KİLİT
Kilit; oda kapısı, kutu kapağı gibi varlıkları muhafaza etmeye yarayan nesnelerin istenmeyen kişilerce açılmasını engellemek için yerleştirilen; anahtar gibi bir fiziksel nesne veya şifre gibi çeşitli güvenlik kombinasyonları ile açılabilen mekanik veya elektronik alettir.
Futbolda kilit, kısaca, rakip takım oyuncularının pas kombinasyonlarını ve oyun aksiyonlarını engellemek, oyunu bir alana sıkıştırmak şeklinde açıklayabiliriz.
Karşılaşma başlamadan önce, ligin en fazla gol atan takımıyla, gol yemeyen takımının mücadelesi ilginç olacağı aşikardı. İki teknik adamın oyun planları ve taktik tahtası, en az oyuncuların mücadelesi kadar önemliydi. Karşılaşmanın ilk düdüğüyle birlikte, Konyasporlu oyuncular Fenerbahçe’yi adeta kilitlediler. Pas bağlantıları kesildi. Kanat oyuncularına ikili üçlü baskı yaptılar. Konyaspor hücuma çıkarken attığı ters toplarla Fenerbahçe takımının dengesini bozarken, defans arkasına attıkları toplarla Fenerbahçe’yi çaresiz bırakmayı denediler. Oyun içinde hatalarda yapsalar, orta alanda Amar ve Soner’in olması bu plan için çok önemliydi. Amir’in ayağını rahatlattıkları anlarda ataklar istenildiği gibi yönlendirildi. Top Konyaspor’a geçtiğinde ise Konyaspor kendi oyununu oynamaya çalıştı. Top Konyaspor’da iken onlardan topu almak gerçekten çok zor. Hemen hemen her oyuncu pas oyununa yatkın oyunculardan oluşuyor. Dışarıdan baktığınızda Fenerbahçe bugün top oynayamadı, formsuzdu diyebilirsiniz, ancak buna müsaade etmeyen Konyaspor’du demek daha doğru olacaktır.
Karşılaşmanın ilk yarısı Konyaspor Fenerbahçe’nin uyguladığı ofsayt taktiği ile 7 defa ofsayta düştü. Fakat bunların en az 3 tanesine ofsayt çalmak şaka gibiydi. Kırmızı karta kadar olan kısımda Konyaspor aslında rakibi kilitleyip, istediklerini yaptı. Kırmızı karttan sonra Fenerbahçe dörtlü savunmaya döndü. Dolayısıyla sistem değişti. Sistem değişikliğinde rakip 10 kişi kalınca Konyaspor’un taktik planı sekteye uğradı. Konyaspor, İlk yarının sonuna kadar rakibe pozisyon vermezken, güvenli oyunla birazda yavaş kalarak pozisyon üretmekte zorlandı.
İkinci yarının başından itibaren kontrol yine Konyaspor’daydı. Ancak pozisyon bulmada zorlandılar. Adil’in atılmasından sonra, Fenerbahçe sayı eşitliğinden faydalanacağını düşünse de bunu sahaya yansıtamadı. Oyunun çilingiri ise; Bytyqi’nin mükemmel ortasında, oldukça eleştirilen Muhammet Demir’in olması onun adına önemliydi. Dar alanda oyunu rahatlıkla açan Konyaspor, golü de bulduktan sonra, karşılaşmanın tek hakimiydi. 90 dakika boyunca ligin en çok gol atan takımına doğru dürüst pozisyon vermeden tamamlamak üzeri çizilecek doğrulardandı. Son dakikalarda İkpeazu’nun fiziğiyle adeta 6 dakikayı yemesi ve bir topunun direkten dönmesi Konyaspor adına enlerdendi.
Skor alındıktan sonra, Fenerbahçe’nin beklediğinin aksine uzun toplarla çıkılması, rakibin defans dengesini zaman zaman bozdu. 4 maç sonunda gol yemeden zirve takibini sürdürmek, ilerisi için umut verdi. Muhtemelen ligin 8.haftası oynanacak Ümraniye maçına kadar, Eskişehir misafirliğimiz sürecek gibi görünüyor. Bu süreçte alınabilecek seri galibiyetler Konyaspor’un psikolojik bakımdan yukarılarda oynamasına olanak sağlayacaktır.
Maçın sözü; Başarı bir yolculuktur, bir varış noktası değil.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.