İbrahim KOÇ

İbrahim KOÇ

Transfer dönemine girerken…

Transfer dönemine girerken…

Yine bir transfer dönemindeyiz. Beklentiler sabah akşam oyuncu getirip göndermek yönünde. Ancak sezon biteli 12-13 gün oldu ancak piyasalarda yaprak kımıldamıyor desek yeri var. Muhtemelen kulüpler resmi transfer döneminin başlamasını bekliyor. Birinci transfer ve tescil dönemi 26 Haziran'da başlayıp, 15 Eylül'de sona erecek. Bu da oluyor ki önümüzdeki hafta transfer hareketliliği de başlayacak. Ancak bu sene kulüpler mali açıdan oldukça sıkıntılı bir süreçte ve gördüğümüz kadarıyla herkes yoğurdu üfleyerek yiyecek.

Bunca yıldır hovardaca saçılan paralar üstüne pandemi dönemindeki gelir kayıpları da eklenince kulüpleri tam bir borç batağına sürükledi.

Mesela Fenerbahçe kulübünü ele alalım. Geçen hafta sonu yapılan mali genel kurulda kulübün borcunun 7 milyar 686 milyon TL olduğu açıklandı. Dile kolay; 7,6 milyar lira… Sanki devlet borcu!

Galatasaray ve Beşiktaş’ta da tablo çok farklı değil. Peki ya Anadolu kulüpleri? Onlar da zaten az olan gelirleriyle iyice ne yapacaklarını bilemez durumda.

Çözüm kaynak üretmekte. Ancak ülkemizi yabancı çöplüğüne çevirdiğimiz için satacak futbolcu da yok. Bugün piyasaya baktığımızda bonservis geliri elde edilecek futbolcu sayısını koskoca ligde 10-15’i geçmiyor.

Yetmedi, yetmeyecek yeni yabancılar gelecek. Yaşlı futbolcular, kronik sakatlar, futboldan vazgeçmiş isimler, menajer kazıklarıyla yıldız diye lanse edilen taklacılar vs…

Bakalım hep birlikte göreceğiz. Yeni sezonda kimleri, hangi büyük yıldızları (!) izleyeceğiz. İzlemek zorunda kalacağız. İnanın futboldan soğumak üzereyiz. İki pas yapamayan futbolcuların milyon eurolar aldığı bir ligimiz var.

Gelin vazgeçin, kendi çocuklarımıza güvenin desek o da yok. Altyapıyı gören yok. Hiçbir hoca risk de almıyor. Herkes toplayabildiği kadar puan toplamak kendi hanesindeki rakamları yükseltmenin peşinde. Yine bir örnek ile ne demek istediğimi daha net ifade edeyim. Konyaspor’umuz sezonun son 6-7 haftasının en rahat takımıydı. Ancak hoca ne yaptı? Gençleri oynatmak yerine puan ortalamasını yükseltmek için hiçbir riske girmeden sezonu tamamlayıverdi. Oysa altyapıdan bir kaç gence, sezon boyu kulübede bekleyen isimlere şans verilse hem onların önü açılır, güvenleri ve inançları pekişir hem de taraftar yeni yüzler izleme imkanı bulurdu. Belki bir Arda Güler de biz çıkarırdık ama hoca sezonun tamamlamasını iple çeken kiralıkları, ununu serip ipe asmış oyuncuları oynatıp istatistiğe oynadı. Oysa gençleri seven, onlara şans veren bir teknik adam diye süslü cümlelerle tanıtılıp Konya’ya getirilmişti.

Yazık, çok yazık! Bir Boukhalais’in bir Mahir’in bir Pavicic’in oynadığı futbolu oynayacak oyuncun yoksa, kaleci Erhan’ın verdiği güveni verecek bir kaleci çıkaramıyorsan da o altyapıyı hemen kapatın. Bu konuyu da ilerleyen dönemde daha ayrıntılı işleriz inşallah. Kalın sağlıcakla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim KOÇ Arşivi