‘’Anadolu'da mücadele verenler, yaptıkları iş konusunda kesin kararlıdırlar’’
Milletimizin yeniden ayağa kalkmasının simgesi…
19 Mayıs 1919 demek; “Şark Meselesi” adı altında yok edilmek istenen Türk milletinin yeniden var oluş destanı, işgalcilerin de kahroluşudur.
Gençlerin geçmişten aldıkları güçle ve ilhamla kendi geleceklerini en güzel şekilde inşa edeceklerine olan güven ve inançla gençliğe adanmış bir bayram.
Bağımsızlığın ne olduğununbilindiği zıddı olan ‘esaret ’inde nelere sebep olduğunu/olacağını bildiğimiz bir coğrafyada yaşıyoruz.
16 devlet kurmuş, 2 bin 200 yılı aşan köklü bir geçmişe sahip milletin evlatları ve temsilcileriyiz.
Malazgirt zaferiyle başlayan yolculuklaİznik'ten Konya'ya devlet olma sürecimiz, Söğüt'te gelişen Osmanlı Çınarının 3 kıta 7 iklimde sürdürdüğü dillere destan serüveni ve nihayetinde yeni bir nefes ve ruhla Samsun’a atılan adımla başlayan ve bitmeyecek olan kadim bir yolculukla ay yıldızlı bayrağımız altında yaşadığımız emanet vatanımız…
Hakka teslim olmuş, halkından umudunu kesmemiş yiğitler bu topraklarda her daim var olmuş ve olacaktır da.
Aranan Ruhta, ideal gençlikte bu topraklarda her daim mevcudiyetini koruyacaktır. Bu konuda en büyük zenginliğimiz olan gençliğimize inanıyor ve güveniyoruz.
Güzel vatanımızın emanetçileri, geleceğimizin teminatı sevgili gençler!
“19 Mayıs 1919 Gazi Mustafa Kemal’in,İslam’la şereflenmiş ‘’Özü Gür’’ Özgür Türk milletinin bağımsızlık inancından aldığı güçle Milli Mücadeleyi başlattığı tarihi bir gündür”
-Ankara bataklığının ortasında kurbağa sesleri duyulmaya başlamıştır.
-Zaman zaman insanların intiharına şahit oluyorduk, şimdide bir milletin intiharına mı şahit olacağız diyenler ve benzerleri sonradan görmüşlerdir ki; kendi yayınladıkları raporlarında tarihe not düşecekleri şu ifadelere yer vermek zorunda kalmışlardır:
‘’Anadolu'da mücadele verenler, yaptıkları iş konusunda kesin kararlıdırlar.’’
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı 106. Yıl kutlamalarının yapılacağı, ay yıldızlı bayrağımızın dalgalandığı Cennet vatan güzel ülkemizde bir genç olarak sizlerin vazifesi ve eğitimciler olarak bizlerin sorumlulukları çok büyüktür.
Bu vazife omuzlarda nasıl taşınabilir? Sorusuna cevabımız:
Önce çağı doğru okumak ve sonrasında çağa uygun özverili çalışmaları yapmak, aranan genç olmakla mümkündür…
Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibi "zaman bendedir ve mekân bana emanettir! " şuurunda bir gençlikle,
Kim var! " diye seslenilince, sağına ve soluna bakınmadan, fert fert "ben varım! " cevabını verici,
Her ferdi "benim olmadığım yerde kimse yoktur! " duygusuna sahip bir dava ahlâkını pırıldatıcı bir gençlikle...
Can taşıma liyakatini, canların canı uğrunda can vermeyi cana minnet sayacak kadar gözü kara ve o nisbette strateji ve taktik sahibi bir gençlikle mümkündür.
Kendi toplumuna yabancılaşmadan insanlığı kucaklamayı vazife sayan /sayacak mukaddesat sahibi siz gençlerimize güvenimizin tam olduğunu bilmenizi isteriz.
Köklü geçmişe sahip mazisi güçlü,İslam’la şereflenmiş bir milletin evlatları olarak ay yıldızlı bayrağımız altında nice coşkuları; ortak bir iman, şuur ve değerler levhasıyla yaşamayı Rabbimiz bizlere nasip etsin.
Emanet bilincinde, sorumluluk sahibi, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli, iddiası, ideası, ideali olan gençlerimiz:
Sizlerle gurur duyuyoruz. Nice bayramlara…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.