Su Krizi Derinleşiyor mu?
Dünyada su krizi baş göstermeye başladı. Çoğu ülke kuraklık tehdidi ile karşı karşıya kalmaktadır. 2022 yılında Türkiye’de ciddi kuraklık olmuştur. En susuz kış ayını geçirdik. Bu durum bizim içinde belli tehditler oluşturmaktadır.
2020 yılında dünya genelinde yaklaşık 2 milyar insan güvenli içme suyuna erişim sağlayamadı ve yaklaşık 1,7 milyar insan temel sağlık koşullarına bile sahip değildi. Her yıl 800.000’den fazla insan, güvenli olmayan içme suyu ve atık su ve kanalizasyonun eksikliği nedeniyle hayatını kaybediyor.
UNICEF’e göre 2030 yılına kadar yaklaşık 700 milyon insanın su kıtlığı sebebiyle göç etmek zorunda kalabileceği tahmin ediliyor. 2040 yılına kadar ise dünya genelinde büyük bir su kıtlığı olabileceği düşünülüyor. 2015 yılında, Birleşmiş Milletler (BM), su kriziyle mücadeleyi Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan (Sustainable Development Goals, SDG) biri olarak ilan etti. İlan edilen metinde “herkes için su ve sanitasyonun mevcudiyetini ve sürdürülebilir yönetimini sağlama” taahhüdünde bulunuyor. Ancak BM, su krizinin önlemede geç kalındığını ve krizin hızlı yayıldığını ve derinleştiğini ifade etmektedir. Mart 2023’te liderler BM Su Konferansı kapsamında Amerika Birleşik Devletleri’nin New York kentinde toplanacaklardır. Su krizi ile yeni bir yol haritası belirlenmeye çalışılıp sorunun çözümü konuşulacaktır.
Su krizi pek çok yönden tehditler barındırmaktadır. Dünya Bankası’nın eski başkan yardımcısı İsmail Serageldin 21.yüzyılda su savaşlarının olacağını yazdığı kitapta belirtmişti. Ülkeler arasında son dönemde su krizleri de çıkmaya başlamıştır. Örneğin Mısır ile Etiyopya arasında Nil nehri üzerine yapılması planlanan barajla ilgili problemler olmuştur. Benzer durum İndus nehri havzasında Hindistan ve Pakistan arasında yaşanmaktadır. İsrail devletinin Fırat ve Dicle nehirleri ile ilgili amaçları da bilinmektedir.
Çok ciddi su krizi kapıda görünüyor. Su kullanımı ile ilgili kısıtlamalar gelmeye başlamıştır. İnsanın temel ihtiyacının belli oranda kısıtlanması doğru bir hareket değildir. Çanakkale ilimizde uygulanmaya çalışılan su kısıtlaması geleceğimiz açısından ürpertici senaryoları aklımıza getirmektedir. Su krizini fırsata çevirip insanlara baskı ve kısıtlama yapmak endişe verici bir durumdur. Su bir medeniyettir düsturuyla suyumuza ve haklarımıza sahip çıkalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.