Kalpler Arasında Köprü Kurmak Lazım
Malum yılın son ayına girdik ve herkes şimdiden yeni yıl hediyeleri için araştırmaya başladı. Toplumun belli bir kesimi karşı çıksa da yeni yıl öncesi sevdiklerine hediye almak isteyen milyonlarca insan var.
Yılbaşı bir kültürdür onun için burayı es geçiyorum ama genel itibariyle hediyeleşmek güzel bir şeydir. Bizim kültürümüzde de dinimizde de hediyeleşmenin önemi büyüktür. Peygamber efendimiz, insanların birbirleriyle ilgilerini kesmemesi ve irtibatlarının kopmaması için hediyeleşmeyi emreder.
Peygamber (s.a.s.), “Hediyeleşin ki aranızdaki sevgi artsın.” (Muvatta', Hüsnü'l-huluk, 16) buyurmuştur.
Elbette aldığımız hediyelerin hepimiz için özel bir yeri vardır. Bir hediye, sadece maddi bir değere sahip olmakla kalmaz, aynı zamanda manevi açıdan da özel bir konuma sahip olur. Hediyeleşmek aynı amanda kalpler arasında, gönülden gönüle özel bir köprü kurma şekli değil midir?
Ben aldığımız hediyelerin kolay kolay unutulacağını düşünmüyorum. Aynı şekilde sevdiğimiz ve ya da değer verdiğimiz birisine hediye vermek, karşınızdaki insanın sizin için ne kadar değerli olduğunu ifade etmenin bir yolu değil midir?
Hediye illaki sevgiliye mi verilir. Arkadaşlarımıza bir doğum günü hediyesi, bir bayram hediyesi yapsak. Çam sakızı çoban armağanı gönül alsak nasıl olur? Maddiyatımız mı eksilir.
Tam tersine hem maddi hem de manevi olarak haz alırız. Gönül dünyamız zenginleşir. Birini mutlu etmenin hazzını yaşarız ki bu en büyük mutluluk kaynağıdır. Dahası hediyeler, sadece özel günlerde verilen nesneler değildir. Unutmayalım ki, en değerli hediyeler, kalpler arasında kurulan samimi bağlardır. Ayrıca hediyenin büyüğü küçüğü olmaz. Ne demiş atalarımız; çam sakızı çobanın armağanı…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.