Dilanur Betül Devir

Dilanur Betül Devir

Gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır

Gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır

Atalarımız “Ramazanda yalan söyleyenin yani oruç yiyenin bayramda yüzü kara olurmuş!” demişler.

Gerçeği yalanla kapatmak mümkün değildir. Bu bakımdan kişi yalan söyleyerek işlerini uzun süre yürütemez. Söylediğinin yalan olduğu, asıl meselenin mahiyeti çok geçmeden anlaşılır. Gerçek ortaya çıkar; işte o zaman, yalan söyleyerek işlerini yürüten kimse de utanır; kimsenin yüzüne bakamaz olur. Teknik direktör Aykut Kocaman’ın söylediği ve toplumun yaygın bir şekilde benimseyip kullandığı bir söz var; “Gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır.” Çok büyük ve anlamlı bir söz değil mi?

"Gerçeği yalanla kapatmak mümkün değildir" ilkesi, hayatın bir gerçeğini çarpıtarak veya örtbas ederek sorunları çözmenin bir çözüm olmadığını vurgular. Bu yaklaşım, bir sorunla yüzleşmenin ve gerçeği kabul etmenin önemini vurgular. Çünkü gerçeklere yalanla yaklaşmak, belki günü kurtarmak adına en çok başvurulan bir şeydir ama uzun vadede daha büyük zorluklara neden olmaktadır.

Dedik ya bir sorunla yüzleşmek yerine gerçekleri örtbas etmeye çalışmak, belki de kısa vadeli bir rahatlama sağlayabilir. Ancak bu, sorunun temelini çözmez. Uzun vadede, gerçeklerle yüzleşmekten kaçınmak, sorunların büyümesine ve daha karmaşık hale gelmesine neden olabilir.

Gerçekleri yalanla kapatmak, sadece başkalarını değil, aynı zamanda kendimizi de kandırmaktır. Bir durumu değiştirmek veya bir hatayı düzeltmek yerine, gerçekleri inkar etmek, uzun vadede güvenilirliğimizi zedeler ve ilişkilerimizi sarsabilir.

Kişisel ve toplumsal sorunlarla yüzleşmek ve bu sorunları çözmek, gerçekleri kabul etmekle mümkündür. Öz eleştiri yapmak, toplumsal haksızlıkları görmek ve bu sorunlara adil bir şekilde yaklaşmak, bir toplumu daha adil, eşit ve sürdürülebilir hale getirebilir. Ancak gerçekleri yalanlamak, bu sorunların çözümüne engel olur.

Birey olarak kişisel gelişim ve mutluluk, gerçeklerle dürüst bir şekilde yüzleşmekle başlar. Kendimizi tanımak, zayıflıklarımızı kabul etmek ve değişime açık olmak, içsel bir uyumu ve huzuru beraberinde getirir. Ancak gerçekleri reddetmek, kişisel gelişimi engeller ve içsel bir çatışma yaratır.

Gerçekleri kabul etmek, güçlü ve net bir adımdır. Bu, sorunlarla başa çıkmanın, insanlar arasındaki ilişkileri onarmak ve toplumsal sorunlara adil bir şekilde yaklaşmanın ilk adımıdır. Gerçeklere dürüst bir şekilde yaklaşmak, çözüm odaklı düşünmeyi ve olumlu değişimleri mümkün kılar.

Sonuç olarak, dürüstlük ve açıklık temelinde inşa edilen bir yaşam felsefesi insana her daim fayda sağlar. Doğru olan da olması gereken de budur.

Yalandan, riyadan uzak günler yaşanması dileğimle iyi haftalar temenni ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dilanur Betül Devir Arşivi