Saraybosna: Acının ve Umudun Şehri
“Güneş nedeniyle kapalıyız.(Jergovic)”
Saraybosna için söylenmiş en kısa ve etkili sözlerden birini Jergovic söylemiştir.
Balkanların önemli şehirlerinden Saraybosna’yı tekrar ziyaret etmenin tarifsiz mutluluğunu yaşadım. Bu şehir bende derin izler bırakan Osmanlı kokan bir şehir…
Uluslararası Saraybosna Üniversitesi Ziyareti
Saraybosna’da ilk olarak bizi davet eden Uluslararası Saraybosna Üniversitesi rektörü Sayın Prof.Dr. Ahmet Yıldırım hocamızı ziyaret ettik. Kendisi üniversite hakkında kısa bir bilgi paylaşımında bulundu. Daha sonra Balkanlar, eğitim öğretim ve Türkiye’nin Balkanlardaki rolü hakkında kısa bir hasbihal etme şansımız oldu. Kendisine nazik davetleri için müteşekkirim.
Kovaçi Şehitliği ve Aliya’nın Mezarı
Bosna Savaşı’nın önderlerinden bilge insan Aliya İzetbegovic’in mezarının bulunduğu şehitliği ziyaret ederek hem Aliya’ya hem de tüm şehitlere duamızı ederek güne başladık. Aliya’nın bıraktığı iz hala hafızalardaki yerini korumaktadır. Tekrar bu coğrafya da büyük bir savaş olmamasını ümit ediyorum.
Başçarşı, Sebil, Gazi Hüsrev Begova Cami ve Medresesi, Morica Han
Kovaçi şehitliğinden buruk bir şekilde ayrıldıktan sonra Bosna’nın simgelerinden olan Başçarşı ve Sebil’i görmeye gittik. Güvercinlerin adeta önünde dans ettiği Sebil ‘in önü canlı ve hareketliydi. Saraybosna’nın Konya ile kardeş şehir olduktan sonra Sebil’in aynısı Konya’da yapılmıştı. Başçarşı bizdeki bedesten ile aynı mantıkta yapılmış bir Osmanlı çarşısıdır. Çarşı içinde Bezistan (Kapalı Çarşı), hanlar, çeşmeler, camiler ve medrese bulunmaktadır. Çarşı içinde bulunan bazı önemli yapılar ise Gazi Hüsrev Begova camii ve medresesi, Morica Han gibi yapıları barındırmakta. Gazi Hüsrev Bey caminin önemi ise Mimar Sinan tarafından klasik Osmanlı mimarisini yansıtan bir eser olmasıdır.
Özellikle Boşnak muhafazakar diyebileceğimiz gençlerin en çok takıldığı Morica han içerisinde yer alan Divan Kafe de görülmesi gereken yerlerdendir. Kafeye girdiğimizde Türkiye’den geldiğimizi öğrenince sıcak bir tebessüm bizi karşılı Burada genellikle dini ezgiler çalmakta. Fakat arada Türkçe müzik de çalıyorlar. Kafenin arka kısmında Türk bayrağını görmek burada bize karşı olan sevginin tezahürüydü. Çayın yanında limon ile getirmeleri ve kahvenin yanına lokum koymaları bizim kültürümüzle ne kadar benzer olduklarının kanıtıydı. Bosna’ya ilk geldiğim zaman Boşnak bir ailenin düğününe katılmıştım. Orada bizde olan benzer düğün adetlerini görmüştüm. Gelin erkek evine gelince para atılması, gelinin dualarla evden çıkarılması, testi kırılması gibi nice gelenek burası ile aynıydı.
Ferhadiye Caddesi
Başçarşı’nın bitiminde doğu ve batıyı gösteren yön çizgisi ile karşılaşıyoruz. Burası eski çarşının bittiğini ve modern batı tarzı çarşının başladığını göstermekteydi. Burası meşhur Ferhadiye Caddesiydi. Cadde üzerinde sağlı sollu Avusturya-Macaristan imparatorluğundan kalma restoranlar, kafeler gibi eski yapılar bulunmaktadır. Şehrin dinamiklerinden olan Ferhadiye Caddesi de farah, geniş ve dinamik bir yapıya sahip bir yerdi. Cadde içinde yer alan şehrin önemli yapılarından Saraybosna Katedrali bulunmaktadır. 19.yüzyılda yapılan ve Neo-gotik mimari tarzda planlanan yapı önemli dini yapılardandır. Ferhadiye caddesinin sonunda Saraybosna’nın II. Dünya Savaşında kurtuluşunu simgeleyen “Sonsuz Ateş” anıtı bizi karşılıyor. Bosna’nın acılarını aynı zamanda özgürlük ve barışını simgelemektedir.
Hünkar Cami ve Milli Kütüphane
Şehrin ortasından geçen Miljacka nehri de görülmesi gereken yerlerdendir. Nehrin kenarında şehrin en eski yapılarından Hünkar Camii bulunmaktadır. 15.yüzyılda İshak Bey tarafından ilk başta ahşap yapılan daha sonra yangında yeniden yapıldığı belirtilen cami Evliya Çelebi’nin seyahatname adlı eserinde de adı geçmektedir. Cami Bosna’nın fethinden sonra Fatih Sultan Mehmed’e hediye olarak yaptırılmıştır. Nehrin kıyı şeridinde bulunan diğer önemli yapı ise Vijecnica olarak da adlandırılan “Milli Kütüphane” bulunmaktadır. Avusturya-Macaristan imparatorluğu döneminden kalan yapı tüm ihtişamıyla durmaktadır. Ne yazık ki Bosna Savaşında hasar almış savaşın derin izlerini taşımaktadır.
I. Dünya Savaşı’nın başlamasına neden olan yer
Başçarşı’ya yakın konumu ile rahatlıkla ulaşabileceğiniz bir diğer önemli yapı ise Latin köprüsüdür. Köprü’nün ilk başlarda tahtadan yapıldığı daha sonra taştan yapıldığı söylenilmektedir. Bu köprüyü önemli kılan olay ise I. Dünya Savaşı’nın başlamasına sebep olan suikastın bu köprüde işlenmiş olması. Avusturya Macaristan prensi Franz Ferdinand’ın bu köprüde öldürülmesi yapıya bir ün kazandırmıştır.
Şehrin önemli simgelerinden biri de Saraybosna Ulusal Müzesi Saraybosna’nın tarihine, sanatına, kültürüne ilgi duyanlar için güçlü bir etki bırakan bir sanat merkezi konumundadır. Birçok alanda çok sayıda koleksiyona sahip olan müzede güzel bir kültür sanat turu yapabilirsiniz.
Bosna Seyir Tepesi
Son olarak Bosna’yı hakim bir tepe noktadan izleyebileceğimiz Yellow Bastion yani Sarı Kale Saraybosna manzarasını izlemek için güzel bir yer. Huzurlu ve sakin bir vakit geçirmek isteyenlerin en sık uğrak yerlerindendir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.