Yılmaz TAŞÇI

Yılmaz TAŞÇI

İyi bir yönetici ya da lider olmak

İyi bir yönetici ya da lider olmak

Eğer öyle idiyse, öyle olabilirdi ve eğer öyle olsaydı, öyle olurdu ama şimdi olmadığına göre olmaz. Mantık budur...(L.Carnol)

Eğitim sektöründe iyi bir yönetici/lider olmak, liderlik yapmak için, ‘’azim-sebat-sabır, kurum kültürü oluşturmak, çalışanların sevgisini kazanmak’’ geçmiş dönemlerde olduğu gibi günümüzde de önemini korumaktadır.

Prof. Dr. Feyzi Uluğ bir yazısında güzel bir tespitte bulunuyor ve şu ifadeleri kullanıyor: “Kurumlar varlıklarını sürdürebilmek ve geleceğe taşımak için kurum kültürüne önem verilmelidir. Kurumlarda önemli olan kurum kültürünü oturtmak ve çalışanlara doğru iletişim benimsetmesidir. Güçlü kurum kültürüne sahip olan kurumlar başarıya daha çabuk ve kolay ulaşırlar. Kurum kültürünün oluşturulması, korunması ve personele benimsetilmesinde de lidere büyük görevler düşmektedir.”

Okul yöneticisinin değişimi doğru okuyamaması, geleneksel, çağdaş eğitim anlayışından uzak yönetim anlayışı, okulu öğretmen ve diğer paydaşlar için yaşanmaz hale getirir.  Okullarda oluşacak yüksek düzeyde bürokratik ve biçimsel bir yapıyla birlikte yerini bulacak katı bir hava hiç te istenen bir durum olmasa gerektir.

Yönetici/lider konumundaki kişiler mevzuata hâkim oldukları kadar, etkili yöneticiliğe, çocuk gelişimi ve eğitiminin temel noktalarına hâkim olup olmadıklarını da gözden kaçırmamalıdırlar. Yetkileri sınırlandırılmış/ yetersiz ve kişilik özellikleri bakımından yönetici olmaya elverişli olmayanların yer aldıkları bir yönetim, sahip olunan konumun ilke ve kurallarını kötüye kullanıp öğretmeni etkisiz duruma düşürebilir. Bu durum çalışan öğretmenler için stresi kaçınılmaz hale getirecektir. 

Öğretmen ve okul yöneticileri arasındaki olumlu ilişki okulun havasıyla birlikte çalışanın ve paydaşların morali üzerinde büyük etkiye sahiptir. Yapılan birçok araştırmalar ekonomik gereksinimleri karşılansa bile,  çalışanların kendine saygı gereksinmesi karşılanmadan fazla etkili olamadıkları ve verimli bir potansiyel göstermedikleri yönündedir.

Yetki denilen şey, kabalık değil, planlı hareket, düşünceli davranış ve herkesten en yüksek ölçüde uzmanlık alanından faydalanmak demektir.

Yönetici kuvvetli bir iradeye sahip olmalı, ileriyi görebilmeli, gelecek ayı ve seneyi bu günden düşünebilmelidir.

İyi bir yöneticinin sınavının şu üç noktada önem arz ettiği söylenir:

1-Çalışanların bütün maddi kuvvetlerinden faydalanabiliyor mu? Onların daha verimli olabilmeleri için gerekli şartları sağlıyor mu? Onların sağlığına önem veriyor mu? Çalışanların enerjilerini ve bütün kuvvetlerini kurumun yararı için kullanıp kullanmadıklarını gözetliyor mu?

2-Çalışanların beyin gücünden yararlanıyor mu? Bunlar işlerine ne derece de bağlımındırlar? Düşüncelerini kurumun lehine kullanıyorlar mı? İşlerini yapmaya çalıştıkları gibi düşünebiliyorlar mı?

3-Ekip arkadaşlarının/çalışanların kalp gücünden yararlanıyor mu? Arkadaşları tarafından seviliyor mu? Onu kurumun menfaati kadar çalışanların menfaatlerini de koruyan bir dost olarak mı tanıyorlar?

Karl Marks’ın damadı Poul Lafargue  “Tembellik Hakkı” adlı eserde güzel bir tespitte bulunuyor: “Kendi rızası alınmadan, kendi iradesine rağmen bir şey yapmaya zorlanan insan, kendi içinde bir direnç geliştirecektir. Çünkü dıştan yapılan bir zorlama (dayatma), bazı insanların gururuna dokunup bir iç tepki yaratır.

Direnç uzun vadede isyana, isyan itaatsizliğe, itaatsizlik daha çok baskıya, daha çok baskı daha çok gerilime, daha çok gerilim daha çok atalete neden olur.

İstenmeyen bu durumların oluşmaması için İyi bir yönetici özdenetime götüren 5 adımı iyi bilmek ve kurumda işlevsel halde tutmak zorundadır.

Bu adımlar; Davranış-Duygular-Tutumlar-İnançlar-Programlama’dır.

