça hassastırlar. Narsistik kişilik, bireyin dış dünyadan sürekli onay, övgü ve ilgi arayarak kırılgan benlik algısını korumaya çalıştığı bir yapı sunar. Bu kişiler, eleştirilere karşı aşırı duyarlıdırlar, çünkü eleştiri onların derinlerdeki yetersizlik hissini tetikler. Bu yüzden, kendilerini güçlü ve üstün göstermek için hayali bir dünya kurarlar. Gerçeklerle yüzleşmek, bu kırılgan yapıyı tehdit eder; bu nedenle eleştiri ya da reddedilme karşısında savunmacı, manipülatif ve zaman zaman agresif tepkiler verirler. Bu savunma mekanizması, aslında içlerindeki derin güvensizliği örtme çabasıdır.

****

Manipülasyon mu?

Manipilasyon, bir kişinin saygısız ve tetikleyici davranışlarına tepki verdiğinizde sizi suçlaması ve kendi hatalarını tartışmaktan kaçınmasıdır. Psikolojik olarak, manipülasyon, bir kişinin kendi hatalarını kabul etmekten kaçınmak ve kontrolü elinde tutmak amacıyla, diğer kişiyi suçlayarak veya tepkisini küçümseyerek yönlendirmesidir. Bu tür davranışlar, manipülatörün kendini savunma mekanizması olarak ortaya çıkar ve genellikle güç dengesizliklerinden kaynaklanır. Manipülatif davranışlar, duygusal istismarın bir biçimi olarak kabul edilebilir ve uzun vadede hedeflenen kişide güvensizlik, öz-değer kaybı ve duygusal tükenmişlik gibi olumsuz etkiler yaratabilir.

Mesela size ihanet eden birini yakaladıktan sonra verdiği ilk tepki inkar etmek olur. Bir narsistin ihanetini yakaladığınız zaman inkar en hafif tepki olur. Sizi suçlarlar ve bu ihaneti size mal edip kabul ettirene kadar manipüle ederler. İhanet ettiği için pişman olmaz, nasıl yakalandım diye hayıflanır. Arzuları ise, sizin bunu hak etmediğiniz ve sizin bunu bir ceza olarak kabul etmeniz, dahası hiçbir şey olmamış gibi hayatınıza devam etmenizdir.

Narsistik örüntüye sahip kişinin yaptığı her şeyin tek sorumlusu başkalarıdır bunun en temel sebebi sorumluluk duygusunun olmamasıdır. Davranışlarının sorumluluğunu reddeder; başkaları o sorumlulukları almalıdır. Aldatılmanızın sebebi de sizsinizdir başka bir açıklama kabul edemezler. Yakalanmayı ise başarısızlık olarak nitelendirirler. Çünkü onun kadar kurnaz biri nasıl yakalanabilir ki? Mesele telefonunu karıştırdığınız için suçlusunuzdur, ona bunu söylediğiniz için de suçlusunuzdur. Kısacası tek suçlu sizsinizdir.

Ve narsist bir kişi ile ilişki yaşıyorsanız mutlaka dikkatinizi çeken ama anlam veremediğiniz şu detay olmuştur. Size asla iltifat etmezler. Çünkü, özgüveninizin yükselmesi onlar için korkutucu bir şeydir. Bu korkunun temelinde ise sizin kontrolünüzü kaybetme endişeleri vardır ve bu yüzden çok güzel veya yakışıklı görürseniz bile eleştirmek için detay arar, bulamadığı zaman ise eski problemleri gündeme getirme çabası içerisine girer. Böylece kendi üstünlüklerini pekiştirir.

****

Narsistik örüntülerde duvar örme davranışı oldukça sıktır. Bu davranışı özellikle tartışma esnasında susarak kullanır. Karşınızda bir duvar varmışçasına sessiz ve sakinliğini koruyabiliyor ancak aynı örüntünün tam tersi bir davranışı da bulunuyor. Duvar örmenin tam tersi ve gerektiği yerlerde kişiye özel uygular. Kurbanı ise iki durumda da çıldırmanın eşiğine gelecektir.

Narsistik örüntüye sahip bireyler ile yaşayan birçok insan bir kere bile olsa bunu düşünmüştür, narsist olan ben miyim? İşte bu yüzden kurban rolüne girme sebepleri ise dikkat ve sempati toplama amaçlıdır. Çevresindekilerden ilgi alabilmek için ve onları manipüle edebilmenin bir yolu olarak bu rolü seçerler.

****

Ayrıca narsistlere ikinci bir şans verildiğinde bunu değişme veya daha iyi bir insan olma fırsatı olarak değil, davranış veya eylemlerinin onaylanması olarak görürler. Narsistik örüntüye sahip bireyin barışma isteği çoğunlukla bu doğrultuda olur. Geri döndükten kısa bir süre sonra şunu fark edebilirsiniz ki, narsist eski kötü davranışlarını daha baskın bir şekilde tekrarlar ve sizi de bunları normal olarak kabul etmeye zorlar.

****

Üzerine genel hatlarıyla konuştum, daha sayfa sayfa yazılabilir. El cümle, bazı insanlar sen konuşmasan bile seni anlarlar. Bakışından anlar. Ancak bazılarına derin açıklamalar yapmaya çalışırsın ki seni asla anlamayacaklardır. Bu yüzden hayatımızdaki insanları iyi tanımak için çabalamalıyız. Tabi bu ne mümkün tartışılır. Eğer bizi anlamak istemeyen, kendi doğruları genel doğruymuş gibi davranan insanlar varsa çevremizde, biz kendimizi hiçbir zaman onlara anlatamayacağız. Peki bu uğraşa girmeye ne gerek var o zaman? Allah çarşına pazar versin diyebilirsin. Vesselam

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan DURUCAN Arşivi