Muhteşem bir sezon başlangıcı ve devamını getirmiştik..

Camianın değerli bir ismi de tam o dönemde Konyaspor konulu bir sohbetimizde şunları söylemişti bana..

‘Nasıl başladığın değil, nasıl bitirdiğin önemlidir’

Evet başlangıcı gördük şimdi finali göreceğiz..

Konyaspor için son 3 maçı hesaba katmazsak muazzam bir sezon geçiyor.

26 haftalık periyodu ikinci sırada kapattık.

Böylesine bir durum tarihimizde hiç olmadı..

Hatta kısa sürse de birkaç hafta şampiyonluk hesabı bile yaptık..

Ancak ara transfer dönemindeki basiretsizlik ne yazık ki efsane sezonda takımı sekteye uğrattı.

Oysa çok değil 2 veya 3 nokta transferle İlhan Hocaya omuz verilmeliydi.

Ancak yönetim ara transfer dönemini risk gördü ve mali tabloyu bozmak istemedi..

Böyle de olunca ‘Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak’ deyişini camia olarak tecrübe etmiş olduk..

Son 3 maçta kaybedilen puanlar sonucunda zirveyle aradaki fark 14’e çıkarken bu alandaki iddiamız hemen hemen sona erdi..

Açık farkla koruduğumuz ikincilik koltuğu ise sallanmaya başladı.

Başakşehir, Adana Demirspor, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Alanyaspor artık dibimizde..

Çok zorlu bir fikstürün içinde olduğumuzu da hesaba dahil edersek birkaç hafta içinde sıralamada ciddi değişimler olması muhtemel..

Yeniden ayağa kalkmak elbette mümkün..

Bunun için yeniden tek yumruk olmalı ve öncelikli olarak Alanya deplasmanına odaklanmalıyız..

Oradan alınacak iyi bir neticenin Galatasaray ile iç sahada oynanacak maç öncesi doping etkisi yapacağını düşünüyorum..  

Kötü sonuçların son bulmaması halinde ise birkaç hafta öncesine kadar üzerine toz kondurulmayan başkan ve yönetimi için eleştirilerin dozu daha da artacaktır.

Son oynanan Başakşehir maçında yenilginden daha çok ara dönemde serbest kalma maddesiyle elimizden kayıp giden Serdar Gürler’in maç sonundaki o iğrenç pozu canımızı yaktı..

Daha 1 ay önce formasını giydiğin, havalimanlarında bağıra bağıra marşlarını söylediğin takıma karşı bu pozu nasıl verebildin Serdar?

İnanın ben o pozu gördüğümde utandım..  

Serdar, Konyaspor’dan ayrılmasının sonrasında beni aramış ve kendisine yapılan haksızlıkları anlatmıştı.

Bu ayrımlığın sorumluluğunu yönetime çıkarmış, kendisi için açılan pankart ve yapılan küfürleri hak etmediğini söylemişti.

Ancak bunlara böyle bir yanıt vereceğini hiç beklemiyordum..

Neyse uzatmaya gerek yok..

Biz yeniden ayağa kalkmanın ve mevcut durumu nasıl koruyacağımızın hesabını yapmalıyız.

Ligin ilk yarısında da böyle kötü bir serinin içine olmuş ve benzer bir galibiyet özlemi yaşamıştık.

Giresun beraberliğiyle başlayan kötü seride; Trabzon, Kasımpaşa ve Alanyaspor maçları beraberliklerle tamamlanırken, Galatasaray maçı ise kaybedilmişti.

Umarım bu kez bu kötü seri Alanya’da sonlandırılacak ve ikincilik hedefine odaklanacağız.