Tufan Soydabaş

Tufan Soydabaş

Covid-19 Hastalığının İnsanlar Üzerindeki Uzun Dönem Yan Etkileri Nelerdir?

Covid-19 Hastalığının İnsanlar Üzerindeki Uzun Dönem Yan Etkileri Nelerdir?

Bir çeşit çoklu organ hastalığı olarak COVID: COVID-19 hastalarının önemli bir bölümünde hastalığın uzun dönem etkileri kalıyor!

COVID-19'a yakalanan insanların çoğu birkaç hafta içinde tamamen iyileşiyor. Ama bazıları (tüm hastaların yaklaşık %10 kadarı) bu hastalığın hafif bir versiyonunu geçirseler bile, iyileşmelerinin ilk evresinden sonra semptomları göstermeye devam ediyorlar. Ve hastalar tarafından rapor edilen, "COVID-19 sonrası çoklu organ problemleri"nin semptomlarının sayısı da gittikçe artıyor: Bu semptomlar öksürük ve nefes darlığı ile yorgunluk, baş ağrısı, çarpıntı, göğüs ağrısı, eklem ağrısı, fiziksel kısıtlanmalar, depresyon, uykusuzluk arasında değişiyor ve farklı yaşlardaki insanları etkileyebiliyor.

Wuhan'daki Lancet-Chinese Sağlık Bilimleri Akademisi'nde 23 Kasım 2020'de düzenlenen konferansta Bin Cao, COVID-19'un hastalar üzerindeki uzun vadeli sonuçlarını gösteren bir veri tablosu sundu; fonksiyon bozuklukları ve komplikasyonların, taburcu edilmiş hastalarda en az 6 aya kadar varlığını sürdürebileceği konusunda uyardı. "Uzun Vadeli COVID" veya kısaca "Uzun COVID" olarak bilinen bu durum, gittikçe yaygınlaşmakta olan bir sağlık sorunudur ve bununla başa çıkılabilmesi için derhal harekete geçilmelidir.

SARS-CoV-2 giriş reseptörü olan ACE2'nin birden fazla dokuda belli olduğu göz önüne alındığında, çoklu organ komplikasyonlarının oluşması beklenmedik değildir. Dünya çapında, uzun dönemli COVID'e karşı gittikçe büyüyen bir tepki var. 3-4 Aralık 2020'de, Amerika Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü, uzun dönemli COVID üzerine federal hükümetlerin katıldığı ilk çalıştayı düzenledi. Birleşik Krallık'ta, Ulusal Sağlık Hizmeti COVID'in kalıcı semptomları ile mücadele edilmesini amaçlayan 40 tane uzun vadeli COVID kliniğinin açılışını duyurdu.

COVID-19'un Uzun Dönem Etkileri Hakkında Bilinenler

Genellikle yaşça büyük olan ya da ciddi sağlık sorunları olan insanlar "geçmek bilmeyen COVID-19 semptomları"nı deneyimliyorlar; buna karşın genç ya da sağlıklı kesim dahi enfeksiyondan haftalar ya da aylar sonra kendilerini hala hasta gibi hissedebiliyor. Zaman içinde geçmek bilmeyen ve en sık karşılaşılan semptomlar şunlar:

Yorgunluk ve halsizlik,

Nefes darlığı,

Öksürük,

Eklem ağrısı,

Göğüs ağrısı,

Uzun vadedeki diğer işaretler ve semptomlar da şunları içeriyor:

Kas ve baş ağrısı,

Hızlı kalp atışı ya da kalp çarpıntısı,

Tat ya da doku kaybı,

Hafıza, konsantrasyon ve uyku problemleri,

Cilt döküntüsü ya da saç kaybı.

COVID-19'UN SEBEP OLDUĞU ORGAN HASARI

COVID-19 ilk olarak akciğerlere etki eden bir hastalık olarak görülse de, virüs akciğerler haricinde pek çok organa daha zarar verebilir. Bu organ hasarı uzun vadeli sağlık problemlerinin ortaya çıkma riskini artırabilir. COVID-19'dan etkilenebilen organlar şunları kapsıyor:

Kalp

COVID-19'u atlatan hastaların iyileşmelerinden aylar sonra çekilen görüntüleme testleri, hafif COVID-19 semptomları geçiren hastaların dahi kalp kasında kalıcı zararların olduğunu gösterdi. Bu hasar, gelecekte hastaların kalp yetmezliği ya da kalple ilgili başka komplikasyonlarla karşılaşmaları riskini artırabilir.

Akciğerler

COVID-19'la ilişkilendirilen pnömoni (akciğer iltihaplanması), akciğerdeki alveol denilen küçük hava keselerine uzun süre kalıcı zararlar verebilir. Ortaya çıkan kusurlu doku, uzun vadede nefes almada problemler yaratabilir.

