Karanlık Gecenin Bir Sabahı Vardır
7 Ekim’den beri saldırı altında kalan Gazze yeni bir sabaha bombalarla uyanıyor. Siyonist güruh ateşkesten sonra kaldığı yerden acımasızca saldırmaya devam ediyor. Her geçen gün ile soykırım sanki yokmuş gibi hayatlarına devam eden insanların olduğu bir dünya da yaşıyoruz.
Devletlerin diplomasi trafiği de gün geçtikçe azalıyor ne yazık ki. Gerçi yaptıkları diplomasi ne saldırıları durdurabildi ne de soykırımı. Adaletin olmadığı bir düzende sahte diplomasilerin olduğu halkların kandırıldığı bir dönemde yaşıyoruz. Kime nasıl güvenebileceğimizi şaşırdık. Ama Allah’tan ümit kesmiyoruz ve her karanlık bir gecenin sabahı olduğunu biliyoruz. Tüm sahteliklere, yalanlara, riyakarlıklara rağmen Hak gelecek ve Batıl zail olacaktır.
Boykot Süreci
Ne yazık ki ülkemizde boykot silahı etkili kullanılamıyor. Toplum genelinde bir vurdumduymazlık, alışılmış çaresizlik var. Örnek verecek olursak; İnsanlar sadece benim yapmamla ne olacak mantığında, bir diğer görüş onlar her alanda var kaliteli ürün bulamayız ya da bu üründen veya hizmetten vazgeçemem mantığı hakimdir. Boykot bir duruş, bir kimliktir. Senin hangi tarafta olduğunu gösterir. İyinin ve doğrunun yanında mı yoksa zalimin yanında olduğunu.
Siyonistleşmiş Zihinler
Hayatımız, fikirlerimiz, zihinlerimiz daha doğrusu bütün benliğimizle işgale uğramış bulunmaktayız. İnsanlar kendilerini özgür zannedebilirler fakat gerçekte yaptığımız her davranış her ifade ve düşünce işgale uğradığımızı göstermektedir. Daha önce de özgürlük üzerine yazdığım yazıda da bu konuya değinmiştim. İslam’dan uzak hurafeye dayalı modern kültürle sentezlenen her düşünce ve fikir bizim yönlendirilen bir birey olduğumuzu gösterir. Son dönemde yaşadıklarımız Gazze halkının bizden daha özgür olduğunu bizim ise bağımlı ve özgür olmadığımızı göstermiştir. Özgür olan ve direnen Gazze halkına selam olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.