Niyetimiz halis, akıbetimiz hayır olsun..
Evet Konyaspor ne yazık ki zorlu seri öncesinde üst üste yaşadığı puan kayıplarıyla lige iyi başlama avantajını kaybetmiş durumda.
İlk 4 maçın yenilgisiz kapatılmasına karşın son vuruşlardaki beceri eksikliğinin sorun çıkaracağı aşikardı..
Beşiktaş maçındaki 4 gollü galibiyet sadece günü kurtarmamıza neden olurken bu maçın dışında oynadığımız 4 maçta da bu sorunla iyiden iyiye yüzleştik.
5 maçtan 3’ün de gol üretemeyen Konyaspor son Gaziantep deplasmanında da hücum organizasyonlarında sıkıntı yaşadı.
Aslında geçtiğimiz sezonlara göre 3.bölgedeki etkinliğimiz daha da artmış durumda.
Takım daha çok şut çekiyor, daha çok pozisyon üretiyor ve topa daha fazla sahip oluyor.
Ancak Konyaspor ‘bal yapmaz arı’ misali sonuca ulaşamayan bir görüntü içinde..
İşte bu noktada transfer dönemindeki serzenişlere hak veriyor ve keşke diyoruz.
Keşke diyoruz ama ne yazık ki iş işten geçmiş durumda.
Devre arasına kadar transfer hamlesi yapma şansımız olmadığı gibi ara dönemde yapılacak hamlelerde bizi ne kadar rahatlatır o da ayrı bir tartışma konusu..
Galibiyetin daha kolay alınacağı Yeni Malatya ve Gaziantep FK maçlarını 1 beraberlik, 1 yenilgiyle kapatan Konyaspor için şimdi zorlu maçlar dönemi başlıyor.
Elbette futbolda oynamadan hiçbir maç kaybedilmez ve kazanılmaz ancak işimizin çok zor olduğunu söylemek gerekiyor.
İşte önümüzdeki 4 maça bir bakalım..
Başakşehir, Fenerbahçe (D), Kasımpaşa ve Alanyaspor (D)..
Başakşehir ile belki 2-3 hafta önce karşılaşmış olsak farklı bir beklenti için girebilirdik.
Yeniden formunu yakalayan Başakşehir’den, şimdiden şampiyonluğun en büyük adayı gösterilen Fenerbahçe’den ve ligin zirvesine kurulan Alanyaspor’dan maç almanın kolay olduğunu kimse söyleyemez.
O da zor ama belki bu periyot içinde sadece Kasımpaşa maçında 3 puanı zorlayabiliriz.
Kısacası önümüzdeki 4 haftanın sonunda sıralamada geleceğimiz yer çok önemli.
Halbuki Yeni Malatya ve Gaziantep maçlarından daha çok puan çıkarmak bizi bu zorlu seri öncesinde çok rahatlatacaktı.
***
Maalesef camia olarak kenetlenmeyi bir türlü sağlayamadık ve adeta buz üstünde ilerlemeye çalışılıyor..
Öyle bir duruma geldik ki, takım kazandığı zaman bir grup ayağa kalkıyor ve eleştiri yapanları bombardımana tutuyor..
Tam tersi olup takım kaybettiği zaman ise kimilerine göre muhalif gösterilen taraf yakıp, yıkmaya başlıyor.
Kim Konyasporlu, kim değil inanın bazen anlamakta zorluk çekiyorum.
Tam olarak ikiye bölünmüşlük var.
Daha net bir şekilde bu iki grubu şöyle nitelendirebiliriz..
Yönetimin yanındakiler ve yönetime karşı olanlar..
İşin basın tarafında da durum bundan farksız değil maalesef..
Birlik beraberlik sağlanmadan çıkılan bu yolculuğun sonu pek hayra alamet gitmiyor benden söylemesi.
Daha öncede belirttiğim gibi bu sorun çözülmelidir ve çözüm noktasında yönetimin adım atması gerekmektedir.
Geçmişe bir sünger çekilmeli ve “o şunu dediydi, bu bunu söylediydi” tartışmalarında boğulmak yerine Konyaspor’un menfaatleri doğrultusunda aynı masaya oturulmalıdır.
Yönetim bizim yönetimiz, taraftar bizim taraftarımız, basın bizim basınımızdır..
3 unsurda sonuna kadar Konyaspor’un yanındadır ve ortak payda da Konyaspordur..
Bu nedenle kısır tartışmalara artık bir son verilmeli ve önümüzdeki sezon 100.yılını yaşayacak Konyaspor’un daha büyük hedeflere ilerlemesi için ortak çalışma içinde olunmalıdır.
Aksi halde ise en büyük zararı hepimizin çok sevdiği Konyaspor görecektir..
Niyetimiz halis, akıbetimiz hayır olsun..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.