Güler Yüzlü olabilmek
Güler yüz, gülen gözler… İnsanın içini ısıtır değil mi? Bizim iletişimde en çok ihtiyaç duyduğumuz şey bir çift gülen gözdür.
Mesela rahmetli Kemal Sunal'a bakınca bile insanın gülesi gelir. Çünkü o bize gülmeyi aşılamış bir isim. Dahası onun gözleri ışıl ışıldır, tebessüm doludur.
İletişim, insanların birbirleriyle bağlantı kurduğu ve bilgi, duygu, düşünce ve deneyimleri paylaştığı hayati bir süreçtir. İyi bir iletişim, ilişkilerin güçlenmesine, sorunların çözülmesine ve işbirliği yapılmasına yardımcı olur. Bu noktada, güler yüzlü iletişimin ne kadar önemli olduğunu vurgulamak gerekir.
Yukarıda da bahsettiğim gibi güler yüz, sadece dudaklarınızın bir tebessümle değil, aynı zamanda gözlerinizin içindeki samimiyetle de ifade edilir. Gözlerinizin için bakınca o enerjiyi yakalamak, o sıcaklığı bulmak iletişimde artı bir avantajdır.
Her şeyden önce insanlar güler yüzlü iletişimi sever; şahsen ben öyleyimdir. Karşımdaki insanın gözünün içerisine bakarım. Zira güler yüz, insanların kendilerini daha rahat hissetmelerini sağlar. Karşınızda donuk ve boş bakışlar, gergin ve sert bir yüz ifadesi insanı yorar, iletişimi kısıtlar.
İnsanlar, samimi bir tebessümle iletişim kurduğunuzda, sizinle daha yakın hissederler. Bu resmen güveni de artırır. Pırıl pırıl parlayan o gözler etrafa saçtığı pozitif enerji ile sorunları çözmeye yardımcı olur. Sanırım kimse etrafında ceberrut suratlı insanlar istemez. Mutsuzluk hormonu gibi gezenler, at hırsızı gibi güvensiz ve tekinsiz tipler, surat asmaktan yüz kasları belirginleşmiş insanlar kendileri mutsuz olduğu gibi etraflarına da negatif yansımalar yapacaktır. Kimse böyle insanlarla aynı ortamda bulunmak, aynı işyerinde çalışmak istemez.
Picasso tablosu gibi pırıl pırıl, etrafına neşe saçan insanlar dururken kazulet, kasıntı ve mutsuzluk abidesi insanlara kim bakar.
Hayatınız hep güzel bakışlı, mutlu insanlarla çevrelensin. Kalın sağlıcakla...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.