Beyin

Genç insanlarda bile, COVID-19; inmelere, nöbetlere ya da geçici felce yol açan Guillain-Barre sendromuna sebep olabilir. COVID-19 aynı zamanda Parkinson ve Alzheimer hastalıklarının ortaya çıkma riskini artırabilir

Kan Pıhtısı ve Kan Damarlarıyla İlgili Problemler

COVID-19, kan hücrelerinin kümelenmesini ve pıhtı oluşturmasına sebep olabilir. Büyük kan pıhtıları kalp krizi ve inmelere sebep olabilirken, COVID-19 kaynaklı kalp hasarlarının daha çok kalp kasındaki kılcal kan damarlarını tıkayan küçük kan pıhtılarından kaynaklandığı düşünülüyor.

Akciğerler, bacaklar, karaciğer ve böbrekler gibi vücudun diğer bölgeleri de bu kan pıhtılarından etkileniyor. COVID-19 aynı zamanda kan damarlarını güçsüzleştiriyor ve damarların sızıntı yapmasına yol açıyor, ki bu sızıntılar potansiyel olarak karaciğer ve böbreklerde uzun süre kalıcı problemlere sebep oluyor.

Ruhsal durum ve halsizlik

COVID-19'un çeşitli semptomlarını gösteren hastaların, hastanelerin yoğun bakım ünitelerinde sık sık nefes almayı kolaylaştıran solunum cihazları gibi mekanik yardımlar ile muamele görmesi gerekmektedir. Yalnızca bu deneyimi atlatmak bile, kişinin ilerleyen zamanlarda travma sonrası stres bozukluğu, depresyon, anksiyete geliştirmesine sebebiyet verebilir.

Henüz yeni olan COVID-19'un uzun vadeli sonuçlarını öngörmek zor olduğu için, bilim insanları COVID'le ilişkilendirilen ve şiddetli akut solunum sendromuna sebep olan SARS gibi virüslerin uzun vadedeki etkilerine bakıyorlar.

SARS virüsünü atlatan insanların çoğu bu süreçten sonra kompleks bir rahatsızlık olan, fiziksel ve zihinsel aktiviteler sonucu daha da ağırlaşan fakat dinlenme sonucu geçmeyen kronik halsizlik sendromu geliştirmeye devam etti. Aynı durum COVID-19 geçirmiş insanlar için de söz konusu olabilir.

COVID-19'UN UZUN DÖNEM ETKİLERİ HAKKINDA BİLİNMEYENLER

COVID-19'un uzun vadede yol açacağı sağlık sonuçlarını yönlendiren gidişatı, komplikasyonları ve biyolojik mekanizmaları anlamak için uzun süreli ve kapsamlı grup araştırmalarına ihtiyaç var. Bu araştırmalar hastaneye yatırılmış/yatırılmamış, birincil ya da ikincil bakım düzeyinde ve yüksek, orta ya da düşük gelirli ülkelerdeki hastalardan oluşan; çeşitlilik barındıran popülasyonlar üzerinde yürütülmeli. Etnik azınlık grupları ve yaşlı insanlar bu pandemiden orantısız olarak etkilendiler, bu sebepten söz konusu araştırmalar için yapılacak hasta seçiminde etnik ve demografik faktörler de göz önüne alınmalı. Klinik açıdan anlamlı araştırma sorularını ve sonuçlarını garantilemek için, araştırma planının içine hastanın semptom ve iyileşme terminolojisine bakış açısı da dahil edilmelidir. Verileri toplarken çok alanlı, çok merkezli ve çok uluslu iş birlikleri ve yaklaşımlar gerekli. Ayrıca, dijital servisler ve sistemler semptomlar üzerinden gerçek zamanlı olarak veri toplayabiliyor olmalı.

COVID-19'a yakalanan çoğu insanın çabucak iyileştiğini unutmamak önemli. Ama potansiyel olarak COVID-19'un tetiklediği uzun süren problemler; maske takmak, kalabalıktan kaçınmak ve elleri temiz tutmak gibi önlemleri uygulayarak hastalığın yayılmasını azaltmayı daha da önemli hale getiriyor.

Ayrıca COVID-19 hastalığının potansiyel uzun dönem yan etkileri olduğunu bilmek, aşılar konusundaki endişeyi de hafifletebilir: Çünkü aşı teknolojisinin olası, nadir yan etkilerine dair çok kapsamlı deneyimimiz varken, COVID-19'un uzun dönem etkileri hakkında çok daha az bilgiye sahibiz ve bu durum, aşıların risk/fayda dengesini, normalde olduğundan daha da fazla bir şekilde aşıların avantajlarından yana bozuyor. (Kaynak: The Lancet, Uyarlayan: Mine Su Dindar, Editör: Çağrı Mert Bakırcı) Sağlıcakla Kalın.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tufan Soydabaş Arşivi