Yücel KEMANDİ

Yücel KEMANDİ

TELEVİZYON KADIN PROGRAMLARI!

TELEVİZYON KADIN PROGRAMLARI!

Din istismarcılarını, hep yazdık; Küçük yaştaki kız çocuklarının evlendirilmesinin, ne İslam’a, ne insafa ve ne de insanlığa sığmadığını, bunun yanlışlığını, dinimize yakışmadığını, Ayet ve Hadislerle ve bilimsel verilerle açıkladık.

Yobaz takımı, şeriat ve tarikat istismarcıları "siz ne anlarsınız kendi alanınızda konuşun" demiş bize karşı çıkmış ve hücuma kalkışmıştı.

Buradan tekrar yazıyorum; bu durum ne İslam’a, ne insafa ve ne de insanlığa sığmaz ve dinimize hiç yakışmaz.

Peki ülkemizde sadece bu tür olaylar mı oluyor?

Bu konuyu çok sert bir şekilde eleştirmemize rağmen inanın bu en masumu.

Geçen haftalarda kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmayan kokuşmuş televizyon dizilerini yazmıştık.

Bugün de televizyonlarımızdaki kadın programlarına bir bakalım ve ülkemizdeki “sosyal enkaz”ı görelim istedim.

Karasal yayın yapan tüm televizyon kanallarında.

Üç çocuk annesi kaynana, damadıyla kaçıyor.

Dört çocuk annesi kadın, kocasını ve en büyüğü beş yaşındaki çocuklarını terk edip, internette tanıştığı 15 yaşındaki çocuğa kaçıyor. Buna rağmen kocası “karım bana geri dönsün” diyerek, televizyon programından yardım istiyor,

Kadın canlı yayına telefonla bağlanıyor, “15 yaşında ama ergenliğe girmiş, kocamdan iyi” diye anlatıyor.

Bizde bu rezaleti seyrediyoruz

RTÜK ne yapıyor?

15 yaşındaki çocuk reşit olmadığı için ekrana çıkmasına müsaade etmiyor,

İki elti, aynı yufkacıya kaçıyorlar. Biri iki çocuk annesi. Öbürü üç çocuk annesi. İki elti, yufkacı, eltilerin abi-kardeş ve kocaları, eltilerin anneleri, hep beraber canlı yayına çıkıyorlar.

RTÜK ne yapıyor? Biz gibi o da seyrediyor.

Üç çocuk babası evli adam, dört torun sahibi evli anneanneyle kaçıyor.

Bitti mi? Hayır bitmedi.

Bir başka yerde 35 yıllık kocasını terk ederek, kendisinden 15 yaş küçük adamla kaçan anneanne. Bu adamla anneanne canlı yayına çıkıp “niye utanacakmışız, bizim aşkımız dünyadaki denizler kuruyana kadar bitmeyecek” diyor.

25 yıllık evli, dört çocuk üç torun sahibi babaanne, 30 yıllık evli, yedi çocuk dört torun sahibi adamla kaçıyor. “Nasıl tanıştınız?” diye soruluyor, adam izah ediyor, “Tiktok'a video koydum, bu denk geldi” diyor.

17 yaşındaki kız, altı çocuk babası 70 yaşındaki adama kaçıyor.

İki çocuk annesi kadın, 14 yaşındaki çocukla kaçıyor.

16 yaşındaki kız, iki çocuk babası eniştesiyle kaçıyor.

Altı çocuk babası 57 yaşındaki adam, kendi çocuklarından daha küçük sevgilisinden çocuk yapıyor, sevgilisi kaçıyor, adam televizyon programına katılarak “sevgilim bebeğimi getirsin” diye yalvarıyor, sevgilisi canlı yayına bağlanıyor, “bebek zaten senden değil” diyor.

Damat, gelinle kaçıyor. Ne var bunda diyebilirsiniz. Damat, kendi eşiyle değil, kayınbiraderinin eşiyle kaçıyor!

Aile televizyona çıkıp bunları anlatıyor. Damatla kaçan gelin canlı yayına bağlanıyor, “üç yıldır birlikte olduklarını, iki yaşındaki oğlunun babasının da aslında damat olduğunu” anlatıyor.

Üç çocuk babası evli adam, yabancı uyruklu bir kadınla yaşıyor. Kadın hamile kalıyor. Adam evli olduğu için, yabancı uyruklu kadınla evlenemiyor, düşünüyor taşınıyor, kendi öz babasıyla kadına resmi nikah kıydırıyor. Kayınpeder, geliniyle evleniyor, torununun babası oluyor.

Muhafazakar milliyetçi Türk toplumunun geldiği nokta bu.

Son zamanlarda “günah işleme özgürlüğü” dalga dalga tüm ülkeye bir virüs mikrobu gibi yayılıyor.

Utanma, sıkılma, ayıp gibi kavramlar maalesef yok olmuş.

Ahlak var mı? Onur var mı? Erdemli olmak kaldı mı? Ne kadar müslümanız? Ne kadar tarihimizdeki Türk ırkı gibiyiz? Sorularını kendimize sormanın zamanı geçmesin. Çünkü bu kavramlar adeta sözlüklerden silindi gibi.

Aile, milleti oluşturan ana çekirdektir, bu çekirdek çok zarar gördü, toplum, içten içe çürüdü dersem siz ne dersiniz

Eskiden seçimler sonunda yeni gelen iktidar partisi “ekonomik enkaz devraldık” der ve sürekli zam yapardı. Ancak o günler kolay günlerdi.

Türkiye’de bu olanlardan sonra yeni gelecekler “sosyal enkaz” devraldık derse.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
22 Yorum
Yücel KEMANDİ Arşivi