Sağlık, her birey için en değerli varlıklardan biridir. Hatta “önce sağlık” temenni ederiz. Sağlık varsa her şey olabilir ama sağlık yoksa dünya senin olsa neye yarar. Nice zenginler, mal mülk sahipleri paralarını yiyemeden yataklara düşüyor, bu dünyadan göçüyor. Onun için önce sağlığımıza dua edelim.

Tabi sağlık için de olmazsa olmazlarımızdan birisi hastaneler, sağlık kuruluşları, sağlıkçılardır. En iyi hastanede, en iyi hekimler elinde, en ileri teknolojilerle sağlık hizmeti almak herkesin hakkı ve isteğidir. Çok şükür ülkemiz bu konuda çağ atladı. Tüm dünyanın gıpta ettiği sağlık hizmetlerine sahibiz. Tabi sağlık hizmetlerini alırken bilmemiz gereken haklarımız, uymamız gereken kurallar da mevcut. Önce hasta haklarına odaklanalım.

Hastalar, sağlık hizmetlerini alırken saygı görmeyi, doğru bilgilendirilmeyi ve kendi sağlık durumlarına uygun seçimleri yapabilmeyi hak ederler. Bu haklar, hasta hakları kavramının temelini oluşturur ve sağlık hizmeti sunucuları ile hastalar arasındaki ilişkileri düzenler.

Hastaların sağlık hizmetlerine dair bilgilendirilmesi ve onaylarının alınması, hasta haklarının en önemli unsurlarından biridir. Tedavi seçenekleri, riskler, faydalar ve alternatif yaklaşımlar hakkında sağlık profesyonelleri tarafından hasta ya da hasta yakınlarına açık ve anlaşılır bir şekilde bilgi verilmesi gerekir. Bu sayede hastalar, kendi sağlık durumlarına uygun olarak tedavi seçenekleri hakkında bilinçli bir karar verebilirler. Bilgilendirilmiş onam, hastaların kendi sağlık hizmetlerini yönlendirmeleri ve katılımcı olmaları açısından büyük önem taşır.

İkinci sırada hasta mahremiyeti gelir ki sağlık hizmeti sunucularının hastaların özel sağlık bilgilerini gizli tutma yükümlülüğünü ifade eder. Bu hak, hastaların tıbbi geçmişleri, test sonuçları ve tedavi planları gibi özel bilgilerin izinsiz paylaşılmamasını sağlar. Mahremiyetin korunması, hastaların sağlık hizmeti alma sürecinde kendilerini güvende hissetmelerini sağlar ve bu da etkili bir tedavi ve iletişim için temel bir faktördür.

Üçüncü olarak sağlık hizmetlerinde memnuniyetsizlik durumunda hastaların şikayet etme ve itiraz etme hakkı vardır. Bu hak, sağlık hizmeti sunucularını daha iyi hizmet sunmaya teşvik ederken, hastaların da seslerini duyurabilme imkanı sağlar. Şikayet ve itiraz süreci, sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak ve hasta güvenini sağlamak için kritik bir rol oynar.

Hasta haklarının sağlık hizmetlerinin sadece tıbbi müdahalelerden ibaret olmadığını, aynı zamanda insan haklarına saygıyı da içerdiğin açık göstergesidir. Hastalar bu hak sayesinde kendi sağlık hizmetlerini yönlendirme ve etkili iletişim yoluyla daha iyi bir sağlık deneyimi yaşama imkanı bulurlar. Unutmayalım ki, sağlık hizmetleri, sadece hastalıkların tedavisi değil, aynı zamanda insanların yaşam kalitesini artırma amacını taşır.

Bununla birlikte hasta olarak bizlere düşen yükümlülükler de vardır. Bunların başında randevulara sadık kalmak, başkalarının emek ve hakkına zarar vermemek vardır. İkinci sırada sabır gelir. Beklemeyi de doktorun dediklerini de bilip yapmamız gerekir. Üçüncü sırada ise güven gelir. Sağlık hizmeti sağlayan personellere güvenmemiz gerekir. Tabi onların saygının en büyüğünü hak ettiğini de idrak ederek, sağlıkta şiddetin de karşısında durarak.

Sağlıklı günler dilerim.