YKS 2022 YAKLAŞIRKEN BU TAVSİYELERE KULAK VERİN!
Üniversite adayları 18-19 Haziran 2022 tarihlerinde gerçekleştirilecek YKS sınavı için son hazırlıklarını tamamlamaya çalışıyor.
Bu dönemin verimli şekilde geçirilmesi için kaygıdan uzak durulmasını belirten uzmanlar stres yönetiminin de önemli olduğunu belirtiyor.
2022 YKS’nin 18-19 Haziran tarihlerinde 3 oturum olarak uygulanacak, “18 Haziran Cumartesi günü adaylar Temel Yeterlilik Testine (TYT), 19 Haziran Pazar günü sabah oturumunda Alan Yeterlilik Testi (AYT), öğleden sonra oturumunda ise Yabancı Dil Testine (YDT) girecekler. YKS sonuçları 20 Temmuz 2022 tarihinde açıklanacak.”
YKS İÇİN SON UYARILAR!
Uzman klinik psikolog Buse Duran, YKS öncesi ailelere önemli önerilerde bulundu:
Kalan süreyi verimli geçirmenin en önemli noktası huzurlu ve dengeli bir ruh hali. Kendisini huzurlu hisseden çocuk kaygının getirebileceği olumsuzluklardan uzaklaşarak sınavda gerçek performansını gösterebilecektir. Öğrencilerin genelinde sınava kaç gün kala ders çalışmayı bırakması gerektiğine dair bir kaygı bulunmaktadır. Aslında bunun net bir kuralı yoktur. Önemli olan öğrencinin hangi senaryoda daha huzurlu hissedeceğidir. Eğer öğrenci ders çalışarak daha huzurlu hissedeceğini düşünüyorsa, kendisini çok zorlamadan ve daha az sürelerde konu anlatımlarına bakabilir. Ya da son 1 hafta kala her şeyi bırakıp daha çok rahatlamaya yönelik uğraşları olabilir. Bu tamamen kişiye özgüdür ve önemli nokta içsel huzura ulaşabilmektir.
Öğrenciler olabildiği kadar keyif aldığı şeyleri yaparak bu süreci geçirsinler. Kendilerini çok yormadan daha sakin etkinlikler tercih etmek bu süreçte yararlı olacaktır.
ÖĞRENCİLER KAYGI VE STRESİ NASIL YÖNETMELİ..
YKS’ye birkaç gün kaldı ve bu sürede gençlerin kaygı seviyeleri de yükselmiş durumda. Kaygı seviyesi yükseldikçe kişilerin yaşadıkları huzursuzluk seviyesi yükselmekte ve kimi zaman geleceğe dair düşünceleri de daha karamsar bir hal almaktadır. Bu düşünceler de gençlerin sınav başarısını ister istemez etkilemektedir.
Gençlerin, sınavdan önceki süreçte kaygı seviyelerini olabildiği kadar kontrol altına almaya çalışmaları gerekmektedir. Bunun için hareket etmek çok güzel bir yöntemdir. Düzenli olarak yapılan yürüyüşlerle biriken enerji atılarak kişiyi rahatlatabilir.
Bir diğer yöntem ise nefes egzersizleridir. Nefes egzersizleri yardımıyla mevcut kaygı yönetilerek olumsuz düşüncelerden uzaklaşılmaktadır.
Sosyalleşmek de kaygıyla baş edebilmek için önemlidir. Gençler sevdikleri arkadaşlarıyla buluşup sohbet ederek biraz da olsa rahatlayabilmektedirler. Çoğu zaman yaşadığımız kaygıyı sadece bizim yaşadığımızı ve sorunun bizde olduğunu düşünürüz. Ancak bizimle aynı kaygıları paylaşan başka insanların olduğunu görmek sorunun bizde olmadığını, süreçten kaynaklandığını bize gösterir.
Beslenmeye dikkat etmek de önemlidir. Çok yağlı, ağır ya da kişinin pek alışık olmadığı yiyecekler de çeşitli mide sorunlarına yol açarak kişiyi huzursuz edebilmektedir.
Anne babalar da neredeyse çocukları kadar bu süreçte yoruldular. Yoğun kaygı yaşayan ebeveynler, kaygılarını çocuklarına yansıtabilmektedirler. Bu nedenle sınavdan önce ebeveynlerinde kaygılarını kontrol ederek çocuklarına yansıtmamaları önemlidir. Sınav ile ilgili konuşmaları azaltmak bu noktada iyi olacaktır. Ebeveynlerin çocuklarının duygularına önem vermeleri, duyguları hakkında açık bir şekilde konuşmaları gerekmektedir. Eğer çocuğunuz sizlerle duygularını paylaşmak konusunda çekingen davranıyorsa önce siz duygularınızdan bahsederek ona örnek olabilirsiniz.
Sınavın bir son olmadığını çocuğunuza anlatmalısınız. Sınav sonucunun iyi ya da kötü gelmesinin onunla ilgili hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini belirtmelisiniz. Ona verdiğiniz değerin, sevginin aynı kalacağını ifade edebilirsiniz.
Sınavdan önce çocuğunuza katı ve sıkıcı kurallar koymamalı ya da tam tersi çok esnek de davranmamalısınız. Katı tutum gençleri çok huzursuz hissettir. Kimi zaman çok esnek olmak da gencin “burada farklı bir durum var. Ailem bile sınav yüzünden bu kadar değişiyorsa demek ki gerçekten korkunç bir şey bu sınav” şeklinde düşünmesine yol açabilmektedir. Bu nedenle çok sıkmadan ama normal tutumunuzun da tam zıttını yapmadan çocuğunuza yaklaşmak onun her şeyin normal olduğunu düşünmesini ve daha az kaygılanmasını sağlayacaktır.
Genellikle sınav sonrasının gençler için daha rahat olduğu düşünülse de aslında en az sınav zamanı kadar kaygılı hissettikleri bir dönemdir. Sınavın sonucunu beklemek, sınav hazırlık sürecinde ya da sınav esnasında yaptıkları hataları düşünmek kişileri huzursuz hissettirmektedir. Burada da anne babaların çocuklarına sakince yaklaşıp sonucu kabullenmeleri gerekmektedir. Kimi ailelerde sınavın kötü geçtiğini duysan ebeveynler, çocuklarından çok daha fazla üzülmekte ve çocuğun kendisini suçlu hissetmesine sebep olmaktadır. Çocuğunuzu ne kadar çok sevdiğinizi ve bunun sadece bir sınav olduğunu kendinize de sık sık hatırlatarak sürecin daha sağlıklı geçmesini sağlayabilirsiniz.
Sınav mottonuz, 'Hak ettim, başaracağım' olsun. Sınavda tüm öğrencilerimize büyük şans diliyorum
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.