Ne öğrendik? neyi hatırladık?
Zor günler geçiriyoruz şu salgın döneminde.
Derdimizin ortak olması güç verdi bize, dayanışma içinde atlatacağız bu günleri.
İnsan bedeni ağırlık taşıdıkça güçlenir, ruh da öyle aslında.
Yaşadığımız stresin bize güç kazandırıcı bir yanı da vardır.
Bunun için yaşanılandan bir ders çıkarmak ve öğrenmek lazım.
Eğer ki bir şeyler öğrenerek çıkabilirsek süreçten katlanmanın karşılığını alırız.
Neleri öğrendik ya da hatırladık bakalım...
-Kaygının da olması gereken bir duygu olduğunu ve tedbir aldırdığını,
-Ruhsal olarak dayanabilme gücümüzün sandığımızdan daha çok olduğunu,
-Hissedilen her kaygının delirtmediği, her hüznün depresyon olmadığını,
-Evin ve ailenin sığınacak bir liman olduğunu,
-Müstakil evin insan yaradılışına daha uygun olduğunu,
- Zorda kalınca neler yapabildiğimizi,
-Çok kalabalık şehirlerin genelde olumsuz yanlarının daha fazla olduğunu,
-Doğayı yorduğumuzu ve zararlı bir canlı olduğumuzu,
-Yeri geldiğinde mesafe koyabilmenin koruyucu bir şey olduğunu,
-Sarılabilmenin, öpebilmenin, koklayabilmenin ne hoş bir nimet olduğunu,
-Yaşlılarımızı başımızın üstünde tutmamız ve hürmetkar olmamamız gerektiğini,
-Çocuklarımızla ne kadar eğlenebildiğimizi,
-Sağlığın en önemli nimet olduğu,
-Doktorların ve tüm sağlık çalışanlarının değerini,
-Devletin önemini, birliğin ve dayanışmanın gerekliliğini,
-Dünya bilgisayarında oynanan hayat oyununun da bir virüsle nasıl değişebileceğini,
-Bilimin gücünü ve değerini,
-Ülkemizin sağlık sisteminin gücünü,
-Her şikâyet için hemen hastaneye gitmeye gerek olmadığını,
-İnsan olarak aslında aciz olduğumuzu,
-Sahip olduğumuz kadar değil harcayabildiğimiz kadar zengin olduğumuzu,
-Dünyanın üç günlük olduğunu, küskünlüklerin boş olduğunu,
-Özgürlüğün çok kıymetli olduğunu,
-Dostlarla yüz yüze sohbetin ne kadar kıymetli olduğunu,
-Nefes almanın ne büyük mucize olduğunu,
-Umut edebilmenin gücünü,
-Önceden sıkıcı diye nitelendirdiğimiz çoğu şeyin aslında ne kadar kıymetli olduğunu,
-Denizin, dağın, ağacın, çiçeğin ve daha nice güzelliğin dokunarak, koklanarak yaşanmasının sadece görerek yaşanmasından ne kadar farklı olduğunu,
- Aslında isteklerin, arzuların, hayallerin ertelenecek şeyler olmadığını,
- Sahip olduklarımızı bir anda yitirebileceğimizi, hayatın her anının kaçırılmaması gerektiğini….ve daha nicelerini hatırladık, öğrendik.
Öğrenebildiysek, unutmazsak ne mutlu bize.
Daha güçlü, daha farkında, daha bilinçli ve daha şefkatli olacağız sonrasında…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.