Etiksel yönetim ilkelerinin kurumda hayat bulması için elinden gelen gayreti göstermesi gerekir. Adalet, eşitlik, dürüstlük, doğruluk, tarafsızlık, sorumluluk, insan hakları, kurumsal bağlılık, kanunlara uyma, hoşgörü, saygılı olma, açıklık ve tutumluluk konularında samimi bir ortam oluşturması gerekir.

Kurumlarda 4 grup insanın var olabileceği her zaman akılda tutulması gerekir. Bunlar:

1-Bilen ve yapanlar, 2-Bilen ama yapmayanlar, 3-Yapan ama bilmeyenler, 4-Yapmayan ve bilmeyenlerdir.

Rekabetin daha az olduğu birinci grupta yer alanların onore edilmesi, hakkının korunması, gelişimleri için her türlü imkânı sunmaktan kaçınılmaması da yöneticilerin hassas olması gerektiği bir başka konudur.

Yaşanacak/yaşanan problemleri zamanında çözebilme becerisi göstermelidir.

Aksi durum genel çözülmelere kapıları sonuna kadar açar.

Bir kurumda yönetici farklılıkları özgün biçimde yönetebilme becerisine sahip olmak zorundadır. Bunun içinde liderlik becerileri ne sahip olması da büyük önem arz etmektedir.

Bu durum Lider /Liderlik tanımlarını da beraberinde getirir.

Lider kimdir?

Pratikte insanların, girişimini takip ettikleri ve onun gelişimci keşfinde öğrenmeye açık, mutlu olarak yer aldıkları bir kişi liderdir.

Lider ekibini motive edebilen vizyon sahibi, risk almaktan kaçınmayan, yeni amaçlar ve hedefler koyan, yeniliğe açık kişidir…

Liderlik nedir?

Liderlik grup üyelerinin işe yönelik faaliyetlerini olumlu yönde etkileme ve yönetme sanatı olarak tarif edilebilir.

Kadim kültürümüzde ve kaynaklarımızda bu konularda birçok bilgiye ulaşmak mümkündür.

Liderde bulunması gereken özellikler hakkında Kutadgu Bilig’de hangi tespitlere yer veriliyor. Birlikte bakalım:

Doğru sözlü ve dürüst olmak, seçkin ve iyi tabiatlı olmak, adil olmak, haya ve takva sahibi olmak, cesaretli olmak, sabır ve sükûnetli olmak, alçak gönüllü olmak, ılımlı olmak, fesat olmamak, kötü alışkanlıklar sahibi olmamak, cömert olmak, doğru kanunlar koymak ve halkın refahını arttırmak, zulmetmemek, hizmette bulunanları ödüllendirmek.

            Lider olmanın zorluğu malumdur. Lakin daha zor olanı lider olarak kalabilmektir.

Öyle bir çağda yaşıyoruz ki; bugün insanlar sağda solda sizin hakkınızda konuştuğu kadar (Reputation), güvenli ve öz bir şekilde övünebileceğiniz yetenekleriniz ve sonuçları (Resume) ve profesyonel ilgi alanınızda kurduğunuz bağlantı sayınız kadar (Rolodeks) iyisiniz.

John Gardner: “Kendisini sevmeyen eleştirmenleri ve kendisini sevip de eleştirmeyen dostları olan lidere acıyın. Liderlerin ihtiyacı olan şey onları sevecek ama onlara kibir, aşırı gurur, karmaşık fikirler, kin, sebepsiz öfke, inatçılık ve bencillik mayın tarlalarında kılavuzluk edecek kişilerdir” derken önemli bir konuya temas etmiş oluyor.

Bir liderin dilinden eksik etmemesi gereken duası  şu olmalıdır: “…. bizi Sana karşı sorumluluk bilinci taşıyan kimseler için örnek ve öncü yap!” (Furkan Suresi 74)

İyi bir yönetici/Liderler için “Kimse aradığım yollarda kimsesizlik kimsem oldu’’ sözünün hayat bulacağı anların yaşanacağı gerçeğini de unutmadan yazımızı; Saliha Erdim isimli bir yazarın bu konudaki tespitleri ile sonlandıralım. Şöyle diyor yazar:

Hedefine ulaşmak konusunda ve başarı adına zihninde oluşturduğu kriterlere kavuşamayanlar; geri dönmek ve vazgeçmek, şartları suçlamak, kendini suçlamak, suçu başkalarına atmak ve kahretmekle bir sonuca ulaşamazlar. Bunların yerine yöntemleri gözden geçirmek, istediği ve hedeflerinin makul ve ulaşılabilir olup olmadığına bakmak, çevre ve sosyal etkileri değerlendirmek için bir çaba gösterebilirler. Eğer bunlarda bir sıkıntı yoksa dilemeye, kendine düşeni yapmaya devam etmek ve verilene razı olmakta inanmanın gereğidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yılmaz TAŞÇI Arşivi