Sezon biteli iki hafta oldu ama Konyaspor’umuzda halen yaprak kımıldamıyor. Ha bugün ha yarın diyoruz ama takvim yaprakları bir bir düşerken Konyaspor’da bir hareketlilik yaşanmadı. Yönetim devam edeceğiz diyor ama açıklamalardan da pek bir şey anlamadık.

Biz devam edeceğiz ama bakanlarla da bir görüşme yapmak isteriz. Yani destek olursa devam ederiz kıvamında bir açıklama gibi geldi bana.

Kulislerde çok şey konuşulup söyleniyor. Konyaspor’un borcu şu kadar bu kadar deniyor. Telaffuz edilen rakamları burada yazmak, dile getirmek doğru değil. Yönetimin sorumlu olduğu bir genel kurul ve binlerce Konyaspor sevdalısı var. İyisiyle kötüsüyle hesabı camiaya vermek zorundalar. Bunun için de kulağımıza gelen, dilden dile yayılan borç meselesini buraya taşımıyorum. Duam ve temennim duyduklarımın yanlış olması yönündedir.

Tabii kulübün gelir gider dengesinin sürekli eksi yazdığını bilmeyen de yoktur. Ne yazık ki Anadolu Hükümdarını kolay günler beklemiyor.

Burada önümüze iki seçenek çıkıyor. Ya yeni transferlere, menajerlerine, kulüplerine ödenecek rakamlarla borçlar katlanacak ya da “deniz bitti!” diyeceğiz ve frene basarak belki bazı şeyleri de kabullenerek alt sıralar için mücadele edecek, genç oyuncuların da yoğun olduğu ve kullanıldığı bir kadro kurup borçların daha fazla artmasının önüne geçeceğiz.

Burada tercihi yapacak olan yönetim. Yönetim diyoruz da giden de gittiğiyle kalıyor. Örnek kulübe CEO diye atadığımız, Konyaspor’un tüm düzenini alt üst eden, yerel medyaya sırt çevirip Konyaspor’a faydasının ne olduğu tartışılacak ulusal medyaya koşan CEO çekti gitti mesela… Ya kırılan kalpler, küstürülen insanlar!

Kimin umurunda değil mi?

Yazık, gerçekten yazık. Her yazımda altını çizerek söylediğim gibi kendi değerlerimize, kendi çocuklarımıza güvenelim. Ambalaja değil Konya için Konyaspor için atan yüreklere bakalım.

Kalın sağlıcakla…