DEJA VU
Hiç şimdi ki anı daha önce yaşadım dediğiniz oldu mu? Bir anda zamanda yolculuk edip geçmişe, oradan tekrar bugüne geldiniz mi? Buna Fransızlar öncülüğünde tüm Dünya Deja vu diyor. Daha önce görmek anlamına geliyor. Sanırım 40 yaş üstündeki Konyaspor taraftarları bu Deja vu’yu Altay maçında yaşadılar. Tarihler 11 Eylül 1988’i gösterdiğinde rakip yine Altay’dı. Konyaspor o gün, bugün Süper Lig adıyla anılan 1.Lig’de ilk golünü Bahattin’in ayağından Altay’a atmıştı. Aradan 799 gol geçmiş yine bir 11 Eylül’de rakip Altay oluyor ve bu defa da 800.golden, Soner’in ayağından nasiplerini alıyorlardı.
Konyaspor takımı milli aranın ardından ilk kez sahaya çıkacaktı. 7 oyuncusu milli takıma giden ekibimiz çok fazla beraber çalışma imkânı bulamasa da geçmişten gelen beraber oynama alışkanlığı, takviyelerin takıma tamda oturmasıyla birlikte tek vücut gibi hareket eden bir yapıya bürünmüştü. Bir iki mevki ve oyuncu değişikliği dışında alıştığımız kadro ile sahadaydık. Her iki takımda lige fırtına gibi girmişti. Sonucu merakla beklenen bir maçtı. Altay takımı ise lige başladığı 3-5-2 taktiği yerine karşılaşmaya klasik 4-3-3 dizilişi ile çıktı. Altay takımının defansı sezon öncesi çok da alışık olmadığı taktiği yapmasının mantıklı açıklaması sanırım nasılsa golü bulurum defansı kalabalık tutayımdan başka bir şey olduğunu sanmıyorum. Konyaspor oynadığı bundan önceki 3 karşılaşmada da çok diri görüntü vermişti. İlk düdükle birlikte ilk 5 dakika Altay golü bulup rahatlama amacıyla saldırdı. Fakat 6.dakikadan itibaren oyunun tek hâkimi Konyaspor oldu. Hâkimiyeti eline almanın yanında skor avantajını da yakalayınca oyunun kontrolü tamamen takımımıza geçti. 2.golden sonra ilk yarının son yedi sekiz dakikası hariç sahada tamamen Konyaspor hâkimdi. Yine de devreye 3 farklı gitmek içten bile değildi. Mustafa hoca ikinci yarı skoru lehine çevirme adına 3 oyuncuyu değiştirerek ikinci yarıya başladı. Konyaspor istediği zaman oyunu hızlandırıp istediği zaman yavaşlatıyordu. 3.golden sonra maç zaten kafada bitmişti. Altay’ın çabası ancak bir teselli golüne yetti. Pozisyonlara fazla takılmam ancak Nadiri’nin hem kendi hem de rakip oyuncuya aynı anda attığı tekme nasıl oldu da hakem atışı ile başladı. Anlamakta güçlük çektim. Altay’ın da bir ofsayt pozisyonu için hakemin oyunu gereksiz kestiğine şahit olduk. Büyük ihtimalle doğu tribünü önünde görev yapan yardımcı ceza alacaktır. Onun dışında hakem genel olarak maçı fazla riske girmeden idare etti.
Sonuç olarak 4 maç 10 puan muhteşem bir başlangıç oldu. Zirvede yer almak çok güzel bir duygu ve bunu başaran takım bu övgüyü hak ediyor. Giresun ve Trabzon maçlarında alınacak sonuçlar güzel olursa takımımız için ayrı bir hava ayrı bir motivasyon kaynağı olacaktır. Ahmed Hassan için ayrı bir parantez açmak gerekirse topu alışı verişi tutuşu top kontrolü ile çok canlar yakacağa benziyor. Oynadığı süre boyunca yaptıkları hep olumlu olarak döndü. Konyaspor takımının önceki senelerde bir kulübe sorunu vardı. Artık oyuna giren oyuncularda taraftarı heyecanlandırıyor. Bu takım içi rekabeti ve başarıyı getirecektir. Teknik yönetimde ve takım içinde sorunlu oyuncu olmaması da başarının etkenleri arasında şüphesiz yerini alıyor. Bazen kaybedip bazen kazanacağız ama mücadelede ve oyun bize her zaman olumlu bir şeyler katacaktır. Şimdi ise namağlup olmanın tadını çıkarmak gerekiyor.
Maç sözü; Ligin efendisi olmak için çalışmanın uşağı olmak şarttır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.