YERLİ HOCA ŞART
UEFA Uluslar C Ligi 1.Grup’ta yer alan milli takımımız Faroe Adaları takımına 2-1 mağlup oldu. İlk yarı rüzgara karşı oynadığı için ve sahanın suni çim olması sebebi ile zorlandılar. Ne var ki 2.yarı ‘biz bu takıma rahat gol atarız’ diye ümit beslemediğimiz anda mili takımımız bizi yine hüsrana uğrattı.
Dört gün içinde oynanan ve 5 gol yenen Lüksemburg ile Faroe Adaları Milli takımlarının bütün futbolcularının değeri bir Çağlar Söyüncü kadar etmiyor. Lüksemburg maçında İsmail’in son dakika golüyle puana uzanabilmiştik. Millilerimiz; ‘o maçtan ders çıkarmışlar, biz bu takımdan nasıl 3 gol yedik diye muhasebe yapmışlardır, akıllanmışlardır’ diye düşünürken Faroe Adaları maçında daha büyük rezalete imza attılar. Nüfusu 50 bin olan küçücük bir ada ülkesi olan Faroe’nin profesyonel futbolculardan kurulu olmayan kadrosu bizden daha iyi top oynadı hem de daha iyi savunma kurgusu içinde kaldılar.
Maçtaki acı tablonun yanı sıra maçtan sonra verilen demeçler de bizi yaraladı. Bir taraftan Hamit Altıntop çıkıp, “Sorumluluk bende ve hoca ile yola devam ediyorum” açıklaması yaparken, Alman hocamız ise ‘istifa’ beklentilerini hayretle karşılıyordu. Belli ki “Kardeşim ben grubu lider tamamladım ve B Ligi’ne yükseldik. Daha ne istiyorsunuz?” düşüncesinde. Alman mantığıyla doğru bir yaklaşım. Ancak Türkiye’de milli takımın başındaysanız bu düşünce bize uymaz. Biz şanlı bayrağı hep yukarıda görmek isteriz. Faroe gibi Lüksemburg gibi takımlarla oynanan maçlarda alınan bu sonuçları kabul etmemiz söz konusu bile olamaz. Onun için milli takımın başına bizim gibi düşünen ‘yerli’ ve ‘milli’ bir hoca lazım. Kuntz’un milli takıma sağladığı katkı nedir? Ya da Kuntz’un yaptığını, yapacağını bir Aykut Kocaman, bir Sergen Yalçın, bir Şenol Güneş niye yapamasın.
Zaten milli takıma seçilmek için takımında çok iyi performans sergilemene de gerek yok. Gurbetçi olmak ve İstanbul takımlarında top koşturmak yeterli!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.