Menderes'in Bilinen Bilinmeyenleri
Geçen haftaki yazımıza oldukça fazla yorum aldık.
Okurlarımızın yorumlardaki eleştiriler bizim yazımızın anafikriydi.
Yazımızı dikkatli okuyanlar sonradan bize hak verdiler, buda bizi mutlu etti
Geçen haftaki yazımızın içerisinde gizlediğimiz bölümleri bugün daha açık yazalım istedik.
Özellikle muhafazakar kesimde ya da İslamî kesimde Adnan Menderes dönemi, Ezanın tekrar aslına döndürülmesiyle de bu dönemle ilgili pek bilinmeyen daha doğrusu ezan konusu ile gözleri kararan, insanların göremedikleri veya görmek istemedikleri bazı noktalar var,
Bunlardan biri, Menderes Hükümeti döneminde ABD ile işbirliği çerçevesinde askerlerimizin bizimle hiç alakası olmayan bir savaşta (Kuzey Kore ile Güney Kore arasında yapılan savaşta) ABD çıkarlarını korumak için savaştırılması ve pek çok vatan evladının şehit olması.
Bir diğer husus ise, Menderes Hükümeti döneminde dünyada eşi benzeri olmayan bir kanun - Atatürk’ü Koruma Kanunu - yapılarak darbecilere ve CHP’ye şirin gözükmeye çalışması ya da Atatürk’ü tamamen bitirmek isteyen İsmet İnönü’den koruma içgüdüsü.
Menderes dönemiyle ilgili görmek istemediğimiz başka bir konu, Ortadoğu’da halkı Müslüman ülkelerde kan ve gözyaşının durmaksızın akması, genç-yaşlı, çoluk-çocuk demeden binlerce insanın katledilmesinin baş aktörü ABD’nin, bu bölgelerde askerî üslere ihtiyacı vardı.
ABD’nin Türkiye’deki en önemli askerî üs olarak kullandığı İncirlik Askerî Üssü’nün Adana’da kurulması da Menderes Hükümeti zamanında gerçekleşmiştir.
Bu üssün Türkiye’nin mi, NATO’nun mu yoksa ABD’nin mi olduğu ise hala belirsizdir.
Ancak buradan giden silah, yiyecek vs. şeklindeki lojistik malzemelerle ve buradan havalanan ABD savaş uçaklarıyla, Amerikan askerleri ve buradan desteklenen İsrail tarafından ne zulümler yapıldığı herkesin mâlumudur...
O tarihten bugüne geldiğimizde ise tıpkı Menderes Hükümeti gibi uzun süre tek başına iktidar olma fırsatı verilen bir hükümet dönemini yaşıyoruz.
Bu dönemde yıllardır kamusal alanda kızlarımıza reva görülen başörtüsü zulmüyle mücadele etmiş sorun büyük oranda halledilmiştir.
Bu sorunun bu dönemde çözülmüş olması Müslümanların gözlerini karartan ve yıllardır iktidarda olan Hükümet’in Menderes döneminde olduğu gibi hatalarını göremez hale getirmiş olması muhtemeldir...
İnsanın aklına şu soru gelmiyor değil:
Acaba Menderes Hükümeti’nin ezanı aslına çevirmesi karşılığında ABD’ye verdiği tavizler gibi bugünkü hükümetçe de başörtüsü meselesinin çözülmesi karşılığında ya da kaldırdık denilen İstanbul sözleşmesi veya yeni çıkartılan iklim kanunu karşılığında aynı tavizlere benzer tavizlerin verilip verilmediğini de merak etmiyor değiliz.
Irak ve Suriye politikalarında ABD’ye destek olarak Ortadoğu siyasetinde aktif rol alma hevesine mi kapıldık? Gözlerimizin kararması nelerin görülmesine engel oldu acaba?
Niyetimiz ne o dönem, ne de bu dönem, düşmanlığı yapmak değil tabi ki...
Tarihi gerçeklerden yola çıkarak feraset, basiret ve hikmetle ülke ve dünya siyasetini doğru okumak ve isabetli kararlar vermek için sadece bir mum yakmak istedik.
Allah, kin ve öfke nedeniyle hak ve adaletten sapmamamızı emrediyorsa aynı şekilde bir topluluğa duyulan muhabbet ve sevgiden dolayı da hak ve adaletten ayrılmamak gerekir...
Menderes'in özel hayatı ya da yargılanırken gündeme gelen köpek ve bebek olayı bizi hiç ilgilendirmiyor.
Bizi ilgilendiren ilk yıllar ABD’nin istediğini yapan bir lidere, istediğini yapmadığı zaman neleri yapabileceğini görelim.
ABD ve onun yanındakilerle dost olunmayacağını bilelim diyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.