Doğu Türkistan
Çin-Uygur özerk bölgesinde geçmişten günümüze kadar asimilasyon çalışması yapmaktadır. Çin bu iddiaları sürekli reddetmekte. Fakat görüntüler ve belgeler bu durumun gerçek olduğunu göstermektedir.
Pandemi bahanesiyle giriş çıkışların yasaklandığı bölgede insanlar hapis hayatı yaşamaktadır. Geçtiğimiz haftalarda bir evde çıkan yangı da bir aile yanarak can verdi. İtfaiye bilerek müdahale etmeyerek olayın trajedisini daha da arttırmıştır. Bu olaydan sonra hem Sincan bölgesinde hem de ülkemizde protesto gösterileri düzenlenmiştir. Çin hükümeti ise olaydan sonra bir kasıt olmadığını ve suçlu olmadıklarını iddia etmektedir.
Çin hükümetinin Uygurlular üzerindeki bazı baskı ve zulümleri şunlardır. Sakal bırakmak yasak, Ramazan ayında oruç tutulması yasak eğer tuttuğun tespit edilirse zorla bozdurulması, Uygur kızlarının zorla Çinli erkekle evlendirilmesi, her aileye bir Çinli yerleştirilmesi, zorla alkol içirilmeye çalışılması ve zorla Çince öğretip Çin devlet propagandası yapılmaya zorlanması. Bunun gibi birçok zalimlikleri mevcuttur. Peki soydaş dediğimiz kardeşlerimize neden yardım edemiyoruz? Soydaş olmalarının yanı sıra Müslüman olmaları da bizim için önemlidir.
Bu sorunu gündem de tutup zalime karşı dik duruş sergilemeliyiz. Bir zulmü engelleyemiyorsak onu herkese duyurmalıyız. Bu zulümler elbet bir gün bitecek ve yeniden İslam’ın yükselişi olacaktır. Ve son olarak #freeuyghur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.