Hasan DURUCAN

Hasan DURUCAN

NASIL BAŞLAMIŞTI, BAK NASIL BİTTİ

NASIL BAŞLAMIŞTI, BAK NASIL BİTTİ

Evet, oldukça sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Galibiyet alıp bir nebze de olsun nefes almak varken kendi saha ve seyircimiz önünde son dakika yediğimiz golle mağlup olduk ve farklı bir kaosa doğru süreç alıyoruz.

**

Mağlup olduğumuz Beşiktaş maçı sonrasında köşeye böyle başlamıştım. Lakin yayına almak kısmet olmadı. Malûmunuz, maçın hemen ardından bu mağlubiyeti geride bırakacak o kadar çok olay yaşandı ki yankısı halen devam ediyor ve uzun bir sürede öylede devam edecek gibi görünüyor. İlhan Palut'un takımdan ayrılması, daha doğru bir ifadeyle gönderilmesi spor camiası içerisinde bulunan büyük bir çoğunluğun üzerinde şok etkisi yarattı. Şahsım adına söylüyorum. Ben hiç beklemezdim. Kulübün yaptığı açıklamada "Kan değişikliği" gerekçesi ortaya atılmış ve buna istinaden bu ayrılığın hem erken hem anlamsız hemde zamansız olduğu kanaatini taşıyorum. İlhan Palut'un basına verdiği ilk demeçlerinde "İstanbul'daydım. Beni çağırdılar. Takımla ve futbolcularla ilgili bir sorun olduğunu sandım. Ama yolları ayırdığımızı söylediler. Sebep olarak da 'Başarıdan yana sorun yok, şehir uyuşmazlığı var' dediler. Benim başarım ortadadır." derken hiç de haksız değildi. Bu camia, tarihinde ki en büyük başarılara Aykut Kocaman ile imza attı. Şüphesiz bu camia Kocaman ile segment atlarken marka değeri de pek tabi beraberinde artmıştı. İlhan Palut'un da geldiği günden bu yana verdiği emeklerin tartışmaya açılması bile hocaya karşı büyük haksızlık olur. Seveni olduğu kadar mutlaka sevmeyeni de pek tabi olacaktır. Bu hepimiz için de geçerli bir varsayım olarak karşımıza çıkar. Her zaman "İsimler gelip geçicidir, önemli olan armadır." denir ama armayı da arma yapan elbette bu armaya layıkıyla hakkı ve emeği geçen isimlerdir. İşin özünde dünya fani zaten, isimlerin gelip geçici olduğu gün gibi ortada duruyor. Geçen sezon şampiyonluğun en ciddi adayları arasında yer alan bu takımdan Abdülkerim ayrıldı. Sezon ortasında Serdar Gürler gitti. Skubic futbolu bırakırken Ahmed Hassan istenmedi ve ayrılmak zorunda kaldı. Ve en önemlisi Ahmet Çalık vefat etti. Öyle bir sezondu ki isimler gelip geçici derken bir taraftan bu isimleri de hiçe saymak etik olmuyor. Sözüm ona bu isimler arasında tabi Palut'ta var. Bir hafta oldu ve gündem evriliyor. Sosyal alanda, iş yerlerinde, ev ziyaretlerinde, sokak aralarında herkes herşeyi konuştu. Kimi çekindiği için söyleyeceğini içine attı, kimi anlam vermediği için sadece olup biteni takip etti, kimisi de içinde ne var ne yok tabiri caizse kustu. Birçok şey yaşanırken her son yeni bir başlangıç misali Palut bu şehirden ayrılmadan takımın başına Sırp hoca da getirildi. Palut'a güle güle diyemeden hızla gelişen zaman diliminde Aleksandar Stanojevic'e de hoşgeldin demek bu güne nasip oldu. Gelir gelmez takımın başında çıktığı ilk sınavı olan Türkiye Kupası'ndan da şansınızın bir türlü gülmediği Antep'e yenilerek elenmiş bulunuyoruz. Tüm bu olaylardan önce kupada varlık gösterip bir şekilde final oynamalıyız derken şuan elimizde sadece lig kaldı. Amir'in takımdan ayrılması özel bir gündem oluştururken hoca ligde ki ilk sınavını da Ankaragücü karşısında, kendi saha ve seyircimiz önünde verecek. Söylenecek o kadar şey var lakin zaman da akıp gidiyor. Stanojevic'e destek olmak ve desteğin yanı sıra rahat bir çalışma ortamı kurmak gerekiyor. Konyaspor'un bu geçiş sürecini sağlıklı bir şekilde atlatması lazım ki kansere dönüşmesin. Tüm bu olup bitenlerden habersiz Stanojevic zaten ateşten gömleği çoktan giydi. İlhan hocadan daha başarılı olmak zorunda ki yoksa ortalık iyiden karışır gibi görünüyor. Keşke Aleksandar Stanojevic ile farkli zaman dilimde başka şeyler yazarak karşılamış olsaydık diye iç çekmeden de kendimi alıkoyamıyorum. Gittiğin yerde hoşça kal İlhan hocam. Biliyorsun zaten, bu şehir seni çok sevdi. Vesselam

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan DURUCAN Arşivi