Baki kalan kubbede hoş bir seda imiş
Fakir bir ailenin çocuğu olan Baki 1526 yılında doğmuştu. Müezzin olan babası Abdülbâki'de ki eğitim isteğini görünce medreseye verir. Kendini zaman içinde kanıtlayan Baki saraya kadar girer. Kanuni Sultan Süleyman kendisine özel ilgi gösterir. Şair görevi devam ederken yazdığı şiirlerle de Türk edebiyatına damga vurmuştur. Bir çoğumuzun belki de kim tarafından yazıldığı bilmeden söylediği, kubbede baki kalan ancak hoş bir seda imiş. Sözlerinin sahibidir.
Peki kimler bu kubbede hoş seda bırakır?
Alçak gönüllü olanlar, salih olanlar, sabırlı, tertemiz niyetli, içi dışı bir, dürüst, merhametli, cesaretli, yaptığından emin ve vakur olanlar hoş seda bırakır. Bu hoş seda bırakan insanlar hayattayken etrafına güven verir. Hayatını kaybettiğinde ise tanıyan tanımayan herkesi hüzünlendirir…
Geçtiğimiz hafta geçirdiği trafik kazasıyla, ülkeyi yasa boğan, futbol ailesinin tüm paydaşlarını derinden yaralayan ve sezona adı verilen Ahmet Çalık, günümüzde bu kubbede hoş seda bırakan ender insanlardandı.
Vefat nedeniyle Başakşehir maçı ertelenmiş ve Konyaspor ilk kez duyguların sel olacağı günde sahaya çıkacaktı. Rakip kardeş Adanademirspor’du. Adana ekibi kendine yakışanı yapmış, dilersek bu maçı da ertelemek için teklifte bulunmuştu. Fakat bu erteleme nereye kadar olacaktı. Bu acıyla yüzleşmek gerekiyordu. Bize, şehrimize yakışan ona tribünde yaraşır bir uğurlama yapmaktı. Binlerce futbol sever, dondurucu soğuğa rağmen, ona kendince dua etmek dışında son görev olarak yerini almıştı. Ahmet’in kardeşi de onur konuğu olarak davet edilmişti. Isınmak için futbolcularımızın tamamı 6 numaralı forma ile sahaya çıkmıştı. Turnikelerde ise taraftara Ahmet Çalık anısına atkı basılmış ve atkıyla beraber karanfil dağıtılmıştı. Üzücü olan bir daha temin edilemeyecek bu atkılar maalesef yeterli sayıda değildi. Maç saati yaklaşmıştı.
Bir takımdan nasıl ayrılmak gerekirse öyle ayrılan birçoklarına örnek olan Alper tribünlere çağırılıp onure edildi. Ahmet Çalık anısına baskı yapılan siyah formalarımız ile sahadaydık. Üzerimize video görüntüler ile yeniden hüzün çökmüştü. Kadrolar okunurken ilk önce Ahmet Çalık ismi ile başlamıştık. Anonsu yapan Mustafa Durmuş ise ağlamaktan zar zor titreyen sesiyle kadroları okuyabilmişti. Onunla birlikte tüm tribün gözyaşlarına boğulmuştu. Adana Demirsporlu oyuncuların ‘acınız acımızdır’ pankartını tribünlerde okunan teşrik tekbirleri ne kadar duygusal bir ortamın olacağının habercisiydi. Karşılaşmanın 6. dakikası Sehic topu dışarıya atarken tüm tribünlerde ellerinde ki karanfilleri sahaya atmıştı. Başta 12 yaşından beri arkadaşı Soner olmak üzere, tüm takımın, tüm şehrin hatta maçı takip eden tüm futbol severlerin gözyaşları sel olmuştu. Televizyondan takip edenlere Ali Ferahbot çok duygusal anlar yaşayıp maçı anlatmakta zorlanmıştı.
Konyaspor’un bu maçta galip gelmesi ve gol atması çok önemliydi. Amaç elbette sadece 3 puan değildi. Konyasporlu oyuncular öyle bir oyun sergiledi ki bu zor durumda bile nasıl mücadele edilir herkese gösterdiler. Amar golü attığında tüm arkadaşlarını çağırıp Ahmet Çalık’ın formasını kaldırdığında, yine duygu dolu anlar yaşamıştık. Atılan gol anonsu da Ahmet Çalık’a ithaf edilmişti.
Bugün Konyasporlu oyuncular, yalnızca bedenlerini değil yüreklerini de ortaya koydular. Herkes Ahmet için saha içinde elinden gelenin en iyisini yapmıştı. Böyle duygusal bir ortamda böyle mücadele ve böyle oyunla futbolcularımız saha içinde en az iki kişilik oynadılar ve bundan daha iyisi olamazdı. Oyuncuları tebrik ederek oyundan çok daha bahsetmemek gerek diye düşünüyorum.
Maçın sözü; Fani dünyadan geçip gidince insan, geriye kalan sadece insanların onu güzel anmasıymış.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.