Süleyman SAYAN

Süleyman SAYAN

Ne kupaydı ama!

Ne kupaydı ama!

Norveç’te bulunan Rjukan’da yaşayan insanlar dağın tepesine yerleştirdikleri dev aynalar sayesinde yüzlerce yıl sonra şehir merkezinde kış güneşinden yararlanabiliyor.

Milli takımımız ise işler bu durumdan biraz farklı, oyuncularımız kendisini dev aynasında gördüğünden teknik direktörün güneşinden faydalanamaz durumda zaten teknik direktör ise kış güneşi gibi kendini gösteriyor lakin ısıtma konusunda epey problemleri var...

Hadi biraz başlara dönelim. Mili takımın Konya'da dünya kupasını kaldırmış Fransa ile oynadığı oyunu unutmak mümkün mü ? Ya Hollanda Norveç karşısında sergilenen oyun ve alınan skorlarla hepimiz gecikmiş kupanın sahibi olabileceğimiz hayaliyle turnuvanın başlamasını iple çekiyorduk.

Üstelik açılış maçını yapmanın hazzını yaşayacak ve bu hazzı dünyanın en iyi takımlarından İtalya karşısında duyacaktık. Üstelik diğer iki maçımızda Azerbaycan'da olacak ev sahibi olmanın nimetlerini görecektik. Kupalarda adettir en çok izlenen maçlar açılış ve kapanış maçlarıdır. Kapanış maçına ülkemiz adına şahit olamamıştık ama açılış maçında favori İtalya karşısında takımların sezon öncesi topsuz antrenmanı olur ya öyle bir maçı geride bırakıyorduk. Topa neredeyse dokunmadan maç bitti.

Ben aslında turnuvada ki her maçı yazmayı planlıyordum lakin 3 maçtan ancak bir yazı çıkartabilecek malzeme buldum. Aksi takdirde sadece rakipleri yazmış olacaktım.

Ben milli maçların özellikle kupa finallerinde sadece takımdan oluşmadığını düşünenlerdenim. Yapılan müzikten tutun, İnsanların takımı, takımında kendisini benimsemesi ile devam edin sosyal medyadan çıkın, yani 2002 dünya kupası ve Euro 2008 müziklerinin en çok sevilmesi tesadüf olabilir mi? Futbolcu kalitelerine ve kendi takımlarında ki performansına bakınca aradaki uçurum sanırım demek istediğimi en iyi şekilde anlatacaktır. Galler maçı ise 2 oyuncuya karşı verilen mücadele ve bana göre İtalya maçından daha ağır bir travmaya neden oldu. Bu iki mağlubiyete rağmen en iyi üçüncülük kontenjanı için halen şansımızın olması aslında altın tepside sunulmuş bir durumdu. Fakat hoca bile maç öncesindeki basın toplantısında ümidini yitirmişçesine konuşmuştu. Yani formalite maçına çıktığımızı maç başlamadan kabul etmiştik. Hâlbuki günlerdir elimizde kağıt kalem 1-0’da nasıl çıkarız? 2-0’da nasıl çıkarız hesaplamaları yapıyorduk. Birçoğumuzun elindeki kalem basın toplantısından sonra ağır çekimde yere düşmüştü. Kabul ediyorum en zor gruplardan birinde mücadele ettik. Ama ben Euro 96’da ilk gittiğimiz finallerde ki milli takımdan bu güne kadar hiç bir turnuva da bu kadar aciz bir oyunla sahada görmedim. Neredeyse pozisyon bile bulamadan attığımız tek gol ile turnuvaya veda ettik.

Benim bildiğim Şenol Güneş oyuncu değiştirmek yerine sistem değiştirirdi, lakin o yanlışı en başında milli takım kadrosunu şekillendirirken yapmıştı. En basiti 2 tane sol bek götürdün biri sakatlandı. Mademki güvenmiyordun neden götürdün? Yok, güveniyorum diyorsan neden sağbek olan oyuncunu sol bekte kullandın? Mert çok iyi mücadele etse de koskoca ülkeden milli takıma sol bek bulamıyorsan kendini bir gözden geçir derim.  Turnuvanın en genç milli takımı hiç bir otorite tarafından tahmin edilemeyecek bir şekilde puansız yurda dönüyordu. Ne kupaydı ama! Ülkemiz adına aklımızda kalan tek pozisyon İrfan Can’ın attığı goldü.

Sonuç olarak bu turnuva yaşları itibariyle oyuncularımıza tecrübe olarak dönmüştür. Başka da bir faydası olduğunu düşünmüyorum. Bu turnuva bitti artık Dünya kupasına odaklanmak gerekiyor. Bu oyuncular bizim oyuncularımız. Bu kupada istediklerimizi verememiş ve bizi hayal kırıklığına uğratmış olabilirler. Ancak bundan sonraki turnuvalarda da bu grup ile boy göstereceğiz. Bu turnuvalarda aslında en önemli olan şey devamlılık, sürekli katıldığımız takdirde başarı onunla beraber gelecektir.

Günün sözü; Büyük ümitler, büyük hayal kırıklığı yaratır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman SAYAN Arşivi

5N1K

29 Ekim 2024 Salı 00:01