Evet, çok zorlu haftalardan geçtik; geçiyoruz ve geçeceğiz. Takımımızı, camiamızı vefatıyla derinden üzen can Ahmet kardeşimizi kaybetmenin üzerinden iki hafta geçti. Tüm ülke, saygıyla ve rahmetle andı. Hiç şüphesiz spor camiası için kayıptı ki yerini doldurmak zor görünüyor. Hani hep ‘Herkesin yeri dolar’ deriz ya! İşte bu sefer öyle olmadı maalesef. Sahada yerini dolduran biri bulunur diyecem ama o gönüllerde taht kurdu. En önemlisi de buydu ki giderken belki de bir çoğumuza ölümü kıskandırdı. Rabbim, tekrardan mekanını cennet eylesin derken onu hep anıp, yad edeceğiz. Yokluğunda çıktığımız ilk iç saha maçında da gerek kulüp, gerekse camia olarak farkındalık oluşturduk. Aslında tüm bu olup bitenler de sevgiden, samimiyet ve üzüntüden ibaretti ki tüm bu ağır koşullar altında zorlu Adana Demir maçını kazanmasını bildik. O acıyla, takım arkadaşını kaybetmiş birine nasıl antrenman yaptırabilirsin? Sağına, soluna veya arkasına baktığında Ahmet'i gözünde canlandıran bir oyuncuya nasıl; ‘Şampiyonluk yarışı içerisindeyiz, çıkın da bu maçı kazanın’ diyebilirsiniz. Denildi. Bu noktada hem başkanımızı, hem de İlhan Palut hocamızı ve nazarında teknik ekibi kutluyorum. Acılarını yaşarken motive de ettiler. Ki o tek golle kazanılan Adana Demir galibiyeti Ahmet Çalık'a hediye edildi. Hemen akabinde, bir hafta sonrası İzmir'de; Altay mücadelesi de tek golle gelen bir galibiyetti ki yine ona gitti. Toparlanmak zor, ama o hani meşhur söz var ya; evet hayat devam ediyor. Etmeli de! Bu koskoca şehrin, bu takımın şampiyon olmasına ihtiyacı vardı. Şimdi daha da anlam kazandı. 14.haftadan beri zirve yarışında, Trabzon'un ensesindeyiz. Bırakmadık, güçlüyüz ve emin adımlarla yürüyoruz. Rakiplerin puan kaybettiği haftada, biz farkı açtık ama Trabzonspor ile olan puan farkını koruyoruz. Şöyle fikstüre dönüp baktığınız zaman, sanki bu iş Şubat ayı içerisinde çözülmeye başlayacak. Trabzon ile kafa kafaya oynarken ertelenen Başakşehir müsabakasına da çıkacağız. Tüm bunların öncesinde Giresunspor maçı var ve hemen arasında kupada Karagümrük ile karşılaşıp tamam ya da devam diyeceğiz. Bu noktada kader ağlarını örsün istiyorsak, kulübeye takviye şart oldu. Elbette piyasa şartları, alınan oyuncunun takıma katkı ve uyumu derken birçok konu üzerine ince elenip sık dokunuyor. Başkanımız başta olmak üzere hocamız da senden benden fazla herşeyin farkında ki bu ay sonu itibariyle yeni bir serüven başlıyor. Peki ya o kupa, Elmadağ'a gider mi?