Küçüklüğümüzde okul duvarlarında kartonlara yazılmış çağları okurduk. Bu çağlar İlk çağ, orta çağ, yeni çağ ve yakın çağdır. Her çağ büyük bir değişim ve olayla bitmiş ve yeni bir çağın başlangıcı olmuştur.  İlk bilgisayarların icat edilmesi daha sonra ahizeli telefonların artması, radyo ve televizyonların yaygınlaşması ile beraber iletişim ve bilgi alımı artmıştır. İnsanların iletişime ihtiyacının artması yeni buluşlarında çıkmasını sağlamıştır. Milenyum çağ dediğimiz 2000’li yıllarla birlikte yeni bir döneme geçilmiştir. Bu dönemde akıllı telefonlar, teknolojik aletler ve yapay zekaya bağlı yeniliklerin yılı olmuştur. Eskiden asırlar süren çağ kavramları artık yıllarla ifade edilir duruma gelmiştir. Gelişim ve değişim çok hızlı gerçekleşmiştir.

Endüstri çağı dediğimiz sanayileşmenin başladığı dönemde fabrikayı bulan ve üretimi yapan insanlar paranın ve gücün sahibidirler. Bu insanlar toplumda önemli bir konuma sahiptirler. Teknolojinin artması ve yeni buluşların icadı ile birlikte bilgi çağı başlamıştır. Bu çağda bilgiyi elinde bulunduran ve bilgiyi üretebilen insanlar paranın ve iktidarın sahibi olmuşlardır. Bilgi gücünü iyi kullananlar her zaman toplumda bir adım önde olmuşlardır. Fakat günümüzde bilgiye ulaşabilmek artık çok kolaydır. Facebook, İnstagram, Google ve Youtube gibi sosyal medya platformları insanlara her türlü bilgiye ulaşma imkanı sağlamıştır. Şuan bulunduğumuz zaman ise İletişim çağıdır. Bu çağda ise bilgiyi doğru kullanabilen ve doğru iletişim kanalları kurabilen insanlar bir adım öne geçebilmektedir.

İletişimi bilgi ve sermaye ile harmanlayıp büyük projeler üretebilen insanlar her zaman ileride olmuşlardır. Elimizde “soft power” dediğimiz bir güç var. Bu gücü doğru ve etkili kullanabilenler başarılı olacaktır.