Öyle bir haftayı geride bıraktık ki adeta küllerinden yeni doğan bir Konyaspor'a hep birlikte şahitlik ettik. Aranan, beklenen, şiddetle arzu edilen bir mücadeleden sonra seyircimiz olmasa da kendi sahamızda ikinci galibiyetimizi alarak Fenerbahçe'yi mağlup etmesini bildik. Gün geçtikçe çalkalanmaya başlayan camia bu üç puanla az da olsa nefes aldı ki genel olarak yorum ve analizler de gayet tabi olumlu bir ivme içerisine girdi. Mutlak kazanmamız gereken Kayseri, Malatya, Kasımpaşa gibi takımlar karşısında çok da varlık gösterememişken Fenerbahçe karşısında nihayet sahada o beklediğimiz oyunu göremesek de mücadeleyi gördük. Müsabaka öncesi aslında şans dediğimiz faktör de bizden yanaydı. Kötü bir sezon geçiren ve Konya'ya eksiklerle gelen Fenerbahçe'yi yenmek kağıt üzerinde pek tabi kolaydı. Ki bu mental düşünceyle başlayan oyun aylardır suskunluğunu koruyan Bajic'in jeneriklik golüyle ilk yarı hepimize özgüven aşıladı. Skoru koruyabilir miyiz endişesiyle başlayan ikinci yarı ise Skubic ve Ömer Ali'nin kırmızı kart görmesiyle yerini tamamen heyecana bıraktı ki o tarihi anlara şahitlik ettik.  Belki de sezon sonu en çok konuşacağımız maçlardan biri bu olacaktır ki fitili böylelikle yaktığımızı ümit ediyorum. Benim nazarımda biri yersiz ve haksız olmak suretiyle verilen iki kırmızı kart ve çizgiyi tamamen geçmeyen topun gol müydü değil miydi tartışmaları arasında haftayı her ne olursa olsun karlı kapatmasını bildik. İçerisinde bulunduğumuz an itibariyle liglerin seyircisiz oynanma kararı şimdilik yinelenirken evrensel olarak tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs sebebiyle de devletimizin uyarı, tedbir ve kararlarını dikkate almanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Rabbim hepimizi afetlerinden korusun.