Süper Lig’de 11 hafta geride kalırken Konyaspor adına oynanan 10 maçta toplanan 15 puan herkesi memnun etmiş durumda.
Nasıl etmesin ki?
Son 4 sezonda böyle bir performansı hiç görmeyen, özelikle son 2 sezonda deyim yerindeyse inim inim inleyen yeşil-beyaz sevdalıları için bu 15 puanın, hem de 10 maçta haneye yazdırılması çok değerlidir.   
Buna benzer durumu son olarak 2015-16 sezonunda yaşamıştık.
10 maçlık dönemi 16 puanla geçerken aynı sezonu ise 66 gibi rekor bir puanla tamamlayarak lig tarihinin en iyi derecesine imza atmıştık. 
Evet Konyaspor o sezonu 3.sırada tamamlayarak UEFA Avrupa Ligine direk katılım hakkı kazanmıştı. 
Gerçi kötü yönetilme ve kaynakların doğru kullanılmaması sonucu çabuk çıkılan zirveden aynı şekilde çabuk inmiş ve bugünkü borcun başlangıcına da o yanlışların neticesinde zemin oluşturmuştuk. 
Şimdi yeniden büyük bir fırsatla karşı karşıyayız. 
İşte ligin kalitesi ortada.. 
Çok flaş transferler yapılmamasına rağmen Konyaspor istikrarı kısa süre içinde yakalayarak yeniden şaşalı dönemlerine dönüş sinyalleri verdi. 
Şimdi yapılacak çok nettir.
Devre arasındaki transfer döneminde çok değil birkaç mevki için üst düzey takviyelerle bu takım ligin altını üstüne getirebilir. 
Transfere ayrılan para ise ligdeki başarıyla fazlasıyla kasaya girer.. 
Konyaspor’un ekonomik sıkıntı bahanesine sığınmadan ara transferde öldürücü darbeyi vurması gerekli.. 
Bu sezon hem lig uzun, hem de pandemi etkisiyle sıkıntılarla dolu geçeceği gayet net. 
Kadrosu geniş olan, hamle şansı rakiplerinden çok olan takımların başarıya ulaşmaları da kolay olacak.
Arkasına rüzgarı güçlü bir şekilde alan Konyaspor’un devre arasına 30 puan civarında girmesi çok önemli. 
Bunu başarabilir ve devre arasında transferdeki öldürücü darbeleri vurabilirsek lig bizim adımıza bambaşka bir noktaya gidebilir.
Geçtiğimiz haftaki yazımda da bahsettiğim gibi bir Alanyaspor’un yaptığını biz niye yapamayalım?
Bu soruyu benim gibi birçok kişide mutlaka soruyordur.
Sadece bu sezon değil, son 4 sezonda hemen hemen her transfer dönemini büyük başarıyla geçiyorlar. 
Aldıklarını suyu çıkıncaya kadar kullanıp diğer takımlara pazarlıyorlar. 
Adeta Türkiye’nin Benfica’sı oldular.. 
Konyaspor’un da bu yapıya kavuşması hatta daha fazlasını yaparak yetiştirip satar hale gelmesi en büyük hayalim.. 
Yönetim içinde bir sorun olmaz, teknik heyet ve altyapıyla da uyum içinde çalışılmaya devam ederse Konyaspor’un, hayalini kurduğumuz bu durumu gerçekleştirmesi çok uzun zaman almayacaktır. 
Evet şükürler olsun ki son yılların en iyi dönemlerini geçiriyoruz.
Tüm olumsuzluklara rağmen Konyaspor hem sergilediği futbolla, hem de sportif başarı yönünden bizi tatmin eder noktada. 
O zorlu maç trafiğinin ardından galibiyet alma şansının daha arttığı ancak çok sıkışık yeni bir takvimin içine girdik. 
Bu hafta Ankaragücü ile oynanacak maçın ardından 11 gün içinde 4 maça çıkılacak. 
Umarım sakatlık, ceza ve pozitif vakaların olmayacağı bir dönem geçirir ve bu yoğun maç trafiğinden alnımızın akıyla çıkarız.