Çocuklukta satranca başlamanın önemi! (2)
…11. Dünya Satranç Şampiyonu Robert James Fischer'in (1943-2008) sözünü hatırlayalım: “Büyük bir satranç oyuncusu olmak için güçlü bir hafıza, yoğunlaşma, (konsantrasyon) hayal gücü ve sağlam bir irade gereklidi.” Bu spordan neler öğrenebiliriz sizce? İnsanın ruhsal dengesini her halükarda korumanın ne kadar önemli olduğunu tahtaya yansıtabildiğiniz sürece kendi iç âleminizde de dengedesinizdir siz… Rakibinizle dengede bir oyun her zaman için kontrollü olmanın gereğini tahtaya yansıtabilmenin bir kıstası olsa gerek. Bu rakip sizce hayatınızda olumsuz giden bir şeylerin imgelenmiş şekli olabilir mi? Kendi iç dünyamızda yaşadığımız karmaşaların dışa vurumu olabilir mi? Eğer manevi değerlerle donanmış bir kişilik de bir insansanız bu rakibiniz şeytanın size karşı ürettiği desiselerin bir imgelemesi olabilir. Bu tarz bir insanın her zaman tetik de olması gerektiğini vurgulayan ve kendi nefsani olumsuz duygularının yoğun bitmek bilmeyen arzularına karşı her an farkında olan bir haliniz olabilir mi? Evet olabilir. Öyleyse denge... Beş duyunuzla birçok şeyin farkında olma hali. Denge, denge. Belki satranç tahtasında rakibinizi oyunu dengede götürürken bir anlık zaafından dolayı yenebilirsiniz, ama kendi iç dünyanızda spritüal olarak bir ömür boyu dengede olmak zorundasınız. En azından bunun çabasını göstermek durumundasınız. Öyleyse ben dengenin ne demek olduğunu bu 64 karede öğrenebilirim.
Dikkat ne kadar önemli. Ruh halimizin en önemli öğelerinden bir tanesi. Dikkatli bir insansanız oyunu rakibinizin bir açığından istifade edinceye kadar ve onu yenme noktasına gelinceye kadar oyunu dengede götürebilirsiniz. Ama dikkat siz bir insansanız belki ufak tefek affedilir hatalarla oyunu kurtarabilirsiniz. Ama affedilmez hatalar hayat hengâmesinde sürekli dikkatsiz bir insanın en sonunda varacağı yer olabilir. Sonunda kaybedersiniz. Hayatımızda böyledir keyfiyet derecelendirmesinde her zaman başka, başka olumsuzluklar kendi iç dünyamızı karartabilir. Dikkatli bir insan bunun tirajını yani ruhsal tasnifini yapmayı öğrenir. Ya da bunu farkında olur. Sonunda hayatta kendisine çok şey kaybettirecek şeylerle pek meşgul olmamayı hayatını anlamlaştıran majörlerine daha çok değer vermeyi öğrenir. Öyleyse DİKKATli olmanın ne derece önem arz eden bir şey olduğunu bu 64 karede oynadığım oyundan öğrenmek mümkündür. Satranç bir zihin sporudur. Kombinasyonu bol bir problemdir. Bu problemleri farklı yollardan çözmek yaratıcılığı artırır. Ülkemizde yapılan bir araştırmada, Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı devlet okullarında satranç eğitimi alan 80 okul öncesi dönem çocuk ile herhangi bir eğitim almayan yine 80 okul öncesi çocuk üzerinde yapılan araştırmada problem çözme becerileri incelendi. Sonuç tam da beklendiği gibi çıktı. Sonuç problem çözme becerisinde, satrancın ehemmiyeti çok anlamlı çıktı. Problem çözme becerisi üzerine yapılan bir diğer araştırma ise Erzurum il merkezindeki Maksut Efendi İlköğretim Okulunda yapıldı. Bu araştırma grubu 45 satranç oynayan ve 45 satranç oynamayan olmak üzere toplam 90 ilköğretim öğrencisinden oluşuyordu. Bu konuda yayınlanan makalede, “Bu sonuçlara göre; satranç oynamayan öğrencilerin oynayanlara göre aceleci yaklaşım düzeyleri ve kaçıngan yaklaşım düzeyleri, satranç oynayan öğrencilerin oynamayanlara göre planlı yaklaşım düzeyleri yüksek çıkmıştır. Satranç insanlara, oyunda olduğu gibi yaşamda da kısa ve uzun vadeli hedefler olması gerektiğini, amacı olmayan oyunun da, yaşamın da bir şey ifade etmeyeceğini anlatmaktadır. Hedefe ulaşmak için bir plan yapılması gerektiğini ve bu plan doğrultusunda eldeki olanakların en akılcı, en ekonomik biçimde kullanılmasını, hedefe ulaşan yolda başa gelebilecek tüm olumsuzluklara karşı tedbirli olmayı, ayrıntılar hesaplansa bile yapılan tüm hamlelerin nasıl amaca hizmet etmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. (Erhan, Hazar ve Tekin. 2009) Öyle ise hadi çocuklarımızı satranca özendirelim ve sevdirelim! Ne dersiniz? Esen kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.